27. Bölüm ~ Kaçırılma ~

235 32 53
                                    

"Uzun süre bölüm atmayınca hikaye için ne planladığımı unutmuşum :") Bir şeyler yazmaya çalıştım, umarım beğenirsiniz."

Keyifli Okumalar...

............................................................................

"İzin mi istiyorsun?" Mike, Mikasa nın böyle bir istekte bulunmasına şaşırmıştı. Özellikle Eren ortadan kaybolmuşken daha çok olayın merkezinde olmak isteyebileceğini düşünmüştü. "Neden?"

"Ailevi meseleler." Mikasa detay vermek istemedi. Sadece oğluyla daha fazla zaman geçirmek istiyordu.

"Bu ailevi kısmını biraz daha açmalısın." Mike tek kaşını kaldırdı. "Ne de olsa senin diğerleri gibi yıllık izin almaya hakkın yok. Koruma programı altındasın."

"Hamileyim." dedi Mikasa ve bununla Mike tan asla unutamayacağı şaşkın bir bakış kazandı. Adam şok olmuş görünüyordu. "Daha önce de hamilelik izni verilmişti."

"Şey... evet, doğru." diye geveledi Mike. "Baska kimse biliyor mu?"

Mikasa başını iki yana salladı. "Hayır, ilk duyan sizsiniz. Kimse bilmesin. En azından Eren bulunana kadar..."

"Tamam, sırrın güvende. Gerekli belgeleri imzalayıp evine dönebilirsin." dedi Mike.

Mikasa en azından bir problemi hallettiğine sevinerek odadan ayrılmaya hazırlanırken aynı anda içeri giren Erwin Smith ile kapıda karşılaştı. Sarışın adam "Günaydın Mikasa." dedi. O da Hange gibi PPD ye geri dönmüştü.

Mikasa adama kuru bir günaydınla selam verip odadan çıktı.

"Pek keyfi yerinde değil anlaşılan." o çıktıktan sonra Erwin, Mike dondü. "Bir sorun mu var."

"Sorun mu degil mi bilmem ama başının biraz agrıyacağı kesin." Mike iç çekti. "Sen neden geldin?"

"Şehir dısındaki gölün yanında birini ölü bulmuşlar. Dosyayı almaya geldim." dedi Erwin. "Gelir gelmez boş bırakmıyorlar insanı."

"Herhalde." Mike alay etti. Cekmecesini kariştırdıktan sonra sarı bir dosyayi ona verdi. "Hemen koltuğuma oturabilecegini mi sandın?"

"Aslında bakarsan evet." itiraf etti Erwin.

"Geç kaldın, çoktan kapıldı. Başıma bir iş gelene kadar da zor alırsın."

"Böyle şeyler söyleme, bir de seni aramakla uğraşmak istemiyorum." Erwin dosyayi incelerken yüzunü buruşturdu.

"Hange ile aranı düzelttin mi?" dedi Mike aniden.

"Neden sordun?"

"Bu sabah o da aynı vaka için yola çıktı da ondan."

Erwin başını salladı. "Eski günlerdeki gibi demek."

"Neden tartıştınız ki zaten?" Mike tek kaşını kaldırdı. "Sizin aranızdan su sızmaz. Yoksa yine Ackerman yüzünden mi?"

Erwin dosyadan başını kaldırıp kalın kaşlarını hafifçe çattı. "Konunun Levi ile ne alakası var?"

"Bilirsin işte, Levi ın arkasından atıp tutunca Hange yi kızdırdın zanettim. Gerçi son zamanlarda iyi anlaşıyordunuz."

Erwin cevap vermek yerine dosyayı kolunun altına alıp odadan çıktı.

Mike ofladı. "Bugün de herkesin hey heyleri üzerinde..."

Erwin olay yerine polis arabasıyla giderdi ancak bu kez özel aracıyla gitmeyi tercih etti. Mike ın söylediği gibi Hange ve etrafta koşusturan birkac polis sarı şerit çekilmiş bir çitin arkasında duruyorlardı. Hange elindeki kanlı eldivenlerle yerde yatan erkek cesedinin birkaç fotografini çekiyordu.

ACKERMANS 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin