Imkansız Aşk- EMİRHAN ÇAKAL

- 14 -

Belimde bir el hissedince gözlerimi hemen açtım.
Geceydi hala.
Arkamı hafif döndüm ve Emirhan olduğunu gördüm.
Aynı odada kaldığımızı unutmuşum.
Rahatlamış bir şekilde geri döndüm ve gözlerimi kapatıp uyumaya devam ettim.

Sabah olmuştu.
Gözlerim hala kapalıydı ama güneşin doğduğunu anlamıştım çünkü aydınlıktı.
Kendimi bulutların üstündeymişim gibi hissediyordum.
Kuş tüyünden yapılmış bir yataktı sanki.
Ama kıpırdıyordu.
Allah allah yatak kıpırdar mı kardeş?
Ya altında öcü varsa.
Bismillah.
Gözlerimi hafif açarak neyin üstünde olduğuma baktım.
Tabi ya.
Emirhanın üstüne çullanmışım.
O yüzden yerim rahattı.
Emirhan kıpırdayınca gözlerimi geri kapattım.
Açılan üstümü örtü ile geri örttükten sonra ellerimi belime koyup geri yattı.
Ama ben geri yatamıyordum.
Of.
Kapıyı biri tıklayınca hemen Emirhan'ın üstünden atlayıp kendi tarafıma geçtim.
Emirhan gözlerini ovarak hafif kalktı.
Bir bana birde kapıya bakıyordu.
Beyza: Gir?
Giren Reckol ve İremdi.
Reckol: Kalkın olm!
Emirhan: Sebep?
İrem: Çift günü yapacağız.
Emirhan bana baktı, bende Emirhan'a.
Beyza: Ne?
Reckol: Dördümüz çift olarak bugün takılacağız işte.
Emirhan: İyide biz çift değiliz ki.
İrem: Amma uzattınız he.
Ben kalkıp lavaboya girdim.
Reckol: Emir yatağamı işedin olm niye kalkmıyorsun?
Emirhan: Recep siktir git ya.
İrem: Hadi ama.
Emirhan: Üff iyi tamam çıkın.
Reckol ve İrem çıkmışlardı.
Ben banyodan çıkmıştım ve Emirhan girmişti benden sonra.
Ben hazırlanırken Emirhan'ın duşta şarkı söylediğini duydum.
Onun duyamıcağı şekilde ona eşlik ederken makyajımı yapıyordum.
Emirhan banyodan üstü çıplak altınada havlu dolamış olarak çıktı.
Ona bakıyordum daha doğrusu kesiyordum.
Emirhan: Resim yapıp çıkartır, tavana as istersen, böylece yatmadan hep bakarsın.
O kıkırdarken bende ona elime ilk gelen şeyi atmıştım yani lipglossumu ama tabi ıskalamıştım.
Emirhan: Ouuu kötü atış.
Beyza: Gösteririm şimdi sana kötü atışı, getir onu!
Emirhan lipglossumu geri vermek için yanıma geldi ve masaya koydu.
Rujum taşmış olacak ki Emirhan parmağı ile dudağımda ki taşmış ruju hafif sildi.
O an cennetteymişim gibiydi.
Gözlerime o kadar derin baktı ki.
Benim onunkine bakmam mümkün değildi.
Resmen onun toprağının içinde kaybolmuştum.
Kendime gelince boğazımı temizleyerek önüme döndüm.
Emirhan sırıtarak dolabından giyeceklerini alıp geri banyoya gitti.
Ben ise makyaj aynasından kendime bakarak sırıtıyordum.
Son dokunuşlarıda yapıp üstümü giyinmek için banyonun önünde bekledim.
Beyza: Hemen giyinsem mi burda acaba? Yok ya şimdi o öküz patlar içeri yine.
Emirhan: Ben mi öküz?
Beyza: Yok ben. Tabiki sen, öküz!
Onun omuzuna vurarak hemen banyoya girip kapıyı kilitledim.
Emirhan: Görüşeceğiz seninle cüce!
Ben mi cüceyim?
Allah Allah ya!
Bi kere 1.55 küçük olmuyor.
Kendisi dev gibi.
Kendi kendime söylenirken üstümü giyiyordum.

Güzel kokmam içinde parfümümü sıkıp banyodan çıktım.
Etrafa göz gezdirdim ama Emirhan yoktu.
Ceketimi alıp aşağı indim.
Beyza: İrem aşkım, neredeler?
İrem: Arabada bizi bekliyorlar, hadi!
Hemen ayakkabılarımızı giyip arabaya bindik.
Reckol ve İrem önde, Emirhan ve bende arkada oturuyorduk.
Arabada Emirhan habire bana side eye atıyordu.
Değişik.
Beyza: Yolculuk nereye enişte?
Reckol: Baldız, biz bir plan yaptık vallah uymak zorundasınız!
Emirhan: Neymiş o plan?
İrem: Önce Kahvaltı yapacağız.
Beyza: Oh acıkmıştım zaten.
Reckol: Sonra golf yapmayı planlıyorduk.
Emirhan: Süpermiş!
Kahvaltı için Eskişehir'deki en güzel kahvaltıcısına gitmiştik.
Emirhan ballı kaymağı çok sevdiği için ona ekmeğin üstüne sürüp ağzına kadar götürdüm.
Emirhan: Ben senin elinden yemem.
Beyza: Sebep?
Emirhan: Sen bana öküz dedin.
Beyza: Sende bana cüce dedim.
Emirhan: Öylesin ama.
Beyza: Hiçte bile!
Reckol: Cüce, cüce!
İrem Reckolun kafasına sağlam bir vuruşda bulundu.
Beyza: Sağol kankamm.
Ben İrem'e doğru konuşurken Emirhan ağzının önünde havada kalan elimdeki ballı kaymaklı ekmeği aldı ağzına.
Alırkende yanlışlıkla baş parmağımı ısırdı öküz.
Beyza: Boşuna öküz demiyorum aq!
Emirhan: Çok özür dilerim.
Gülmemek için kendini zor tutuyordu.
Emirhan ısırdığı yeri hafifçe öpüp okşadı.
Reckol: Akşamda partiye mi gitsek?
Beyza: Ankara'daki partiden sonra tövbe ettim ben!
İrem: Bencede biraz partilerden uzak duralım.
Reckol: İmama dönelim diyorsun yani.
Emirhan: Hahahahah!
Emirhanın omuzuna vurarak ona doğru konuştum:,,Sen gülme! Her bok zaten senin altından çıkıyor!"
Emirhan dudaklarını büküp çayını yudumladı.
Tatlı şey yaa.

____________________________________
Yeni bölümde görüşürüz canlarımm<33