▪ 8

2.2K 159 212
                                    

Bölüme başlamadan önce ülkemizin ve milletimizin çok büyük başı sağ olsun. Sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz lütfen önlemlerinizi alın. insanlarımız sağlam ev yapmıyor bunu kabul ediyorum fakat bizimde deprem anındaki tüm tutum ve davranışlarımız çok önemli. Şimdiki ve bir sonraki okuyucularımı uyarmak zorunda hissettiğim için bunları dile getiriyorum. Deprem anında neler yapılacağını bilmiyorsanız mutlaka öğrenin. Bu konu ile ilgili internet platformlarında çok güzel videolar bulunuyor, izleyip bu değerli bilgileri mutlaka edinin tamam mı güzellerim? Anlaştıysak bölüme yavaştan geçelim öyleyse iyi okumalar.


-

Gözlerim şaşkınlıkla büyürken karşımdaki bedenin evime niçin geldiğini sorguluyordum. Aralıklı kapıyı tam açarak bakışlarımı anlamsızca gözlerinde tuttum.

"Burada ne işiniz var?"

Mesafeli sorumla birlikte onunla olan diyaloğumu en aza indirip, kısa sürede buradan gitmesini istiyordum fakat bu gerçekleşmemişti. Bir anda bana doğru atılan adımlarıyla birlikte korkuyla hızla kapının arkasına geçip kapatacağım esnada kapının arasına giren ayak buna engel oldu.

Kapıyı ne kadar bütün gücümle ittirirsem ittireyim karşımdaki kişinin gücü ve benim çelimsizliğim buna engel oluyordu.

Bakışlarım aralıklı kapıdan bana sırıtarak bakan yüze kayarken korkuyla yutkundum. Ellerimi boşuna ittirmiş olduğum kapıdan çektiğim esnada hızla bedenini içeriye atan adamla birlikte sırtımı duvara yaslayıp ondan uzak durmaya çalıştım.

"Senin için risk alıp yanına gelirken yaptığın şeylere bak güzelim."

Mırıltısı kulağıma ilişirken adımlarıda yavaşça bana doğru yaklaşıyordu. Sırıtması hâlâ yüzündeyken bakışlarıyla bu sefer bedenimi baştan aşağı süzerek dudaklarını yalamasına şahit olmuştum.

Bu görüntü karşısında yüzümü ekşitirken, içimden bir an önce tae'nin arkadaşlarının gelmesini diledim. Bana yapacağı şeylerin ihtimali yüzünden bedenim korkuyla titriyordu. Yaklaşan bedenin bir anda dibimde bitmesiyle başımı aşağı indirip onunla göz teması kurmamaya çalıştım.

Nefes alışlarını ensemde hissederken çıplak bacaklarımın üzerine yerleşen elle tenimi boydan boya okşamasına karşı gözlerimi sıkıca yumdum. Bu his midemi bulandırıyordu. Aramızdaki bulunan boşluğu kapatıp belimden tutarak beni kendisine yapıştırmasıyla bu sefer korku yüzünden refleksle ellerimi göğsüne koyup sertçe ittirmeye çalışmıştım fakat önümdeki kalıplı beden yerinden oynamamıştı bile.

İki bileğimi tutarak sertçe duvara yapıştırmasıyla acıyla tısladım. Bu sefer onun karşısında iyice savunmasız kalırken, yaklaşan yüzünü görmemle başımı hızla yana çevirdim. Bu hareketim yüzünden duyduğum sinir dolu gülme içimi korkuyla titretmişti.

"Zoru oynayacaksın demek, kolay olan şeyleri sevmem zaten."

Alçak sesiyle konuşmasının hemen ardından boynumdaki hissettiğim dudaklarıyla yüzümde iğrenir bir ifade oluşmuştu. Diliyle tenimi ıslatarak emmesine karşı tam dudaklarımı aralayıp durmasını söyleyecekken dibimdeki bedenin hızla üzerimden çekilmesiyle derin bir nefes aldım.

Taehyung'un arkadaşlarından biri olan Jungkook, adamın yakasından tutarak duvara yapıştırıp sertçe yüzüne yumruğunu geçirmişti.

"Ne sikim yaptığını sanıyorsun Sang?"

Jungkook'un öfkeyle ismini söylemesi ve onu tanıyor olma ihitmaline karşı şaşkınlıkla bakışlarımı ikisinin üzerinde gezdirdim. Kapıda dikilen jimin ve hoseok yanıma gelerek koluma girip beni oradan uzaklaştırıp salona götürmüşlerdi.

Milen | TaegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin