ACKERMANS 2

2. Bölüm ~ Geçmişin Gölgesinde ~

"Beni bunun için çağırdığına inanamıyorum."

Hange sinirliydi. Sabahın köründe, yok yere şehrin öteki ucundaki bir oyun parkına çağrılan biri için öfkesini gayet iyi idare ediyordu. Uzun boylu dedektife kaşlarını çattı. "Telefonla arayabilirdin!"

"Telefonla olmazdı." Mike tek kaşını kaldırdı. "Ayrıca evin adresini doğrudan verseydin seni ziyaret ederdim."

"Sevgilimi öldürmek isteyen Başdedektife evimin adresini vermek mi? Rüyanda görürsün." Hange gözlerini devirdi. "Ayrıca Levi ın seni görmeye can attığını sanmıyorum."

Mike a verdiği sözü tutmadığını ikisi de gayet iyi biliyorlardı. Levi dan uzak durduğu sürece onu kendi haline bırakacağını söylemişti ancak Mike bir şekilde Hange nin Levi ya geri döndüğünü öğrenmişti. Eh, sonsuza kadar sürmeyeceğini biliyordu. Yıllardır sakin ve sessiz bir hayat sürdükleri için Mike onları kendi hallerine bırakmıştı. Ta ki oyun parkına çağrılma sebebini öğrenene kadar.

"Mikasa Jeager ın hasta olmadığını ve bir haftadır ortalarda olmadığının farkındayım Hange." Mike biraz daha ciddileşti. Başına kapşon geçirmiş Hange nin yüzünü görebilmek için biraz eğildi. "Ackerman nın bununla bir ilgisi varsa erkenden itiraf et yoksa gerçekler ortaya çıktığında ikinizi de bir hücreye tıkarım."

"Sana söyledim, ne Levi ın ne benim bu konuyla bir alakamız yok." Hange kaşlarını çattı. "Neden sadece Erenle konuşmuyorsun? Zaten o da karısını bulmanın derdinde."

"Eren yıllardır PPD de çalışsa da hala bir suçlu. Mikasa yı kaçıran kendisi de olabilir." dedi Mike.

Hange "Kusura bakma ama bu duyduğum en aptalca şey. Eğer Mikasa nın kaçmasına yardım etseydi, Eren de onunla birlikte gitmez miydi? Ayrıca ortada Lucjan var, ikisi de oğullarını bırakmazlar. Bir hafta önce Eren-" Hange durdu, Eren nin onları kulübeye ziyarete geldiğini Mike a söyleyemezdi. Levi bir suçluydu ve Mike hala Eren e güvenmiyorken bir kiralık katili ziyaret ediyor olması iyi pir imaj yaratmazdı. "Eren senin gibi düşünüp Levi yı aradı. Mikasa nın nerede olabileceği konusunda sorular sordu. Ancak ne Levi ın ne de benim hiçbir şeyden haberimiz yok. Mikasa birinden telefon aldıktan sonra tuhaf davranmaya başlamış. Gerçekleri Eren den saklayınca kavga etmişler ve evi terk etmiş. Kızın tehdit edildiği çok açık. Eren i ve Lucjan ı uzak tutmak için evden gittiğine eminim."

"Öyleyse neden polisin yardımını kullanmıyor?"

Hange "Tanrı aşkına, polis olan sensin Mike. Onu her kim tehdit ediyorsa polisi karıştırmaması gerektiğini, aksi taktirde onu Eren nin ya da Lucjan nın canıyla tehdit ettiği bariz değil mi?"

"Ya da kaçırıldı." dedi Mike. Hange bunun da mümkün olabileceğini onaylayan sesler çıkardı.

"Hala bu işte iyisin, şaşırdım." dedi Mike, tek kaşını kaldırdı. "Ne yalan söyleyeyim etrafta olman güzeldi Hange."

Hange iç çekerek bankta arkasına yaslandı. "Evet, öyleydi... Cesetler görmek hariç ama yeni hayatımı da seviyorum. Kan yok, ölüm yok, stres yok, koşturma yok, bağırış çağırış yok, istediğim saatte birlikte olmak istedigim adamla uyanıyorum, kendime daha fazla zaman ayırıyorum... Daha iyi bir hayat hayal edemezdim."

"Gerçekten mi?" Mike inanmış görünmedi. "Kulağa hiç de sen gibi gelmiyor."

"Ben gibi gelmeyen o kadar çok şey yaptım ki artık kim olduğumu bile bilmiyorum." dedi Hange, omuz silkip Mike a gülümsedi. "Yeni beni kucakla."

Mike gözlerini devirdi, o da Hange gibi arkasına yaslanıp parkta oynayan çocukları seyretti.

"Nanaba ve çocuklar nasıl?" Hange aniden sordu.