Bu bölüm yaklaşık olarak 1330 kelimeden oluşmaktadır.
Yeni bölüm, yeni bölüm, yeni bölüm.
Hoş geldiniz çileklerim ve sütlü çikolatalarım.
Nasılsınız, gününüz güzel geçiyor mu?
Umarım iyisinizdir ve bu bölümü beğenirsiniz.
İyi okumalar 🍓🍫💛
4.BÖLÜM
⭐Operasyon :Ego Manyağı⭐
Ben normal kızlardan değildim. Ne yakışıklı diye, ne zengin diye, ne de başka bir şeyden ötürü bir erkeğe çabucak ısınıp peşinde koşturan yaz dizilerindeki saftirik ve aşırı masum kızlardan değildim. Zaten dizi setinde de değildik. Biz gerçek hayatı yaşıyorduk, en kötüsü de buydu.
İnsanlar kötüydü.
Ama bu kötülük öyle bir boyuttaydı ki artık kimse kimsenin kalbinin kırılmasını, üzülmesini, dışlanmasını, psikolojisinin bozulmasını ya da birinin travmasını yaratmayı umursamıyordu. Çünkü insanlar sosyal hayatlarında sadece şu iki şeye bakıyordu:
Para ve dış görünüş.
Bana kalırsa bu ikisinin hiçbir değeri yoktu.
Ne insanlar gördüm üstünde kıyafet yoktu, ne kıyafetler gördüm içinde insan yoktu. Paraymış, malmış, mülkmüş... Hepsi yalandı.
Bir de şu var ki insan insan olduktan sonra kiloluymuş, çirkinmiş, güzelmiş fark etmiyordu.
Mesela şu an Ego'ya bakınca bir insan göremiyordum. Kainat yakışıklısı, sarışın, boylu poslu ya da zengin olabilirdi.
Benim gözümde küçülmüş bir insandı çünkü sadece dış görünüşe önem veriyordu. Benim kalbimin kırılıp kırılmayacağı umrunda değildi. Oysa Mert benim ilaç içme sebebimdi.
Ablam Sema mesela...hayvanlara karşı oldukça merhametliydi. Bana karşı katı duvarları olsa da,beni dış görünüşümle yargılasa da... bu gezegendeki tek canlının insanlar olmadığının farkındaydı. Ne kadar beni sevmese de ben onun bazı özelliklerini seviyordum.
Bu arada en sevdiğim hayvan köpekti.
Ne yazık ki şu an karşımda insan versiyonu vardı. İnsan demem sizi yanıltmasın, ben ruhundan değil tipinden bahsediyorum. Sonuçta kemiğine dayanmış derisi var mı? Var. O halde Mert'te görünüşüne bakıldığında insan kategorisine giriyor. Ruhu ne kadar köpek olsa bile.
Bu arada hakkında düşüncelere daldığım o şahıs az önce kelimelerle sarf ettiğim nefret dolu cümlelerim yüzünden bir tık aptallaşmıştı. Ne demiştim ben?
"Bana bak, Ego Manyağı! Senin gibi bir psikopattan hiçbir şey için özür dilemeyeceğim. Başka okul yok gibi neden buraya geldin sen? Lanet olası bu şehirde başka okul yok muydu? Seni ve o çirkin suratını bir daha görmek istemiyorum, hangi cehennemden geldiysen oraya geri dön. Beni rahat bırak, artık beni rahatsız etmene izin vermeyeceğim! " çirkin demese miydim? Yukarıda Allah vardı.
Onca laf arasından bir tek kelimeyi yakalamak... Ne diyeyim Kaptan, yakıyorsun ortalığı.
Laflarım yüzünden altüst olmuş ve mala bağlamıştı. Öyleki fazla duraksamaktan rahatsız olmuş ve arkamı dönmüştüm ancak o aniden kolumdan tutup gitmemi engelledi.
"Sude! Dur, neden bu kadar sinirlendin?"anlamıyormuş gibi yapıp yüzüme bakıyordu. Bana yaptıklarını asla unutmayacaktım, bir insanı dış görünüşü yüzünden aşağılamak çok adi bir şeydi ve o bana bunu yapmıştı. Beni rezil etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POTA 🏀
Teen FictionSude ilkokuldan beri kiloları yüzünden dışlanan bir kızdı. Bunu kafaya taktığı söylenemezdi, hatta önceleri hoşuna giderdi. Ta ki ortaokulda birisi yüzünden rezil olana kadar. O günden sonra Sude değişti ve bu sadece fiziksel bir değişim olmadı. ...