Bir Deli Rüzgar - bxb

sakin geçen günler

(Aşkolar normalde önceki bölümlerde Baver ve Çağan'ı hastaneden eve ilk geldikleri gün ilişkiye sokacaktım. Hatta biraz yazmıştım. İkisinin de eli ve ayakları hâlâ alçıdaydı işte. Sonra baktım çok komik oluyor vazgeçtim. Böyle daha iyi oldular bence. Siz ne düşünüyorsunuz.)

Keyifli okumalar.

-

Pikeyi kaldırıp Baver'in yanıma yatması için beklerken, "Bırak artık o bilgisayarı." diye mırıldandım. Beni duymamazlıktan gelip elindeki elmadan bir ısırık daha alıp bilgisayardan açtığı şarkı programını izlemeye devam edince sıkkınca nefes verdim. "Yarın okula gideceğiz, çok geç olmadan yatsan iyi olur." diye mırıldandıktan sonra yatakta diğer tarafa dönerek gözlerimi kapatmıştım.

Kısa bir sürenin ardından bilgisayardan gelen sesler kesilmişti. Ardından adım sesleri kulağıma gelirken yatağın diğer tarafındaki hareketlilikten dolayı Baver'in yanıma yattığını anlasamda ses etmeden gözlerimi kapalı tutmaya devam ettim.

"Uyudun mu?"

"Evet."

Hafif sessiz gülüşünü duyduğumda dayanamayıp ben de gülerken belime hissettiğim kalın kolların ardından beni kendine çekip sarılmıştı.

"Uyurken... Konuşabilmek... Yetenek ister."

Hafifçe hareket edip Baver'e dönerken, "Bende daha ne marifetler var bir bilsen?" diye mırıldandım. Kaşları şaşkınlıkla havalanırken gülümsemeye devam edip, "Göstersene... Marifetlerini." dediğinde kıkırdamıştım.

"Zamanı gelince görürsün bebeğim."

Dudaklarını birbirine bastırıp, "Hmm." diye mırıldandıktan sonra uzanıp dudaklarımızı birleştirdiğinde az önceki yediği elmanın tadını almıştım. Hafif hafif dudağıma öpücükler kondurduktan sonra geri çekildi. Ardından kollarını belime daha sıkı sarıp beni kendi üstüne çektiğinde çenemi göğsüne yaslayıp gözlerimi gözlerinde gezdirdim.

"Yarın okula... Gitmesek... Sorun olur mu?"

Gözlerim şaşkınlıkla aralanırken, "Abartma Baver." dedim hızla. Anında yüzüne bir sırıtış ekleyip, "Tamam ya... Şaka yaptım." dediğinde nedense bu bana hiç inandırıcı gelmemişti. Kendi ellerimle bir canavar yarattığımı hissederken altımda hissettiğim kabarıklıkla gözlerim daha çok aralanırken, "Yine mi kaldırdın?" diye sordum hayret edercesine. Baver'in azgınlığı dur durak bilmiyordu cidden. Belki Yılmaz'ı bile geçmişti şimdiden.

"İsteyerek... Yapmıyorum." diyip bakışlarını kaçırınca bir süre gözlerim gözlerinde takılı kalmıştı. Kaç gündür her gece aralıksız yapıyorduk. Az da olsa azgınlığı diner diye düşünsemde hiç azalmamıştı. Tamam, ben de Baver'le ilişkiye girmeyi seviyordum ve fazlasıyla zevk alıyordum bundan ama benim de bir sınırım vardı ve o sınırı birkaç gün önce fazlasıyla aşmıştım.

Derince bir nefes alıp verirken, "Şu durumda bile tatlı olmayı başarmana inanamıyorum." diye mırıldandıktan sonra uzanıp dudaklarımı dudaklarına bastırmıştım. Bunu beklermişcesine anında karşılık verdiğinde bugünde götüme elveda edeceğimi anlamıştım.

Uzun bir öpüşmenin ardından nefes almak için geri çekilirken Baver, "Devam... Etmeyelim." diye mırıldandığında kaşlarım hafifçe çatılırken, "Niye?" diye sordum hızla. Umarım benden bu kadar çabuk sıkılmamışsındır Baver.

"Yarın okula... Gideceğiz... Yorulmanı istemiyorum."

"Sorun değil, üstesinden gelebilirim." diye mırıldandığımda bir süre düşünürcesine gözleri gözlerimde gezinmişti. Ardından pes etmişcesine omuzlarını düşürürken, "Hayır... Gelemezsin." dediğinde rahat bir nefes vermiştim. Şuan ikimizde fazlasıyla yapmak istesekte hayat şartları buna izin vermiyordu. Hem böylesi de iyi olmuştu biraz. Baver'in yavaş yavaş kendini dizginlemeyi öğrenmesi iyiye işaretti.