Bölüm 9: 10 Numara Çocuk

66 19 28
                                    

"Güzelim gelmiş, hoş gelmiş. Nasılsın bugün?"

"İyiyim. Sen?"

"Mükemmel. Ders neydi?"

"Matematik. Ama ders boş. Kaan'ın yanına gidelim mi?"

"Olur. Çantamı bırakıp geliyorum."

"Gençler! Beni bir dinleyim. Alo! Heh, aferin. Matematikçi gelmemiş, ders boş. Telefonlar kalsın karışmayacağım. Şimdi sınıftan çıkacağım. Müdür zaten müdahale etmiyor. Ses yapmadığınız sürece özgürsünüz." dedi Ece ve bana dönüp devam etti.

"Sınıfa mı bakalım önce?"

"Bence öğretmenler odasına bakalım. Orada olması daha muhtemel."

"Doğru. Hadi gidelim."

Zemin kata inip sola döndük. Öğretmenler kapısının açık olduğunu görünce önünde durup Kaan'ın bizi fark etmesini bekledik. Kısa süre içerisinde fark edince elini '1 dakika' dercesine kaldırdı. Öğretmen sözünü bitirince bir şeyler söyledi. Sonra test kitabını ve kalemlerini alıp yanımıza geldi.

"Güzellerim." dedi son harfleri uzatarak. "Nasılsınız bakalım?"

"İyi, sen?"

"Mükemmel, sen?"

"İyi bende. Kantine gidelim mi?"

"Siz gidin. Ben keki alıp geliyorum." dedim ve merdivenlere doğru ilerledim. Hızlı adımlarla sınıfa çıkıp çantamdan keki aldım. Yine hızlı adımlarla merdivenden indim. Kantine gidip Kaan ve Ece'nin yanına oturdum.

"Nesin sen? Mükemmel insan falan mı?"

"Hayır. O bizim annemiz."

"Komik değildi." dediğimde ikiside gülüyordu.

"Neyse. Duru yazdı dün."

Ece "Ne yazdı?" diye sorarken Kaan elindeki keki ağzına tıkıp ne dercesine kafasını salladı. Bu çocuğun konuşmayı bilmediğine eminim.

Telefondan dün olan konuşmaları açıp uzattım.

"E yuh ama yani."

"Oha diyorum, başka bir şey demiyorum. Nasıl böyle bir şey yapabildi."

"Bilmiyorum."

"Sen kendini nasıl hissediyorsun?"

"Sol yanımda bir boşluk var gibi. Onun dışında bir sorun yok."

"Kıyamam ben kuzuma ya."

"Neyse. Yapacak bir şey yok."

"İşte benim kızım. Gel bir sarılayım güzelime." Ayaklanıp Kaan'ın yanına gittim. O oturduğu yerden kafasını karnıma koymuş kollarını belime sarılırken bende saçlarını karıştırdım.

•°○•°○•°○•°○

"Ağlayacağım ama ya." Mızmız Ece diye boşuna demiyorum ben bu kıza

"N'oldu? Niye ağlıyormuşsun?" Hiç de kıyamazmış kardeşine. Merhametli çocuğum benim.

"Ben biliyorum." dedim gülerken. Ve devam ettim. "Ders tarih."

İkimizde gülünce Ece yine mızmızlandı.

"Komik mi salaklar. Hiç çekilmiyor ders. O kadar sinir bir hocası var ki anlatamam."

"Yoo, sıfır alaka. Çok tatlı bir kere."

"Sen konuşma Uyuyan Güzel. Sorsam hocanın adını bile bilemezsin sen." Kaan ve ben güldük.

BermudaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin