Omzumun sarsılması sayesinde uyandım ve gözlerimi araladım. Ne zaman uyuduğumu bilmiyordum. Etrafıma gözlerimi gezdirince bir otelin önünde duruyorduk. Düzeltiyorum beş yıldızlı acayip lüks bir otelin önünde duruyorduk. Kulaklıklarımı çıkarıp omzumu sarsan kişiye döndüm. Bir şeyler söylüyordu ama hala uyku sersemi olduğum için anlamıyordum.
"Tamam ben seni taşırım." Dedi arabadan çıkarken. Hiçbir şeyden habersiz kapattığı kapının arkasından bakıyordum. O sırada kapım açıldı. Oraya doğru döndüm, Koray bana doğru eğiliyordu. Ne yapacak diye beklerken, kemerimi çözüp beni kucağına aldı. Kollarımı omzuna sardım ve uyumaya devam etmek için gözlerimi kapatırken birden olayın farkına vardım. Koray şuan beni kucağında taşıyordu. Ben fark edene kadar Koray çoktan elindeki anahtarı kapının önündeki vale*ye vermişti. Kapıdan içeri doğru girerken iyice herşeyin farkına varmıştım.
"Koray indir beni, kendim yürüyebilirim."
"Uyu Alya, uykulusun daha. Arabada ne dediklerimi bile anlamadın."
"Koray buna gerek yok." Derken etrafa kaymıştı gözlerim, bir kaç teyze bizi yuhluyor, bazı gençler bize bakarak sırıtıyorlardı, bazı kızlar üzgün bakıyordu. Ne oldu beğenmediniz mi Koray'ın beni taşımasını. Kollarımı daha da Koray'ın boynuna sardım. Onlara doğru dilimi çıkarıp kafamı Koray'dan yana çevirdim.
Hiç beklemediğim gözleriyle karşılaştım bir anda."Az önce indir beniler diyordunuz Alya hanım, şimdi ise daha da sarılıyorsunuz hoşunuza gitti diye algılıyorum." Dedi gülerken.
Bende gülerek "O kadar taşıyorsun bari uyuyayım diye düşündüm." Diyerek kafamı omzuna gömdüm ve gözlerimi kapadım. Allah'ım çok utandım. Resepsiyonda oda numarasını öğrenip anahtarı alıp valizlerimizin şimdi getirilmesini talep edip asansöre doğru yürüdü. Açık ara konuşursam yerimden hiç de şikayetim yok rahatmış baya.
Biraz zaman geçtikten sonra beni yere doğru indirdi. Gözlerimi açıp etrafa bakınca 204 numaralı kapının önüne gelmiştik. Odamız burası sanırım. Bir dakika odamız derken?
"Koray birşey soracağım."
"Hmm?" Diye ses çıkardı kapıyı açarken. Bana girmem için işaret etti ve bende odaya bakmak için içeriye girdim. Tahmin ettiğim gibi iki kişilik bir odaydı.
Etrafımı süzerken tekrar konuşmaya başladım.
"Burada birlikte mi kalacağız?"
"Evet." Dedi yatağa oturarak. Şaşkın gözlerle ona bakmaya başladım.
"Tek kişilik bir oda istiyorum, şu an en son isteyeceğim şey seninle aynı odada kalmak Koray." Dedim sözlerimin kırıcılığını umursamadan.
Gülen yüzü biraz düşmüştü. Ama çaktırmamaya çalışırken daha da belli ediyordu.
"Neyse aynı odada kalsak da aynı yatakta yatamayız Koray." Diye toparlamaya çalıştım. Koray ise yüzündeki düşmüşlüğü bir kenara bırakıp yüzüne yerleştirdiği pişkin bir sırıtışla bana bakıyordu.
"Niye öyle bakıyorsun ya."
"Ben aynı yatakta yatabiliriz diye düşünmüştüm." Diye daha da sırıtmaya başladı. Dediği şeyle gözlerim fal taşı gibi açılmaya başladı.
"Koray!"
"Tamam tamam, hemen kızma şaka yapıyorum. Arkandaki kanepe bana göz kırpıyor orada yatacağım ben."
"Neden kanepede yatmak yerine başka bir oda tutmuyorsun benim zeki öğrencim."
"Vay bayan Asi tekrar bakıyorum hocalığı merak ediyor gibisiniz." Dedi ve gülmeye başladı. Gözlerimi devirerek ona baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderin Asisi
Teen FictionUzun zaman sonra sonunda ara verdiğim okuluma devam edebilecektim, herşey mükemmeldi, sorunsuzdu. Tabi partide olanlar olmasaydı belkide tüm yıl huzurlu olacaktı.. Herşey sanırım o gün teyzemin işi kabul edip, benim partiden sonra onunla aynı dersle...