Bölüm 5: Ice Bergler

120 24 48
                                    

"Kızılcıkk. Uyan hadi. Alin! Kime diyorum ben ya?"

"Ya ne var nee?" dedim ağlarcasına. Bir türlü rahat uyuyamamıştım. Garezleri vardı sanki bana.

"Sen yemek yedin mi bugün?"

"Yemedim. N'olmuş"

"En son ne zaman yemek yedin?"

"Dün akşam yemeği yedim en son." Bu söylediğimle ben de kendi kendime kızdım. Ne demek en son akşam yemeği yemek. Ama bir yandan da benim suçum değildi. Okulda yemek yemiyordum ve eve de gidememiştim. Okulda kilitli kalmak planlarım arasında yoktu. Acıkmayınca da yemek yemediğimi fark etmemiştim.

"Kalk o zaman kalk. Bir şeyler yiyelim. Bir şey olacak yoksa sana."

"Nasıl yemek yemeyi düşünüyorsun acaba çok merak ettim şuan."

Çantasını açıp gösterince şoke oldum. Bisküvi, kek ve krakerlerle doluydu.

"Bunlarla idare ederiz diye düşünüyordum ama... Aması falan yok. Bunları yiyeceğiz. Özellikle sen."

"Neden özellikle ben?"

"Tüm gün bir şey yememişsin çünkü."

"İyi. Yememeye devam ediyorum o zaman."

"Kalk dedim sana. Ye yemeğini sonra yine uyursun. Yorma insanı. Hadi."

"Yemeyeceğim dedim ama ben."

"Yorma insanı, gel iki lokma ye dedim ama bende."

"Yedikten sonra uyumama izin verecek misin?"

"Evet."

Cevabı aldıktan sonra yavaş hareketlerle ayaklanıp yanına gittim. Her şeyi masaya koymuştu. Vişneli keki alıp yedikten sonra bir de meyve suyu alıp içtim. Sadece kendisine mi almıştı bu kadar şeyi? Tek başına nasıl hepsini bitirebilirdi ki? Neyse. Bana ne.

Bir şeyler yedikten sonra tekrar ayaklanıp yerime geçecektim ki Kaan kolumdan tutup yerime oturttu. İki kek ve bir meyve suyu daha alıp bana uzattı. Anlaşıldı, bunlar yenilene kadar uyuyamayacaktım.

Elindekileri alıp yedikten sonra ayaklanmıştım ki yine ve yine Kaan tarafından durduruldum. Elindeki telefonu bana uzatıp okumamı işaret etti.

"'Ice Bergler Birbirlerine Küstü Mü?
Okulumuza yeni gelen ve soğuk tavırlarıyla dikkat çeken kızları hepimiz görmüşüzdür öyle değil mi?

Yeni kızlarımız çok soğuk oldukları için ve isimleri henüz bilinmediği takipçilerimizden biri onlara 'Ice Bergler' ismini vermemizi önerdi. Biz de mantıklı bulup onayladık.

Ice Bergler birbirleri dışındaki hiç kimse ile iletişime geçmedikleri için aralarında çok güçlü bir bağ olduğunu düşünüyorduk. Ancak bugün okulun çıkış saatlerinde esmer saçlı kızımızın ağlayarak çıktığını görürken kızıl saçlı kızımızın çıktığını göremedik. Umarız aralarındaki problemi en kısa sürede çözerler.

Bugünlük bizden bu kadar. Gelişmelerden haberdar olmak için takipte kalın.

HAYAL Gazetesi"

"İsmini bütün okula duyurmayı başarmışsın. Tebrikler." dedi elini uzatırken. Küçük bir tebessüm takınıp devam etti. "Yeni ismin hayırlı olsun." bu kez sözünü bitirdikten sonra küçük bir kahkaha attı.

"Teşekkürler." dedim komik olmadığını belirtmek için tepki vermezken. Onun telefonunu ona verdikten sonra cebimden kendi telefonumu alıp Duru'yu aradım. Ama çalmasına rağmen açmadı. Bir kez daha aradım ama yine açmadı. Bu kez whatsappa girip sohbete tıkladım.

Siz: Duru neredesin

Siz: Ağlayarak çıkmışsın okuldan

Siz: Beni de uyandırmamışsın

Siz: Telefonlarımı da açmıyorsun

Siz: Kuzum ne oluyor anlatacak mısın

Mesajlar tek tik kalırken oflayıp elimi alnıma bastırdım. Sinirle kalkıp sınıfın ortasında tur atmaya başladım.

"Alin n'oldu? Haber yüzünden mi bu kadar sinirlendin? Bence o kadar büyütülecek bir şey yok."

"Haberden bana ne? Duru'ya ulaşamıyorum bir türlü. Arıyorum açmıyor. Yazıyorum mesajlar tek tik. Çıkarken de beni uyandırmamış zaten. Başına bir şey mi geldi acaba?" dedim gözlerim dolarken. Normalde bu kadar çabuk ağlamazdım ama ya Duru'ya bir şey olduysa.

Kaan yerinden kalkıp yanıma geldi. Yine huyum olmamasına rağmen tırnaklarımı kemirirken gelip sarıldı bana. Ben tepki veremezken o konuştu.

"Kızılım." dedi son harfi uzatarak. "Sakin ol. Bir şey olmayacak Duru'ya. İyidir o. En azından okuldan çıkmış. Telefonu da çalıyor. En azından kapalı değil. Bak geç olmuş saat. Kesin uyuyordur. Okula gelir yarın. Konuşursunuz, öğrenirsin ne oduğunu. Sakin ol şimdi tamam mı?" dediğinde ben hâlâ aynı şekildeydim.

Kendimi zorlayarak başımı sallayınca bir adım geri çekilip yüzümü ellerinin arasına aldı. Baş parmağıyla yanağımı okşarken ben iyice uyuşmuştum. Ellerimi tutup yüzümden indirdikten sonra sol elimi tutup beni yerime götürdü.

Sıranın yanına geldiğimizde hâlâ tepki vermediğimi görünce elimi bıraktı. Omuzlarımdan hafif bir şekilde bastırarak beni yerime oturttu. Sıranın diğer tarafına kaydığımda o  çantamı masanın üzerine koyunca ben kafamı çantamın üzerine koydum. Hâlâ donuk bir hâlde duvara bakarken bir süre sonra gözlerimi kapatıp bana ceza olan o geceyi hafızamdan silmeye çalışırken bir yandan da sessiz bir şekilde ağlıyordum. Bir süre sonra uyuyakalırdım zaten.

•°○•°○•°○•°○

663 kelime

Selamm

Nasılsınızz

Sonu biraz depresif olsa da bence güzel bir bölümdü umarım beğenirsinizz

Öpüldünüzz

BermudaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin