BÖLÜM 3 'GÜZEL BİR GÜLÜMSEME'

4K 58 3
                                    



S A D E C E

S E N


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


BÖLÜM 3| 'Güzel bir gülümseme.'

Aşk aptal bir yanılsama.

Kırmızı renk pulların süslediği kumaşın dokusu rahatsız ediciydi fakat onu bedenimde görmek için neler vermezdim... Üzerine eklenecek transparan pek tarzım değildi, zaten kim bu güzel elbisenin üzerine transparan istemişse de halt etmişti. Bakmaya doyamadığım kumaştan, sonunda bakışlarımı çekerek elimdeki çay fincanını Marta'nın önüne bıraktım. Annemle çok uzun bir zamandır -ben henüz kundaktayken de diyebiliriz- beraber çalışmaya, kıyafet dikmeye başlamışlardı. Bir zaman sonra herkes onların el işçiliğine hayran hâle gelir olmuş, saygın insanlar bile onlardan giyinmeye başlamıştı. 

''Bakıyorum da gözünü kumaştan alamadın,'' belini saran kıyafetinin korsesi ona rahatsızlık veriyor olmalıydı, sağa sola doğru hareket edip kendini rahat bir konuma sokmaya çalıştı. 

''Çok güzel olmuş.''

''Ah, tabii ki güzel olacak tatlım. Kaç ay boyunca biz o pulları işledik haberin var mı?''

Gülümseyerek bir başka fincanı annem için doldurmaya başladım. 

''Peki ya sahibi kim?'' İçerisine bir yaprak defne attığım çay fincanını annemin yanına bırakıp hemen yanına oturdum. Marta'nın küçük bahçesine açılan kapıdan içeri gelen kedi direkt olarak kucağıma çıktığında, yumuşak tüylerinde parmaklarımı gezdirerek anneme baktım. ''Bayan Rosa Grace için, iki gün sonra nişan töreni var.'' 

''Vay canına,'' diye soludum huysuzlanmaya başlayan tüy yumağını yere bırakıp kaçışını izlerken. ''Birkaç yıl içinde evlenmek istemediğini sanıyordum.'' Grace ailesi kasabanın en saygın insanlarıydı. Rose Grace çoğu zaman buraya, annemin ve Marta'nın yanın gelir, onlarla vakit geçirirdi. Diğerlerinin aksine burnu havada bir hanımefendi değildi, oldukça sevecen ve cana yakın olduğunu duyardım. 

''Evlilik yaşı gelmiş de geçiyordu, canım. O sivri burun annesi ve yengesi daha fazla bekar kalmasına izin verir miydi sanıyorsun? Yirmi dokuz yaşına kadar nasıl bekar kalabildiğini tanrı bilir.''

Ayağa kalkarak her bir santimine pul döşedikleri elbiseyi elime aldım. Henüz tamamen bitmiş sayılmazdı; üzerine gelecek transparanı dikmekle meşguldü annem. ''Zevki çok güzelmiş, ama o transparan olmuş mu, Marta?'' Elbiseyi üzerimde tutarak kendi etrafımda döndüğümde, annemin irileşen gözlerini gördüğüm gibi Marta'nın kesik kıkırtısını da duymuştum.

''Kesinlikle haklısın, o transparan kesinlikle olmadı.''

''Tanrım, Mila! Lütfen elbiseyi bırak.''

SADECE SEN (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin