çağan'ım

9.9K 919 110
                                    

Bölüm şarkısı:

Furkan Kızılay - Her Şey Senle

Keyifli okumalar.

-

Karton bardağın içindeki sıcak çikolatayı yudumlarken çaktırmadan Baver'e baktım. Elindeki çayı dudakları arasına götürürken gözleri karşısındaki kalabalıkta geziniyordu. Bakışlarımı tekrar onun baktığı yere çevirip elindeki gitarı çalarak şarkı söyleyen çocuğu dinlemeye devam ettik.

Çocuğun etrafına toplanan insanlar arada bir çocuğun önündeki gitar kılıfının içine para atıyorlardı. Birazdan gidip bende para bırakırdım. Sesi güzeldi ve fazlasıyla hakediyordu.

Sıcak çikolatamdan bir yudum daha alırken, "Sen daha güzel söylüyorsun Baver'im." diye mırıldanmıştım. Ardından bakışlarımı tekrar Baver'e çevirdiğimde beni duymadığını farkettim. Çok dikkatli bir şekilde dinliyordu şarkıyı.

Şarkı yavaş yavaş biterken aklıma gelen şeyle hızla oturduğum yerden kalkıp çocuğa doğru adımladım. Şarkının son sözlerini söyledikten sonra gitarını çalmayı bırakırken göz göze gelmiştik. Bana meraklı gözlerle bakarken, "İstek şarkınız mı vardı?" diye sormuştu. Başımı iki yana sallarken bakışlarımı Baver'e çevirdim. Oturduğu banktan kalkıp kalabalığın içinde bana şaşkınca bakıyordu. Ne yapmaya çalıştığımı anlamaya çalışıyordu sanırım.

Gözlerimi tekrar çocuğa çevirirken, "Bir arkadaşım var sesi çok güzel. Senin de iznin olursa onun da şarkı söylemesini istiyorum. Sen sadece gitar çalsan yeter. Ne kadar istersen veririm." dedim hızla. Ardından kabul etmesini ümit ederek gözlerine bakmaya devam ettim.

"Olur hiç sorun değil. Benimde sesimi dinlendirmeye ihtiyacım vardı zaten."

Yüzüme neşeli bir gülümseme yerleştirirken, "Teşekkür ederim, bir dakika." diye mırıldanıp kalabalığın içinde duran Baver'in yanına adımladıktan sonra bir şey demesini beklemeden elindeki karton bardağı alıp kolundan tutarak kendime çektim. Ardından onu arkamdan sürüyerek tekrar çocuğun yanına gelmiştim.

Baver'i yere sabitlenmiş mikrofonun önüne yerleştirirken bana şaşkınca bakmaya başlamıştı. Ardından, "Ben... Söyleyemem... Olmaz." dese de onu duymazdan gelip, "Ne söylerse ayak uydur olur mu?" diye mırıldandım çocuğa. Bana o iş bende, der gibi bakıp bakışlarını Baver'e çevirmişti.

Baver hâlâ şaşkınca bana bakmaya devam ederken ağzımı oynatarak, 'Yapabilirsin.' diyip yanından uzaklaştıktan sonra kalabalığın önüne geçip Baver'den gözümü ayırmadan izlemeye başladım. Şarkı söyleyen çocuk ona bir şey diyince bakışlarını benden çekip ona çevirmek zorunda kalmıştı. Bir süre kendi aralarında konuştuktan sonra çocuğun kaşları hafifçe çatılınca benimde kaşlarım otomatik olarak çatılmıştı. Sanırım Baver'in kekelemesi onu şaşırtmıştı. Tam onlara doğru adımlayacakken çocuk önüne dönüp gitarını çalmaya başlayınca atmak üzere olduğum adımı geri çektim.

Çocuk bir süre gitarını solo bir şekilde çalmıştı. Baver'in şarkıyı söyleme kısmı yavaş yavaş gelmek üzereyken bakışlarımı pür dikkat onda tutuyordum. Belki şuan çok geriliyordu ama bu işin üstünden geleceğini biliyordum. İşin içine şarkı söylemek girince Baver tam anlamıyla başka bir kişiliğe bürünüyordu çünkü.

"Sanki ilk baktığım gözlerdi, gözlerin."

Şarkıya girer girmez kalabalıktan bir alkış kopmuştu. Anında yüzümde gururlu bir gülümseme oluştu. Bu kadar güzel bir ses beklemiyorlardı sanırım.

Bir Deli Rüzgar - bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin