33. Bölüm ~ Ölüm ~

205 30 63
                                    

"Dedektif Erwin."

Sarışın adam ona doğru gelenleri fark edince yaslandığı gri duvardan ayrıldı. Jean Kristein ve yanında görmek istediği son kişi Pieck Finger vardı.

"Onun burada ne işi var?" dedi Erwin. Kızgın görünmüyordu ama sesi bir kaya kadar soğuktu. "Sana bir dakika da olsa dışarı çıkması yasak demiştim."

"Biliyorum, biliyorum dedektif. Bunun için gerçekten üzgünüm ama dinlemeniz gerekiyor." Jean de zaten sıcak bir karşılama beklemiyordu. Pieck e gözleriyle uzaklaşması gerektiğini söyleyince siyah saçlı kadın "Ben.. Ee, şuradaki resim tablosuna bakıyor gibi yapacağım." ardından koridorun ilerisindeki hiçbir anlam ifade etmeyen tablonun yanına gitti.

"Pekala, bahanen ne anlat."

"Bahane değil," Erwin Reinerla olanları anlattı. Erwin biraz bile şaşırmış görünmüyordu. Bitirdiğinde ellerini cebine sokup ic çekti. "Senin de bir iyilik yapasın geldi, öyle mi?"

"Onlarla gitmesini engellemek istedim sadece. Aklıma daha iyi bir fikir gelmedi." dedi Jean huysuzca. "Bakın, Porco yu sadece beş dakika görmesine izin verin yeter. Cok uzun sürmeyecek. O da Zeke nin ne kadar berbat biri olduğunun farkında. Sadece arkadaşını görmek istiyor."

Erwin nin mavi gözleri bir yargıc gibi üzerinde dolanırken kendini çok rahatsız hissetti. "Yaşadığımız berbat şeylerin suçlusunun Finger olduğunu bilmene rağmen ona yardım mı etmek istiyorsun?"

Jean rahatsızca yerinde kıpırdandı. "Onu hastaneye getirmeseydim bir şekilde kendi kaçardı. Başıma daha büyük bir bela açmasını istemiyorum. Annem hep kötülüğe kötülükle karşılık vermenin sadece kötülük doğuracağını söylerdi."

"Iyi bir annen varmış."

"Sizden gizli bir iş de yapmıyorum Isteseydim onu gizlice Porco nun odasına sokabilirdim. Lütfen dedektif, sadece beş dakika. Daha sonra ona istediğinizi yapın. Umurumda değil."

Erwin biraz düşündü. Yine yargılayıcı mavilerini üzerine dikmişti. Bu sefer gözlerini kaçırmadı Jean. Biraz bekledikten sonra "Tamam." dedi sarışın adam. "Sadece bir dakika. Zaten bilinci kapalı, onunla konuşamazsınız."

"Teşekkürler dedektif." Jean rahatladı.
Pieck i bir el işareti yapıp yanına çağırdı. Pieck saçma tablonun önünden ayrılıp yanlarına geri döndü. Erwin e teşekkür anlamında başını salladı. "Sağ olun."

"Bana değil, Jean nin annesine teşekkür et." Erwin ellerini cebine soktu. "Açıkcasi sana yardım etmeye niyetim yoktu. Ancak yanıma gelmekle en doğru kararı verdiniz. Gizlice içeri falan sızamazdınız." dedi Erwin. "Porco nun kapısının önünde nöbet tutan polisleri atlatamazdınız."
 
"Polis mi?" Jean şaşırdı. "Hayır, odanın önünde kimse yoktu."

"Ikinci kattaki odadan mı bahsediyorsun?"

Jean başını salladı. "Danışma Porco Galliard ın 208 de kaldığını söyledi."

Jean ve Pieck neler olduğunu anlamadılar ancak dedektifin endişeyle çarpılan suratından durum iyi sey olmasa gerekti.

"Jean, hemşire çağır." Erwin merdivenlere dogru yönelirken Pieck da adamın arkasından koştu.

"Ne oldu? Porco iyi mi?"

"Eger geç kalırsak olmayacak."

Erwin üst kata çıktığında 208 numaralı odanın önünde gerçekten kimsenin olmadığını görünce elleri buz kesti. Petra ve Gunther ı kapının önünden ayrılmamaları için sıkıca tembihlemişti. Ikisinin de aynı anda tuvalet molası vermiş olmaları mümkün değildi. Ayrıca hastanenin girişinde bekleyen bir düzüne polis vardı.

ACKERMANS 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin