Son yaşanılanların üzerinden bir hafta geçmişti.
Yani Oğuz'la tanışmamın üzerinden bir hafta geçmişti ve aramız gayet iyidi. Her sabah okula nerdeyse onun sayesinde gidiyordum, tabii onun bunu bilmesine gerek yok.
Ailemle ise aramız çok iyidi yani tabii ki de Emre hariç.
Emre'yle hâlâ aynıydı aramız, ve ne kadar uğraşsam da bir şeyin değişmeyeceğini fark ettiğimden beri bende çok önemsememeye çalışıyordum.
İllaki bir gün düzelecek aramız umuduyla bakmak istiyordum duruma.
Hâlâ canımı yakıyordu bu durum, ama artık elimden bir şey gelmeyeceğini fark edebildim diyelim.
Yine bir cuma sabahı Emre'yle kahvaltımızı yapıp okula gelmiştik.
Her okula geldiğimde kalbim güm güm atmaya, ellerim terlemeye ve heyecandan ne yapacağımı bilemez hale geliyordum.
İşim gücüm yok bir de aşık oldum şimdi iyi mi!
Ah Oğuz, yaktın beni sarışınım.
Sınıfa girer girmez gözlerim Oğuz'u aramış ve doğru istikameti bulunca durmuştu.
Adımlarımı direkt Oğuz'un yanına çevirmiştim gülümseyerek.
"Hoşgeldiniz prenses"
"Hoşbuldum"
Heyecandan ne söyleyeceğimi bilemiyor gibiydim.
"Sınava çalıştın mı?"
Aklıma gelen cevabı verdim tebessümle.
"Ne münasebet"
O da gülmüştü cevabımla.
"Hadi bunu diyen Sinan'ın bir sürü derdi, hadi onu geçtim ona yardım edebilecek bir sevdiği vardı. Sen neyine güveniyorsun tam olarak?"
Bu pezo niye bu kadar haklı ki?
Olm aklıma güzel bir cevap geldi.
"Belki benim de güvenebileceğim bir sevdiğim vardır?"
Başta özgüvenle konuşmaya başlamış olsam da sonlara doğru utançtan ölecekmiş gibi hissetmiştim.
Bildiğin aşk itirafı yaptım.
Sınıfta utançtan bayılmayım diye kalkıp çıkacakken sınıfa giren edebiyatçıyla oturduğum yere sinmek durumunda kaldım.
Yine Oğuz'a bakmamak için binbir takla atacaktım ki Oğuz bizzat bana dönünce düşüncem suya düştü.
"Utanınca çok tatlı olduğunu söylemiş miydim?"
Yapma şunu be! Yapma şunu kendine be!
Ben utançtan renkten renge girerken o da en sonunda önüne dönüp dersi dinlemeye koyuldu.
Okul artık tüm hızıyla geçmiş ve de Oğuz bana sınavdan sonra kafamız dağılsın diyerek okuldan sonra buluşmayı teklif etmişti.
Ve tabii ki ben de kabul etmiştim.
Ayrıca hemen buluşmayacaktık, yani çantamızı falan eve koyup gerekli eşyalarımızı yanımıza alabilelim diyerekten önce eve gidecek ve yaklaşık bir yarım saat sonra da belirlediğimiz bir cafe de buluşacaktık.
O sebepten Emre'yle eve gelmiştik, ve ben direkt hazırlanmaya koyulacaktım ki odama annemin girmesini beklemiyordum.
"Yağmur biz abilerinle ve babanla kararlaştırdıkta bugün açık alanda bir piknik yapalım dedik. Hadi hazırlan sende birazdan evden çıkacağız"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Ailem
Novela JuvenilBir kız düşünün, 17 senelik hayatının bir yalan üzerine kurulu olduğu... Tabii burdan söyleyince kolay geliyor kulağa, değil mi? Ama aslında empati yapınca hiçte öyle olmadığını farkedeceksiniz. Düşünsenize her gün gördüğünüz, aynı evin içinde yaşa...