-OLUMSUZ ÖRNEK OLUŞTURABİLECEK DAVRANIŞLAR VE YETİŞKİN İÇERİK BARINDIRMAKTADIR!
...
''Mila...'' Diye fısıldadı Hector, genç kızı kendisine bastırdıktan hemen sonra. ''Cehennem sıcağında esen o soğuk rüzgârsın, Mila. Karnı gıdıklayan o güzel hissin...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BÖLÜM 7. | 'Acının Tatlı Hâli.'
🕯️
Faytonun bizden uzaklaşan tekerlekleri çakıl taşlı arazide ses çıkarırken, mehtabın altında dikilmeyi bırakarak Hecto'un bizim için açtığı kapıdan içeri adımladık. Ağır olan elbisemin eteklerini kaldırarak Hector'un yanından geçtim, tam o sırada beni izleyen gözlerinin varlığı diken üstündeymişim gibi hissetmemi sağladı.
''Buraya gel bebeğim,''
Annem, beni çağırdığı yer olan odamın önüne geldiğimde içeri girmemi isteyen bir hareket yaptı, ardından içeri girdiğimde ise arkama geçerek korsemin iplerini çözdü. Gevşeyen gövdem gözlerimin kaymasını sağlayacak kadar rahatlamamı sağlarken, onunkini çözmek için hareket edeceğim sırada Hector'un varlığını hatırladım; tabii ki de kocası, elbisesini çıkarmasına yardım ederdi.
''Dinlenmeye bak,'' diye mırıldandı odadan çıkıp kapımı kapatırken.
Perdemi çekip penceremi açtıktan sonra, içeri giren havayı ciğerlerime doldurdum. Birkaç dakikanın sonunda elbiseyi, tarlatanı ve ayakkabılarımı çıkarmış, yatağa oturmuş saçlarımı açmakla uğraşıyordum. O kadar çok toka vardı ki bu iş neredeyse 15 dakikamı almıştı.
Sonunda sırtıma dökülen saçlarımın arasına parmaklarımı sokup kafa derimi okşadım, rahatlama hissi tüm vücuduma yayıldığında, henüz fark ediyordum dişlerimi sıktığımı.
Üzerime geceliğimi geçirdikten sonra dışarı çıktım ve banyoya adımladım. Yanar vaziyette olan gaz lambasıyla ıslak lavabo, ben gelmeden hemen önce birini burada olduğunun kanıtıydı; büyük ihtimal annemdi ve benim için lambayı açık bırakmıştı.
Suyu açarak yüzümü yıkadım. En sonunda kuruttuğumda ve aynaya baktığımda, makyajdan arınmış yüzümü görmek daha iyi hissettirmişti. Fazla hırpalamış olmalıydım ki derimi, yanaklarım ve burnum biraz kızarmıştı. Havlumu tekrar eski yerine astığımda merdivenlerden gelen ayak sesleriyle duraksadım, banyonun kapısını çıkmak üzere açmıştım ki bir anda geriye adımlamamı sağlayan iri beden içeri girmiş, ardından kapıyı kapatıp çengeli takarak kilitlemişti.
Işığın yansıdığı keskin hatlara sahip yüzüne bakmaya başladığımda üzerime adımlamaya başladı. İçimdeki isteksizlik ağır basarken, yanından geçip dışarı çıkmak adına bir harekette bulunmuştum fakat onun tarafından tutulup duvara çarpışım yüzünden bu eylemi gerçekleştiremedim.
''Ne istiyorsun?'' Dişlerimin arasından tıslar gibi çıkan sert fısıltı, beni duvarla arasına almasına sebebiyet verdi. Kemikli eli çeneme sarılırken başımı birkaç saniyelik uğraş sonucu geriye yatırmayı başardı. ''Sesini kıs. Anneni uyandırmak istemeyiz, değil mi bebeğim?''
