"Kalkar mısın geçmem gerekiyor."
"Hayır."
"Sabır testi misin sen?"
"Sana ne? Neyse acıdım, geç."
"Allah'ın ergeni." Yerimden kalkıp Ece'nin yanına gidip oturdum.
"Oha! Ben seni uyandırmadım ama sen benim yanıma geldin. Gel bir bakayım ateşin var mı? Lan! Yanıyorsun kızım sen."
"Ya sakin. Yok bir şeyim. Sinirden çıkmıştır o."
"N'oldu ki?"
"Yanıma gelen çocuk. Manyak mı, ne? Anlamadım gitti. Kalk diyorum kalkmıyor. Ders boyunca da uyutmadı zaten."
"Kıyamam sana ya. Gel uyu biraz." dedi ve kafamı göğsüne yasladı. Bir eliyle saçlarımı diğer eliyle de yanağımı okşarken ben yerimde yayıldım.
"Uyuyalım bakalım."
Saçlarımda hissettiğim öpücükle gözlerimi açtım. Ne meraklılar bunlar da saçlarıma. Sabır, Allah'ım sabır.
"Hoca geldi kuzum." Hemen kalkıp yerime gittim. Bu kez köşeye oturan Hakan'ı görünce yine tepem attı.
Sakin ol Alin. Sakin olmazsan savaş çıkar. Sakin ol kızım.
"Yerimden kalkar mısın?"
"Buraya oturmaya karar verdim."
"Ne hâlin varsa gör."
"Rica ediyorum. N'olur sus. Yalvarıyorum sus. 4 ders kalmış çıkışa. Bırak uyuyayım."
"Derse katılmaya çalışıyorum."
"Uyumaya çalışıyorum. Beynim patlamak üzere uykusuzluktan."
"Peki."
"Teşekkür ederim." dedim en minnettar gülüşümü sunarken. Haketmiyor ama neyse.
•°○•°○•°○•°○
"Bırak uyusun. Uykusuzluktan başının ağrdığını söyledi. Yeni uyudu zaten."
"Yemek yemedi ama."
"Şu an uykusu yemeğinden daha önemli. Eğer uykusunu alamazsa iştahı olmayacağı için yemek yiyemez."
"Uyanırsa kantinde olduğumu söyler misin?"
"Olur, söylerim."
Duyduğum seslere rağmen kafamı kaldırıp bakmadım bile. Hâlâ çok uykum vardı.
•°○•°○•°○•°○
"Alin! Uyan! Kime diyorum ben! Uyansana!"
"Ne oldu?"
"Uykunda bir şeyler sayıklıyordun. Kabus gördün galiba. İyi misin?"
"İyiyim. Uyandırdığın için teşekkür ederim. Kaçıncı dersteyiz?"
"Önemli değil. Son ders. Dersin bitmesine 10 dakika falan var."
"Telefonlar alındı mı?"
"Evet."
"Tamam. Teşekkür ederim."
"Teşekkür etmeyi bırakmalısın." Son söylediğine cevap vermeyip Ece'nin yanına gittim. Telefonumu alıp tekrar yerime geçtim.
Telefonumu açınca gelen bildirimlerle şoke oldum.
"İfşam çıksa bu kadar bildirim gelmez." Hakan telefonu elinde olmasına rağmen bana bakıp gülüyordu. Hayır komik mi? Bence değil. Neyse. Bana ne.
Farklı yerlerden takip istekleri ve mesaj istekleri vardı. Takip isteklerinin hepsini onaylayıp mesaj isteklerine baktım.
uzun.bacak.seviyorum: slm han fendi
uzun.bacak.seviyorum:bacak larınız çok hoş
uzun.bacak.seviyorum: onları benimle paylaş mısınız
"Dayı ayıp değil mi ama ya? Yaşından da mı utanmıyorsun?" Yine gülüyor yanımdaki varlık.
husyncakar96: mrb güzel bay an
husyncakar96: tanışmak isterim
"Ben istemem ama."
dizireplikleri: Selam rahatsız ediyorsam kusura bakmayın hesabı yeni açtım büyümesi için gt yapar mısınız
"Çok boş işler ama bunlar. O yüzden hayır." Zil çalınca hâlâ bana bakıp gülen Hakan'ı bırakıp çantamı aldım. Ece'nin yanına gittim.
"N'aber sarılı?"
"İyilik turnculu. Senden n'aber?"
"Aynı bende de. Akşam arayayım mı?" Sınıftan çıktık.
"Ara. Ama açmam."
"O niye?"
"Misafir gelecekmiş akşam. Anneme yardım etmem lazım." Merdivenleri inmeye başladık.
"Kıvırcık'ı ararım bende o zaman. Onunla konuşuruz."
"Gece ararsan açarım."
"O saate kadar dayanabilirsem ararım."
"O kadar uyudun. Ona rağmen hâlâ uyumayı mı planlıyorsun?"
"Uyumak mı? Bugün sadece 5 ders uyudum. İlk iki ders zaten Kaan, sen, ben beraberdik. Üçüncü ders pek sevgili sıra arkadaşım uyutmadı. Derse katılmaya çalışıyormuş. Dördüncü ders yalvarınca insafa geldi sağolsun. Beş ders uyudum." Okul binasından çıktık.
"Öğlen arasında da uyudun. Onu da say."
"Hayır. Sizin sesinizle uyandım."
"Ne demeye kalkmadın o zaman? Bende aç kaldın diye üzülüyordum sana."
"Uykum vardı. Gece de geç uydum."
"Senin uykunun olmadığı bir zaman dilimi yok ki. O değilde Hakan seni uyandırmama izin vermedi."
"Ee, n'olmuş yani?"
"Acaba diyorum, çok mu sevdi seninle oturmayı? Çok mu etkilendi senden? Ne diyorsun?" dedi gülerek.
"Hıhı. Evet. O kadar etkilendi ki, aşık oldu hemen. Evlenme teklif edecek yarın." Servise binerken güldü. Hakan'ı görünce yanına gittim.
"Öğlen arasında biraz daha uyumam için Ece'nin beni uyandırmasına izin vermemişsin. Teşekkür ederim."
"Son kez söylüyorum. Her şey için teşekkür etmeyi bırakmalısın. Ve yine, son kez söylüyorum. Önemli değil." Gülümsemesine karşılık verdikten sonra çantamı düzeltip servise bindim. En arkadaki yerine geçip telefonumu açtım. Biraz oyun oynayabilirdim sanırım.
•°○•°○•°○•°○
607 kelime
Selaaammm
Geciktirdiğim için kusura bakmayın lütfen
N'aberrr
Umarım beğenirsinizzz
Öpüldünüzzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bermuda
ChickLitTanrının meleklerin küllerinden yarattığı kız, beni tüm günahlarımdan arındırdı.