18. Bölüm

355 52 5
                                    

İyi okumalarr ✨

Kafeye geldiğimizde bizi beklediklerini anladım. Barlas'ta aynı düşünceyi düşünmüş ki bana baktı.

Biz masaya gelince hepsi bize bakıyordu.

"Niye öyle bakıyorsunuz?" diye sordu Barlas.

"Bilmem şöyle baktım yakıştırdım sizi" dedi Çağatay.

Ben başımı eğerken Barlas tekrar konuştu. "Salak salak konuşma o benim kankam kankam." diyip yanaklarımı sıktı.

Dediği cümle ile herkesin sesi bıçak gibi kesildi. Ben ise şaşkınlıkla hareket edemiyordum.

Ne diyebilirdim ki beni kankası olarak görüyordu. İlk defa gerçekten yok olmak istedim.

Sizin için saçma gelebilir ama acıyı iliklerime kadar hissediyordum.

"Yanlış birşey mi dedim." dedi Barlas.

Ortamını kurtarmak için elimle gözlerimi sildim. " Ayy deliler işte bizi akıllarınca yakıştırdılar ya ona sesleri kesildi." dedim gülerek. Güldüm fakat acı bir gülüştü.

Herkeste 'aynen , evet, öyle oldu.' gibi cümleler kurmuştu. Fakat ortamın bozulduğu belliydi.

Birer kahve içtikten sonra nereye gideceğimizi tartışıyorlardı. Ben hariç çünkü dün heyecandan dün akşam uyuyamamıştım.

Evet boşunaymış.

Çağatay ile Eslem lunaparka gitmek istiyor. Güneş ile Emir ise sinema diyordu.

"Bence play station oynayalım." dedi Barlas ve hem Emir hemde Çağatay'da kafasına şaplak yedi.

Yazı tura attılar ve kazanan Güneş ve Emir olmuştu. Şuan sinemaya doğur gidiyorduk.

Sinemanın önünde bizimkilerin yemek almasını bekliyoruzduk. Sabah sevinip geleceğim dediğim yere şuan mutsuzdum. Hem uykusuz hemde Barlas yüzünden morelim bozuktu.

Ama onun için üzülmeye alışmıştım.

Zor bela içeri girdik. İnanılmaz bir şekilde romantik komediye girdik. Galiba bizimkiler hanımcı olacaklardı.

Aralarında birşey yok deseler bile birbirlerini seviyorlardı.

.

.

.

Şuan sinema koltuklarında oturuyorduk. Yanımda yabancı birinin olduğunu umursamadan yayıldım.

Etraf karanlık olunca uykum daha fazla geldi. İzlemesemde olurdu zaten gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.

Bölüm sonu...

00.00 |Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin