20. BÖLÜM ⭐Babana Bile Güvenme⭐

76 25 19
                                    

Media; Seafret, Atlantis

Bu bölüm 1590 kelimeden oluşmaktadır.

Mert Sayar'ın günlüğünden
2019/ 7.Sınıf

"Bugün çok net bir şey öğrendim.

Bu hayatta babana bile güvenme.

Çünkü eğer bir kere güvenirsen, bin kere sırtından bıçaklanırsın."

"MS"

20.BÖLÜM

Babana Bile Güvenme

Mert Sayar

Son derse doğru antrenman için halı sahaya gidecektik. Henüz teneffüstü. Dümen'le maç yapacağımız için Çağrı çok hırs yapmıştı. Resmen onu sahada pataklayacaktı. Kazanmak konusunda oldukça kararlıydı. Antrenmana başlamadan önce kantine bir şeyler yemeye gittik. Sude'yi orada göreceğimi umuyordum, her gün aksatmadan çift kaşarlı tost ve tatlı olarakta çikolata yerdi. Bu huyu bana yeni kaybettiğim kardeşimi hatırlatıyordu. Hâlâ tam olarak alışamamıştım onun yokluğuna daha bir yıl bile olmamıştı. Depresyondaydım, ağır bir depresyon.

İnsan sevdiği birini kaybedince çok acı çekiyormuş. Bunu birkaç ay önce net bir şekilde hissetmiştim. Annem üzülmesin diye gece gizlice ağladığımı belli etmemeye çalıştım. Ama çok zordu...

Kendimi futbola vermeye ve kafamı derslerimle meşgul etmeye çalışıyordum. Gün içinde elimden geldiği kadar idare ediyordum ama gece olunca...

Her şey aklıma geliyordu. Bana abiş deyişi, tombul elleriyle yüzümü tutup gülmesi, birlikte top oynamalarımız, yüzüne gözüne bulaştırarak çikolata yemesi ve en çok hoşuma giden huyu bana kafa tutması aklıma geldikçe uyku bana uğramıyordu. Gözlerimden akan birkaç damla yaş, yastığımı ve donmuş kalbimi ıslatıyordu sadece. Ondan geriye bir tek eşyaları ve basket topumuz kalmıştı.

Abim annemi avutmakla meşguldü. Babam artık önceki kadar bana bulaşmıyordu ama tabiiki bunu sonraya saklıyordu. Sanırım kendince merhamet ediyordu, onun deyimiyle zavallı ağlak oğluna.

Çağrı 'nın karşı sandalyeme oturmasıyla kafamdaki hüzünlü toz bulutlarını yok etmeye çalıştım. Elinde getirdiği karton bardakta çay vardı. Sanırım bendeki durgunluğu fark etmişti.

"Onu düşünüyorsun değil mi? "başımı hafifçe salladım.

" Biliyorum kaldıramıyorsun ama...bir şekilde hayatına devam etmek zorundasın. Annen ve abin için Mert. " dayanmaya çalışmamın tek sebebi onlardı zaten. Yine de ister istemez hüznüm yüzüme yansıyordu. Ne yapabilirdim?

" Farkındayım ama daha alışamadım. O çok küçüktü Çağrı, anlıyor musun? Çok minikti. Hiçbir şey yokken birden yok oldu sanki. Her şey yolundayken bir anda gitti ve ben kendimi kimsesiz hissediyorum. " gözüm istemsizce dolmuştu ama güçsüzlüğümü göstermekten hoşlanmazdım o yüzden elimle yüzümü silip gözyaşımı gizledim. Konuyu değiştirmek için etrafa baktım.

" Nihal, sence bakıyor mu? Bana bakmadığını söyle. Çağrı eğer şu an bana bakıyorsa kendimi çok kötü hissederim. Çikolata yağ yapar demişti birkaç gün önce. " onun sesini duymamla başımı sesin geldiği tarafa çevirdim, yüzüme istemsizce bir tebessüm yerleşti. Sude...elindeki sütlü çikolatayı hızlı bir şekilde yemeye çalışıyordu ve bir yandan bu tarafı dikizliyordu. Çağrı'dan hoşlandığı çok belliydi, bana kalırsa fazla masum ve saftı. Bu huyu bile bana minik Sude'yi hatırlatıyordu. O sırada Çağrı'nın bana baktığını fark edince başımı çevirdim. Şu an ona Sude'den hoşlandığımı söylesem ne tepki vereceğini biliyordum. Kızla dalga geçecekti, çünkü Çağrı kendince mükemmeldi ve onun gibi olmayan herkesi laflarıyla ezik göstermeyi severdi. Bu yüzden ona birinden hoşlandığımı söylemedim. Aramızdaki tek sır buydu. Söylesem Sude hakkında kötü konuşacaktı. Tek yakın arkadaşım olmasa şu an yanından bile geçmezdim. Ama zor anımda hep o vardı. O yüzden sesimi çıkarmamıştım bu zamana kadar.

POTA 🏀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin