SELAAMM BÖLÜMÜ BİRAZ GEÇ ATTIM SANIRIM ÖZÜR DİLERİM İKİ YADA ÜÇ GÜN SONRA ÖZEL BÖLÜM GELECEK DİĞERLERİNDEN DAHA UZUN OLACAK YORUM YAPAR VE OYLARSANIZ GERÇEKTEN ÇOOKK SEVİNİRİM YAZMAK İÇİN MOTİVASYONUM ÖYLE GELİYOR ŞİMDİDEN ÇOK TEŞEKKÜRLERR BÖLÜME GEÇELİMM
Aidanın ağzından~
Bana doğrultulan silahla bakışıyordum, yutkundum ama korkumu belli etmedim. O psikopat her şeyi yapabilecek potansiyele sahipti. Tetiği çekti, ateş edeceği anda önümde kalkan gibi beliren o kısa boylu kadın bedeniyle irkildim.
Y/N... Onu gördüğüm anda sarılmak, yaşadığımı hissettiren kokusunu içime çekmek istedim ama yüzünü bana dönmeden eliyle beni engelledi.
Kalbime inen bir ağrı hissettim, ama böyle bir tepkiyi zaten bekliyordum, benim için buraya gelmişti.
Saniyeler içinde Andrew'un elindeki silaha tekme attı. Silahı şokla bakan abisinin elinden düşürdü ve eline aldı. Artık silah ondaydı, kontrol ondaydı.
Y/N'nin ağzından
Silah elimdeydi, artık korku salan kişi bendim. Ellerimin titrememesi için çok uğraşıyordum. Hayatım boyunca olan en büyük korkum ellerimin arasındaydı ve ailemden kalan son parçaya doğrultuyordum. Gözlerimden yaşlar akıyordu. Ağlamaktan nefret ediyordum. Aidan hayatıma geldiğinden beri sakin sessiz olan hayatımın her gecesi mahvoluyordu. Elimle onu engelledim, onu artık istemiyordum. Bana zarar verdi...
Elimde duran tetiği çekili silahı sıkmak için hamle yaptım ama elim gitmedi. Kalbim acıdı. Benden bir parçaydı, aynı karında büyüdüğüm hayatımın geçtiği insanı öldürmek... Gerçekten o kadar mı nefret etmiştim?
Silahı indirdim ve ona yaklaştım. Gözlerim yaşarmış, ağlamaktan kızarmıştı ama yine de nefretle yüzüne baktım. Silahı kafasına sertçe dayadım. Parmağımla Aidan'ı göstererek "Ona dokunmayacaksın, onun kılına bile zarar vermeyeceksin. ANLADIN MI?" Silahı kafasına bastırdım ve elimi indirdim.
Ne kadar yüzümü Aidan'a çevirmek istesem de yapmadım. "Hayatımdan siktir olup gideceksin. Benim veya Aidan'ın önüne çıkmayacaksın, HİÇBİR YERDE, ANLADIN MI?" Kafasını hafifçe salladı.
Korkuyla bakıyordu, gözümün döndüğünü anlamıştı. "En yakın zamanda o evden çıkıp gidicem, sen de beni bir daha görmeyeceksin, gidene kadar ve gitmeden önce. Şimdi şu kapıdan ve hayatımdan çık git, yüzünü bir daha görmek istemiyorum." Söylerken dudaklarım titremişti ama hareketsiz kaldığını görünce silahı kafasına bastırmam harekete geçmesine yetmişti.
Kapıdan çıktığı anda yere çöktüm, orada yıkıldım. Her şeyin bir araya gelmesiyle düştüm. Toparlanamayacağımı hissettim. Elimdeki silahi fırlattım.
Omzumda hissettiğim elle geri çekildim. Aidan bana destek olmaya çalışıyordu ama bana en son destek olabilecek kişi oydu. Bana zarar vermişti...
İttirmedin, ittirecek gücü kendimde bulamadım... Dolu gözlerle baktım ona. Ağlamaktan artık gözlerim acıyordu, eve gidemiyordum, o pisliğin eşyalarını toplarkenki yüzünü görmeye bile dayanamayacaktım. Nazikçe sarıldı bana, karşılık vermedim ama iyi hissettirdi.
Sanki o an her şey bitmiş tüm yüklerim kalkmış gibi hissettim. Hala seviyordum, sevgime lanetler okurken bile hala seviyordum, bırakamayacaktım, o da beni bırakamayacaktı. Bizim başka bir kaderimiz olamazdı ama birlikte bir kaderin zorluğunu hayal bile edemiyordum.
"Zor..." diyebildim sadece, ama imkansız değil.
"Sensizlik daha zor" dedi, öyleydi. Onunla değilken güvende hissedemiyordum artık. Evet belki hayatımı değiştiren bilgiyi onun yüzünden öğrenmiştim ama o söylemese bile öyle olacaktı, sadece ben önlem alamayacaktım, o beni koruyamayacaktı.
Benden giden oydu, beni yalnızlaştıran oydu, bensizlikten neden yakınıyordu? Gözlerimden yaşlar akmayı bırakmıştı, ama kırmızı gözlerim hala onun yüzünde oyalanıyordu. Aynı itirafı tekrar yaparsam, bu sefer de gider miydi?
"Y/N seni seviyorum, seni her şeyim gibi seviyorum, vazgeçemiyorum, bırakamıyorum, aklımdan çıkaramıyorum, sen benim hayatıma giren en değerli şeysin, gitme, nolur gitme."
Bu sözleri duymak için son günlerde dünyaları verirdim ama bu sözleri duymak iyi gelmemişti, aksine her şeyi zorlaştırıyordu ama lanet kalbim sevmeyi bırakamıyordu.
Saniyeler içinde duygu değişimleri yaşıyordum. Titremeye başladım. Kalbim patlayacak gibiydi. Bir seçim yapmak bu kadar zor olmamalıydı ama nefesim kesiliyordu. Gözlerimden gelen yaşlar durmuyordu, Yüzümü onume döndüm ve istemsizce titreyen vicudumu yere tutunarak durdurmaya çalıştım.
Aidan atak geçirdiğimi fark edince durumun bir kısmını anladı, beni hemen kucağına aldı ve bir koltuğa turttu, beni sakinleştirecek şeyler söylemeye çalıştı, soğuk su verdi, ateşime baktı. Normalde gerçekten iyi hissederdim ama bunları onun yapması ona olan sevgimin üzerindeki enkazdan ya çıkmasına yada enkazın altında ezilip patlamasına yol açıyordı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Birbirinden uzak (Aidan Ryan Gallagher)
FanfictionY/N ve Aidan Ryan Gallagher'ın hikayesi