"Biraz kahve ister misin Arlert?"
Armin, dedektif Mike ın ona uzattığı karton bardağa yorgun bir gülümseme verdi. "Teşekkür ederim." oturabilmesi için yanında yer açtı.
Saat gecenin üçüydü. Bu nedenle hastane kafeteryasında birkaç doktor ve hastane yakını dışında kimse yoktu. Mike, Armin nin bacaklarının üzerine kıvrılan ufak oğlanı acıyan gözlerle süzdü. "Neden onu da alıp evine gitmiyorsun? Çocuk burada helak oldu."
Armin iç çekti. "Denedim ama annesi dönmeden eve gitmek istemediğini söyledi." Mikasa dedektif Erwin, Reiner, Annie ve Levi ile Eren i kurtarma operasyonuna katılmıştı. Armin de onlarla gitmek istiyordu ancak Lucjan nın güvenliği Mikasa nın birinci önceliğiydi. Bu nedenle şimdilik iyi haberlerle dönmelerini beklemekten başka yapabileceği hiçbir şey yoktu. Zeke nin niyetini bilmiyorlardı. Lucjan ile temas kurduğunu öğrendikten sonra onu da kaçırma ihtimaline karşı Lucjan ı gözünden ayırmamalıydı.
"Bunu söyleyen kişi olmaktan nefret ediyorum ama gerçekçi olalım Arlert. Mikasa da Eren de geri dönmezse ne yapmayı planlıyorsun?" dedi Mike ciddiyetle. "Lucjan ı büyütebilecek misin?"
Armin bu ihtimali düşünmek bile istemiyordu. Lucjan nın vaftiz babası olarak hayatı boyunca onunla ilgilenen kişi olmaya hazırdı ama oğlanın anne ve babasını kaybettikten sonra yaşayacağı psikolojik şoku kolay kolay üzerinden atabileceğini hiç sanmıyordu.
"Mutlaka geri döneceklerdir. Eren de Mikasa da sevdiklerini kolay kolay bırakmazlar. Hele ki Lucjan ı..." Armin konuyu değiştirdi. "Siz neden eve gitmiyorsunuz? Sizin de bir çocuğunuz var."
"Birinin Hange ye göz kulak olması gerekiyor." dedi Mike. Bu saçma olaylar başladığından beri ne Nanaba yı ne kızını doğru düzgün görebilmişti. Hange ye olanlardan Nanaba ya bahsetmeyi düşünmemişti bile. Onu daha da telaşlandırıp olaya dahil olmasını istemiyordu. Dünyanın en kötü babası ve kocasıydı. "Çocuk bakmak sandığın kadar kolay bir iş değil Arlert. Hele ki bizim gibiler için... O yüzden gelecekte Lucjanla ilgilenmek istiyorsan belki de adli tıp sana göre bir yer olmayabilir. Normal bir hastanede normal bir doktor olarak çalışmak kulağa nasıl geliyor?"
Armin nin göğsü sıkıştı. "Sanırım haklısınız." diye mırıldandı kendi kendine. "Bundan sonra Lucjan a tek başıma bakmak zorunda olduğumu düşünecek olursak..."
"Tek başına olacağını kim söyledi?"
Armin arkasında dikilen Annie nin sesini duyunca irkildi. Ayağa kalkmak istemişti ama uyuyan Lucjan ı rahatsız etmek istemediği için bunu yapamadı. "Senin burada ne işin var?" dedi şaşkınca.
"Planın beni ilgilendiren kısmı bitti." Annie sandalye çekip yanına oturdu. Lucjan a bakıp "Ah, Mikasa iş üstünde demek." dedi.
"Hoover ı yakaladınız mı?" dedi Mike.
"Onu dert etmenize gerek yok, bundan sonra yolumuza çıkmayacak." Annie onlara bakmadan konuştu. Ceketini çıkarıp uyuyan Lucjan nın üzerini örttü. Cebinden bir kağıt çıkarıp Mike a verdi. "İstifası burada."
Mike kağıdı kontrol ettikten sonra "Öylece sessizce geri çekilmeye mi karar verdi? Beni işimden kovdurmak istediğini sanıyordum."
Annie onlara Zeke nin yalanlarını ve tenis sahasında olanları tek tek anlattı. "Sizi ifşa etse de etmese bu döngünün bir sonu yok. Sadece Mike ın değil, benim ve Reiner ın da başı belaya girerdi. Bu nedenle Zeke nin onunla aynı takımda olmadığını, sadece çıkarları için onu kullandığını anlayınca herkesin iyiliği için geri çekildi."
"Aranızın düzelmesine sevindim." dedi Armin. "Bertholdt iyi bir insan. Hatasını anlayacağını biliyordum."
Annie bir şey söylemedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACKERMANS 2
Fanfic"Ackermanlar'ı öldüremezsin... Onlar zaten ölü doğarlar." * Bir Attack on Titan Polisiye AU 'dur. ACKERMANS kitabının devam hikayesidir. Keyifli Okumalar...