6. Bölüm

521 74 7
                                    

İyi okumalarr ✨

O mesajla öyle dalmıştım ki zilin sesini bile duymamıştım. Kızlar beni dürttü ve sınıfa çıkalım diye öneride bulundular.

Başımı salladım ve çantamı tek koluma takıp kızlarla kantinden çıktık. Sınıfın önüne geldiğimizde kapıda duran kişiyle geriye gitmek istedim.

"Nasılsın güzelim." diyen Rüzgar'a baktım. Kendisi ben platoniğimdi. Ne kadar istemesem de her taraftan çıkıyordu.

"Rüzgar bana güzelim demekten ne zaman vazgeçeceksin." Dedim sinirle.

"Hiçbir zaman güzelim hiç bir zaman sen benim güzelim olacaksın. Kendi isteğinle." diyip kenara çekildi. Kızlar yan yana oturuyordu ben ise tek..

"Ne dedi yine uyuz." diyen Eslem'e baktım. Aynı konular diye cevap verdim. O sırada bize doğru gelen Çağatay'a baktım.

"Yengelerin gülü ne yaptın öyle bizimki nasıl zevke içti kahveyi." dedi gülerek.

Gözlerim anında parladı.

Evet Çağatay ve Emir herşeyi biliyordu. Hatta numarayı  Çağatay'dan almıştım. Bana akıl verende onlardı. O yüzden onları çok seviyordum.

"Yaa gerçekten mi!!" Dedim aşko kuşko kızlar gibi.

Güneş anında yüzünü buruştururken Çağatay ve Eslem biri sağ biri sol koluma vurdu.

"Gerizekalı mısınız ya canım acıdı." diye tısladım.

Lan bunlar aynı kafa bunları,

Shiplemeyeceğim

Shiplemeyeceğim

Shiplemeyeceğim .

Shipledim gitti...

***

Hocanın sınıfa gitmesiyle herkes sırasına gitti. Dersimiz biyolojiydi ama ben biyoloji dersini sevmiyordum.

O yüzden başımı sıraya koydum ve uyudum. Tam dalmışken biri beni dürttü.

"Biz kantine gidiyoruz geliyor musun?" dedi. Başımı hayır dedim ve telefonumu çıkarıp Instagram'a girmiştim.

Tam o an bir ses duyup başımı kaldırdım. Barlas gelmişti.

Beni görünce elini kafasına koydu ve kaşıdı. O sırada kasları belirginleştimi gözlerim oraya kaydı.

"Uyandırdım mı?" dedi. Başımı hemencecik salladım.

"Yok telefon bakıyordum." dedim. O an beklemediğim şeyi yaparak elini uzattı.

"Ben Barlas." dedi. İçimden biliyorum diye geçirdim.

Elini tuttum buz gibi olan elim bir anda sıcak oldu.

"Bende Mehir." dedim gözlerine bakarak o sırada yüzünde gülümseme belirdi.

"Ay parçası" dedi etkileyici bir sesle.

İlk başta dediğini idrak edemedim. Hı diye mırıldandım.

Bu sefer güldü. Onu güldürmüştüm. Ne mutlu bana..

"Adının anlamı diyorum ay parçası." Dedi yeniden. Hemen başımı eğdim fakat dikkatimi çeken bişe olmuştu. Bizim ellerimiz hâlâ birbirini tutuyordu.

Sonra diğer elini omzuma koyup iki defa ve yavaşça vurdu.

"Tekrar görüşelim ay parçası." Diyip hızlı adımlarla gitti arkasından şaşkınlıkla beni bırakarak...

Bölüm sonu...

00.00 |Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin