ACKERMANS 2

24. Bölüm ~ Mekanın Sahibi ~

"Bu olanlar midemi bulandırıyor." Armin, yan koltukta direksiyonu tutan Annie ye baktı. Yorgun görünüyordu. Yüzünde her zamanki suratsız ifadelerinden biri vardı. "Ortalığı birbirine katmak için herkes evleneceğimiz günü beklemiş."

Armin acı acı güldü. "Bizimle bir alakası olmadığına eminim." Her ne kadar içinden bir ses Annie ye katılıyor olsa da.

"Bana söz verdiğin tatil yine ertelendi değil mi? Bedenen yanımda olsan da ruhun ve aklın hep Paradis te kalacak." dedi Annie. 

Armin bir şey söylemedi. Annie ye umurunda olmadığını, isterse tatile çıkabileceklerini söyleyebilirdi fakat bu ona yalan söylemek olurdu. Surat asarak tatili Annie ye zehir etmek istemiyordu. Iç çekti. Ayrıca Bertholdt u ondan uzak tutmak çok daha zor olacak. "Özür dilerim... Eminim benimle evlendiğine pişman olmuşsundur."

Annie aniden frene basınca öne doğru savruldu. Telaşla kadına döndü. "Annie! Iyi misin-"

Annie kravatından yakalayıp dudaklarını onunkine bastırdı. Bu daha önce paylaştığı öpücüklerden biraz daha tutkulu ve sertti. Geri çekildiğinde neler olduğunu anlayamamanın verdiği bir şaşkınlıkla ona bakan Armin nin nefesi kesildi. "Annie..."

"Bir daha bunu söyleme. Seninle evlenmekten bir saniye bile pişman olmadım." Annie kaşlarını çattı. "Olmayacağım... Sen özür dileyecek bir şey yapmadın. Ikimizin de boktan arkadaşları var."

Armin nin kalbi sıkıştı. Eğer Levi Ackerman nın yaşadığını bildiği halde ondan sakladığını söyleseydi bunları söyler miydi? Hiç sanmıyordu... Yutkundu. Bunu ondan öğrenmeliydi.
"Levi Ackerman nın hayatta olması hakkında ne düşünüyorsun?"

"Neden sordun?"

"Sadece merak ettim..." dedi Armin rahatsızca. "Bu konuyla ilgili tek yorum yaptıgını duymadım."

Annie kravatını bırakıp kendi koltuğuna doğru kaydı. Arabayı yeniden çalıştırırken "Şaşırdım." dedi.
"Kimden yardım aldığını merak ediyorum. Bunca yıl nasıl saklandığını ya da..." Armin e baktı. "Kimlerin sakladığını."

"Kızgın olmalısın." Armin bakışlarına karşılık veremedi. "Yerinde kim olsa aynı şeyi hissederdi..."

"Onu Hange nin kurtardığını soylüyorlar." dedi Annie. "Infazı yapmaya gönüllü olmuş. Aralarındaki ilişki düşünülünce nedeni gayet mantıklı geliyor. Gerçekten Ackerman dan nefret ettiğini sanıyordum. Kim insan öldüren bir katili yaşatmak için bu kadar çaba sarf eder ki? Öleceğini bilseydi yine Ackerman ı kurtarır mıydı? Eminim yukarıda bir yerlerde pişmanlığını yaşıyordur."

"Konu duygular olunca kalp beyinle çatışmaya girer." dedi Armin. Gözlüklü kadından bahsetmek yüreğinin sıkışmasına neden oldu. Tatsız hatıralar gözünde canlandı. "Hange insanların iyi tarafını görebilen harika bir insandı. Öleceğini bilseydi eminim yine de Levi yi kurtarırdı. Sana inandırıcı gelmiyor olabilir ancak New York ta kaldığımız günler Levi de acı çekiyordu. Hange nin söylediği yalanın canını yakmasının tek sebebi onun da Hange yi seviyor olmasıydı."

Annie saçını kulağının arkasına attı. "Bana Hange yi hatırlatıyorsun."

PPD ye varınca Annie arabayı park etti. Arabadan aşağı indiler. Annie nin söyledikleri laboratuvara gidene kadar kafasını kurcalamaya devam etti. Yoksa Levi ın yaşadığını bildiğinden haberi var mıydı? Öyleyse neden hiçbir şey soylemiyordu? Bu imkansızdı, Annie böyle konularda dobra olurdu. Hange ye benzediğini söylerken ne demek istemişti?

Nedeni anlayamasa da polis merkezinde bir hareketlilik vardı. Kimisi telaşlı, kimisi kızgın, kimisi de sevinç içinde görünüyordu. Annie ye baktı fakat o da neler olup bittiğini anlayamamıştı. Daha fazla oyalanmadan laboratuvara gitti. Yanından geçerken Gunther ın Petra ya "Ona inanamıyorum... Bunca sene nasıl- nasıl..." dediğini duydu. Delirmiş gibi bakıyordu. Ikisi de yarı şaşkın yarı sinirli gruptaydı.