ACKERMANS 2

22. Bölüm ~ Geçmiş ~

"Anlaşılan artık kalacak bir yerimiz yok."

Hange otel odasına yüzünü buruşturdu. Ormanı, kulübeyi, rüzgarın hışırtısını şimdiden özlemişti. Kulübeye baskın yapıldığı için artık ormana geri dönemezlerdi. Bu yüzden Erwin onları sahte kimliklerle bir otele yerleşmelerine yardım etmişti.

"Size saklanacak düzgün bir yer bulana kadar idare etmelisin." dedi Erwin. 

Hange eşyalarını bir köşeye atıp kendini yatağın içine bıraktı. "Son zamanlarda her şeyin yolunda gitmesinden şüphelenmem gerekiyordu zaten... Sonsuza kadar Levi ile o kulübe yaşlanacağımızı hayal ediyordum."

"Yaşlanacak başka bir kulübe bulursun o halde."

Hange, Erwin nin yaptığı yoruma güldü. "Peki ya sen? Kiminle yaşlanmayı hayal ediyorsun?"

"Yaşlanacağımı nereden biliyorsun? Bugün veya yarın ölebilirim."

"Levi gibi konuştun." Hange yüzünü buruşturup ona dikti gözlerini. Başını yataktan kaldırdı. "Hazır konusu açılmışken, o nerede?"

"Halletmesi gereken ufak bir iş vardı." Erwin yalan söyledi. Karşı çıkacağını bildiğinden Levi ın baskında kendini polislere göstereceğini Hange ye söylememişlerdi. "Birazdan gelir."

"Ne işi?" Hange bir an da ciddileşti. "Tehlikeli mi? Yine arkamdan ne iş çeviriyors-"

"Sakin ol, kimsenin arkandan iş çevirdiği yok." dedi Erwin sakince. "Bunu yalan ve entrikanın kraliçesinden duymak oldukça ironik. Epey değiştin."

"Sana da tavsiye ederim." dedi Hange ters ters. "Değişim iyidir."

"Bugün olmaz. O zaman bütün olayın arkasındaki ismi nasıl buluruz?" Erwin balkon kapısının yanındaki koltuklardan birine oturdu.

"Neden Levi ya yardım etmeyi kabul ettin?" Madem şuan baş başalardı, Levi olmadan Erwinle açık konuşabilirdi. "Olayı ilginç bulduğunu biliyorum ancak arkasında yatan asıl neden bu olamaz."

"Istediğini düşün Hange. Gerçek bu."

Hange bir an bile inanmadı. En başından beri sebebi biliyordu aslında. Sadece Erwin nin ağzından duymak istiyordu. Fakat Erwin nin yanaşmaya niyeti olmadığını görünce iç çekti. "Kenny i öldürdüğün için kendini ona borçlu hissediyorsun, degil mi? Levi yardım istediğinde bu yüzden ona hayır diyemedin."

"O borç yıllar önce PPD den istifamla ödendi."

"Yalan söylemene gerek yok. Seni benden daha iyi tanıyan kimse yok. Bilirsin ki gözler yalan söylemez." dedi Hange ciddiyetle. Yataktan kalkıp yanına oturdu.

"Kenny Ackerman babamı öldüren bir katildi. Ben de onun canını alarak meseleyi kapattım." Erwin kaşlarını çattı. "Bunun için kimseden özür dilemeyeceğim. Kenny i öldürdüğüm için bir gram bile pişmanlık duymadım. Duymayacağım da. Davasında haksız olan insanların vicdanı sızlar."

"Öyleyse neden-"

"Bu konuyu kapat Hange. Altında başka bir sebep arama."

Hange bir şey söylemedi. Kendini iyi hissedeceği yerde daha kötü hissediyordu şimdi. Yüreğini sıkıstıran bu boğucu his de neydi? Erwin e kızgın olmak için hiçbir sebebi yoktu. Öyleyse neden durup dururken canını yakmak istiyordu? Ondan ne duymayı beklemişti ki? Bu rahatsız edici his uzun zamandır zihnini bulandırıyordu.

Kapı çalınca odanın içindeki hava birden değişti. Hange hemen kapiyi açmaya koyuldu. Gelenin Levi olduğunu görünce "Nihayet..." diye soldu. "Nerelerdesin Levi? Başına bir şey geldi sandım."