Sude ilkokuldan beri kiloları yüzünden dışlanan bir kızdı. Bunu kafaya taktığı söylenemezdi, hatta önceleri hoşuna giderdi.
Ta ki ortaokulda birisi yüzünden rezil olana kadar.
O günden sonra Sude değişti ve bu sadece fiziksel bir değişim olmadı.
...
Çok uyumlu olduğu ve bana çok komik geldiği için bu başlığı kullandım. Birazda gülemeyelim mi ama değil mi?
Hep ağlamak yakışmıyor hiç gözlerimize...
Canımızın kıymetini daha çok anladığımız bu günlerde, amacım sizi biraz olsun iyi hissettirip gündemden uzaklaştırmak. Umarım bunu becerebiliyorumdur. Çünkü yazmaktan büyük zevk alıyorum.
O zaman... uzatmadan okumaya geçelim canlarım😊
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
8. BÖLÜM
⭐Mert Pert⭐
Sanırım, hırs ve rekabet benim göbek adımdı. Yaşam amaçlarımdan biri de olabilirdi. Sırıttım. Hiçbir şey modumu düşüremezdi.
Çünkü şu an, Mert'in takımıyla maça başlayacaktık.
Salona girdiğimizde potanın önünde toplanmış kız basket takımı ve onların takım kaptanı göründü. Tüm gıcıklığıyla ayakta dikiliyordu. Yüzünde belli belirsiz bir tebessüm vardı, bu maçtan zevk alacağa benziyordu. Ama onun sandığının aksine bu maçtan zevk alacak tek kişi bendim.
Maça başlayacaktık ama ondan önce telefonumla ona bir cevap yazacaktım. En son attığı mesajın üstüne bir cevap vermemiştim. Maç öncesi psikolojik baskı niyetine hızlıca kısa bir paragraf yazmaya başladım. Bir cevap istiyorsa, hiç çekinmeden ona destan gibi bir mesaj atabilirdim. Ama ne yazık ki onu o kadar ciddiye almıyordum, şansına küsmeliydi... Her neyse, ona kısa ve öz bir mesaj yazıp gönderdim.
Ego Manyağı : Bu kadar nefret ettirecek ne yaptım ben sana? Anlamıyorum, ortaokuldan beri suratıma bakmıyorsun. Göz teması bile kurmuyorsun. Ne oldu, sana ne kötülük ettim? Söylesene Sude!
Son mesajına cevap yazmaya başladım. O sırada Mert hâlâ bana bakıp ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu.
Siz: Seninle göz teması kurmamamın sebebi seni ciddiye alıp adam yerine koymadığımdandır. Ayrıca sana düşman olduğum için üzülme, çünkü benim için o kadar değerli değilsin. Benim anlayamadığım nokta, sen neden bunu bu kadar kafaya takıp kendini yıpratıyorsun. Yazık kafana, boşver. Sen sevgiline vakit ayır. Ortaokuldan beri peşinden ayrılmıyor. Bu arada maçtan sonra selamımı söyle, özledim Tuğçe'yi.
Yanımda durup attığım mesaja bakan Serhat dudağının kenarını kıvırıp ufak bir tebessüm etti ve kendi kendine söylendi.
"Bu kısa ve öz mesajınsa, destan olanı merak ettim... Bana bile girdi, kapak olsun, " bende bunu istiyordum, bu okulda olduğu sürece bana acı veren anılarımı hatırlatacaktı. Ona bu mutluluğu yaşatmak istemiyordum, ona benim çektiğimden daha fazlasını çektirecektim.
