"Medya😂"
Keyifli Okumalar...
............................................................................
"Teşekkürler Jean... Connie yi aradım ama telefonlarıma cevap vermeyince-"
"Sorun değil, sorun değil..." Uzun boylu adam önemsiz bulunduğunu belirtmek için başını salladı. Hala arka koltukta sayıklamaya devam eden Sasha ya bakıp iç çekti. "Connie de ondan farklı durumda değil. Zaten açsaydı inadından gelmezdi."
"Kavga ettiklerini biliyor muydun?" dedi Mikasa şaşkınca.
"Eh, sayılır. Sasha yı ağlattığı için Connie yi Niccolo nun evini basmaktan son anda vazgeçiren bendim... Kendisinde de hata payı olduğunu en azından anladı, aptal. Otuz yaşına geldiler ama hala bensiz iki dakika kavga etmeden duramıyorlar." Jean gözlerini devirdi.
"Connie ile aranızın düzelmesine sevindim."
"Hala düzelmiş sayılmaz... ama en azından yaralı dana gibi bağırıp çağırmayı kesti." diye kabul etti Jean. "Eren döndü mü?"
Mikasa "Burada olmadığını nereden biliyorsun?"
"Lucjan ı almaya geldiğinde Armin söyledi." dedi Jean. "Özel görev gibi bir şeyden bahsetti."
"Ah, evet.." Mikasa başını salladı. "Bazen iş gereği evden uzakta kalmak zorunda kalıyoruz."
"Çocuğa bakmak zor olmuyor mu?"
"Evet... Öyle."
Jean bir şey söylemedi. Eren değil de bir başkasıyla evlenseydi çok daha normal bir hayatı olabileceğini söylemek istedi ancak sustu. Bela aramayan, ölüme bayrak sallayarak koşmayan, boynunda urganla gezmeyen biri... Zoru seçen Mikasa ydı. Erenle evlenirken mutlu ve çocuklu olmanın sadece çocuklu olmak anlamına geldiğini o da iyi biliyordu. Bunlar eski Jean nin dert edeceği şeylerdi. Hala acıtsa da...
Direksiyonu tutan elleri terliyordu. Ona bunu neyin söylettirdiğini bilmiyordu ancak sözcükler ağzından kontrolü dışında döküldü. "Meşgul olduğun zamanlar ben de Lucjan ile ilgilenebilirim. Biliyorsun, artık Paradis teyim, her zaman Armin bunu sizin için yapamaz. "
Siyaj saçlı kadın şaşırdı. Ufak bir tereddütten sonra "Emin misin?" dedi. "Sana yük olmasın."
"Sorun değil, ufaklık biraz da Jean amcasını tanısın." Jean sırıttı ama iç sesi çığlık atıyordu. Neler diyorum ben böyle? Jeager ın veledine bir de çocuk bakıcılığı mı yapacağım? "Herneyse, seni tutmayayım..." konuyu hemen değiştirdi. "Sonra görüşürüz."
"Görüşürüz..." dedi Mikasa ve arkasından hemen ufak bir gülümsemeyle ekledi. " Ve Jean, teşekkürler."
Jean başını salladı ve gaza yüklendi. Ne düşünüyordu ki? Aptalca sözler vermeyi bırakmalıydı. Jeager velediyle içli dışlı olmak onu ilgilendirmiyordu bile. Aslında canını sıkan şey ne Mikasa nın evli olması, ne Eren ne de velediydi... Jean bir türlü diğer insanlar gibi yoluna devam edemiyordu. New York da karşısına Diphda çıkınca onları tekrar bir araya getiren şeyin kader olduğunu düşünmüştü. Sonunda her şeyi geride bırakabileceği inancı, Diphda da teklifini geri çevirince tamamen yok oldu. Bu hayatta yalnızdı. Gönül verdiği hiçbir kadından karşılık alamıyordu. Neyi yanlış yaptığını anlamıyordu. Kadınlara kendini sevdirmek için illaki insan öldürmesi, yasa dışı işler çevirmesi ya da birkaç tahtasının eksik olması mı gerekiyordu?
Yıllar önce Eren gibi ellerini kana bulasaydı Mikasa onu sever miydi?
Nihayet Sasha nın evinin önüne geldiğinde kapıyı açıyan Niccolo oldu. Ancak Sasha bunun farkına varacak kadar ayık değildi. Kıvırcık sarı saçları her zamanki taralı görüntüsünün aksine karman çormandı. Sasha yı yanında görünce telaşla kadının koluna girdi. "Sasha! Neden telefonlarımı açmıyorsun?"
![](https://img.wattpad.com/cover/326530369-288-k758516.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACKERMANS 2
Fanfiction"Ackermanlar'ı öldüremezsin... Onlar zaten ölü doğarlar." * Bir Attack on Titan Polisiye AU 'dur. ACKERMANS kitabının devam hikayesidir. Keyifli Okumalar...