10

382 46 11
                                    

"Bunu almasak daha iyi,"
Harry elinde tutuğu İksirin Elli Tonuna gözlerini devirdi ve kitabı Remusa çevirerek söz aldı.

"Snape,ders kitaplarını görünce çıldıracak"
Harry kitaba yüzünü buruşturdu, kitabı kolunun altında tutarken KSKS kitabını ona uzatan Remus konuşmak için dudaklarını araladı.

"Snape'in derslerinde müfredatı uygulamaya yer vereceğini sanmam. Sonuçta bir öğrenciyken Slughorn'dan okul kitaplarından öte kitap tavsiyeleri isterdi. Çocukken Hogwarst'a uymuyordu."
Harry başını onaylarcasına sallarken konuşmak için dudaklarını araladı.

"Snape baştan aşağı haklı. İksiri kimin bulduğundan öte nasıl yapılacağı önemlidir. İksirin Elli Tonu her basınında iksirin bir sıvı olduğundan bahsediyor. Meh,sıvı olduğunu bilsek yeter herhalde?''
Alaylı sözlerine alaylı bir gülümseme edinirken yakışıklı adam biraz önce aldıkları Galleonlarla kitapların parasını ödemeye gitti. Harry yeşil gözlerini kitaplığa yaslarken bir anda sola doğru çekti kendini. Refleksi sayesinde yukarı kattan üzerine düşen bir elmadan kıl payı kurtulmuştu.

"Kabul et,bu kadar süslüyken bu elma sana biraz renk katardı Potter."
Harry dudaklarında beliren gülümse ile aşağı doğru inen çocuğa bakındı. Üzerindeki uzun siyah cüppe platin sarısı saçlarını ve mavi gözlerini açığa çıkarırken Harry gözlerini yuvarlayarak söz aldı.

''Haklısın gözlerime uyum sağlardı,yeşil bir elma olduğunu bilseydim geri çekilmezdim Malfoy."
Sarışın çocuk da ona eş alayla güldü ve söz aldı.

"Bulanık ve kanıbozuk nerede? Doğruyu söyle,onları da mı öldürttün?"
Harry başını hızla onaylarcasına salladı ve konuşmak için dudaklarını araladı

"Öldürtmedim,bizzat kendim ilgilendim. Tahmin edersin bağımlılık yapar"
Harry bakışlarını çocuğun sol koluna doğru çevirirken Draco korumacı bir tavırla kolunu gövdesinin arkasına sakladı. Yüzündeki sinsi gülümseme birkaç saniye donuklaşmış daha sonra hızlı bir şekilde tekrar büyümüştü. Harry ellerini gövdesinde çarpazlamış gözü yoğun sıra yüzünden geç ödeme yapan Remustan ona alaycı gülümsemesiyle gülümseyen Dracoya kayıyordu. İstemsizce tetikte olurken Draco tekrar söz aldı.

"Bağımlılık konusunda seninle boy örtüşemem,Pottah. Ruh emicileri kıskandıran bir kabileyetin var. "
Harry Draco'ya omzunu silkmekle yetinirken konuşmak için dudaklarını araladı.

"Senin de Dumbledore'u kıskandıran bir kabileyetin var,Draco. O yıllardır yakınında olan adamı 'tanımadı'. Ve sende yıllardır nefret ettiğin düşmanını tanıyamadın"
Dumbledore kısmında parmaklarıyla tırnak çeken Harry karşısındakinin yüzünün solgunlaşmasını izledi. Sanki daha da solgunlaşabilecekmiş gibi.

"Nasıl yaptın?"
Harry kaşlarını çatarak çocuğa bakındı.

"İksir konusunda başarısız olduğumu saklamayacağım. Ama yazın biraz da gayretle zaten kanlarımda olanı ellerime döktüm. Bir çoközlü iksir ve yaşlı-"
Sözünü kesen Draco'nun etrafına attığı kaçamak bakışlar içerisinde ona keskin bir şekilde fısıldamasıydı.

"Babam ve Nott o gün yukarıdaydılar. Sence seni tanıyamazlar mıydı? Bu bir ihtimal iken o yoldaki tüm dükkanlarında arama emrinin çıktığını biliyorsun. Buna rağmen o gün deli gibi saklanman gerekirken sen eğlence peşindeydin."
Harry kaşlarını havalandırarak sarışın çocuğa bakınırken söz aldı.

"Her gün bana ve diğerlerine zorbalık yaparken bizi bu denli düşünmüyordun?"
Harry tiksintiyle söylediği sözlere karşı Draco daha hızlı söz aldı.

"Dinle,Potter. Sizin kanınızla,kendinizle,ailenizle veya her türlü konunuzda sizi taciz etmem ölmenizi istemekle aynı şey değil. Bulanıklara dün de bulanık dedim, bugün de derim, yarın da derim...Fikirlerimi değiştirdiğimi söyleyen yok. Size yaptıklarım için pişman mıyım? Meh,zevk aldığım hiçbir şey için pişman olmam. Ama içinde en ufak büyü damlası taşıyanların bunlar bulanıklarda olsa ölümlerini istemem. Bize saygı duymaları ve yerlerini bilmeleri dışında benim açımdan pek bir sorun yok.Eh,başımızdaki kendi kanına rağmen bize emirler yığdırırken bu sorun büyüse kimsenin ölümünü istemiyorum"

E̶x̶c̶i̶t̶a̶t̶i̶o̶Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin