- 17 -

336 18 10
                                    

Saat şu an 15.35 geçiyordu.
Emirhan, Ben, İrem, Reckol, Deha, Özbey abi, Aybüke ve Kuty bahçede oturuyorduk.
Özbey abi: Dün neyaptınız bakalım?
Emirhan: Suuçtu Şelalesine gittik.
Özbey abi: Suuçtu Şelalesi ha? Eskiden evimiz gibiydi orası.
Kuty: Dimi, hep oraya kaçardık bir şey yaptığımızda.
Beyza: Gece odamda uyurken camımı taşlıyordular şelaleye gitmek için. Bende İremsiz gelmem diyordum, sonra iremin camınıda taşlardık.
Emirhan: Sen kapıdan çıkmıyordun, annengil kalkar diye, bende senin balkonuna tırmanıp seni alıyordum.
Beyza: Bir gün abim bizi yakaladı.
Emirhan: Bizde hemen kaçtık.
Aybüke: Sonra ağzımıza sıçtılar.
İrem: Benle beyza hep şelalenin altına girmeye çalışırdık.
Beyza: Çok iyi hatırlıyorum, herkes başka bir şeye dalmışken kaşla göz arası şelalenin altına kaçıyorduk.
Deha: Özbey abide kızardı size.
İrem: Sonra Beyza kedi bakışlarını atarak Özbey abiyide şelalenin altına sokuyorduk.
Özbey abi: Beyzanın bakışlarına kimse dayanamaz!
Kedi bakışlarımı atarken Emirhan pis pis sırıtıyordu.
Reckol: Şerefsiz Emirhan beni hep o küçük göllere atardı.
Emirhan: Olm hakketmişsindir ki bende atmışımdır seni.
Reckol: Siktir ordan, Beyza'yla aynı takımda olmamı istemediğin için atıyordun beni.
Beyza: Bende seni kurtarıyordum ahahah.
Aybüke: Doğru lan, beyza o zamanlar çok iyi yüzüyordu.
Emirhan: Hala öyle.
Özbey abi: Çok iyi hatırlıyorum, biz havuz veya denizde yüzme yarışı yapıyorduk, beş saniye sonra beyza bitişte oluyordu ama Ahmet hala aynı yerinde çırpınıyordu.
Herkes gülmeye başladı.
Ahmet: Adımımı duydum?
Ahmetin sesiyle herkes kapıya baktı.
Beyza: Lan, ahmetğğ!
Hemen yerimden kalkıp Ahmet'e koştum.
Kollarımı boynuna atıp ona sarıldım.
Ahmet: Beyzoşum.
Reckol: Kardeşim!
İrem: Kayıncom!
Emirhan: Ayrılın lan, bizde sarılalım!
Yerime oturdum ve sarılmalarının bitmesini bekledim.
Herkes sarıldıktan sonra Ahmet yanıma oturdu.
Emirhan: Kalk lan, ben orda oturuyordum!
Ahmet: Artık ben oturuyorum.
Emirhan başka bir yere oturdu ve üzülmüş gibi baktı.
Ona hava öpücüğü attım.
Şerefsiz hemen güldü ve banada bir tane hava öpücüğü attı.
Ahmet: Neyin hakkından bahsediyordunuz?
Reckol: Senin yüzme konusunda nekadar yetenekli olduğunu.
Ahmet: Hayır abi ya!
Aybüke: O değilde, Beyza'yı bildim bileli sana yüzme öğretiyor.
Kuty: O iş çöp oldu bence.
Deha: Bencede.
Beyza: Dimi, bende düşünebildiğimden beri hep Ahmet'e yüzme öğretiyorum.
Ahmet: Yav abi, beyza çok güzel öğretiyorda, benim öğrenme hırsım yok, yoksa ilk günden sökerim ben.
Özbey abi: Bunu konuşabildiğinden beri diyorsun bu arada! Hiç bir zaman sökemedin.
Emirhan: Ahhahaha abi ya, vallah hiç güleceğim yoktu.
Beyza: Her öğrettiğimde yok burnuma su kaçtı, yok kollarım yoruldu, yok gözlerim yandı, yok boğuluyorum diye ağlıyordu şempanze.
İrem: Rahat bırakın kayıncomu!
Ahmet: Vallah yenge, sen bunların üstesinden gelebilirsin.
Reckola: Şerefsiz Ahmet.
Reckol Ahmetin ensesine vurduktan sonra Kuty Reckole yastıklardan bir tanesini attı.
Özbey abi: Tamam lan kavga etmeyin!
Aybüke: Bir şey diyeceğim, bu akşam bizimkilerinde alıp akşam yemeğine gidelim mi?
Beyza: Bence müq olur!
Deha: Tabi abi, zaten ayda yılda bir kere görüyoruz.
İrem: Aynen, zaten yarın akşam yokuz.
Emirhan: Öylemi? Ben bu akşam sandım.
Kuty: Yok lan, yarın akşam.
Deha: Abi o kadar yoğunuz ki kafa gidiyor arada.
Reckol: Harbi amk, ben daha dün neyaptığımı bilmiyorum.
İrem Reckole side eye attı.
İrem: Biz dün ne yaptık aşkım.
Reckol: Şey, bugün saçların çok güzel olmuş hayatım.
İrem: Konuyu değiştirme!
Reckol: Çok güzel şeyler yaptık aşkım.
İrem: Ne yaptık recep?
Reckol: Yemeğe çıkmadık, film? Aynen film baktık.
İrem: Sen dalgamı geçiyorsun ya? Daha dün neyaptığımızı bilmiyorsun!
İrem Reckolü süs ağacı ile bahçede kovalıyordu.
İrem: Bu ağacı götüne sokarım Recep!
Biz kahkaha atarken İrem yanımıza geldi.
İrem: Gülmeyin sizde ya!
Reckol iremin yanına oturacakken irem onu kovdu.
İrem: Siktir git!
Reckol: Ananı- tamam kızma aşkım, gidiyorum.
Beyza: Noldu kanka ya Allahın aşkına.
İrem: Dün bu öküzle akşam yemeğine gittik ve nargile kafeye, şimdi ,,daha dün ne yaptığımı bile bilmiyorum" diyor! Şu kadar mı değerim yok ya.
Reckol: Pardon aşkım ya.
Ahmet: Yenge, boşver bu götü, bu daha nezaman sıçtığını hatırlamıyor.
İrem: Sağol kayınco, kardeşi bile ne mal olduğunu anladı.
Deha: Tamam lan kavga etmeyin artık.
Kuty: Aynen, Akşam nereye gideceğimizi düşünelim.
Beyza: Hmm, bence italyan çok müthiş olur.
Aybüke: Sushi dahada süper olur.
Özbey abi: Sizce analarımız yer mi şuşi?
Emirhan: Sushi abi şuşi değil ahahaha.
Özbey abi: Şusi, şuşu, şuşe hay ananın.
Herkes güldükten sonra Ahmet konuştu.
Ahmet: Doğru yemezler.
İrem: Bence normal bir restoranda gidelim, her tür yemek olsun.
Reckol: Hay ağzını öpeyim aşkım benim.
İrem: Sem mümkünse hayatın boyunca beni öpme Recep.
Ahmet: Abi, Recep diyor, durum vahim.
Reckol: Biliyorum kardeşim, biliyorum.
Emirhan: Bence çok iyi olur.
Deha: Her zaman ki yeri ayarlarsın beyza o zaman.
Kuty: Aynen!
Beyza: Hemen ayarlattırıyorum!
Özbey abi: Saat 18.00 gibi olsun.
Aybüke: Aynen, süper zamanlama!
Beyza: Tamamdır!
Hemen kenarıya geçip her zamanki restoranda rezervasyon yaptım.
Beyza: Teşekkür ederim, görüşürüz.
Telefonu kapatıp arkamı döndüm ama döner dönmez Emirhan ile çarpıştım.
Emirhan: Biliyormusun, çok güzelsin.
Beyza: Biliyorum, herkes söylüyor.
Lafımı bitirdikten sonra saçımı arkaya attım.
Emirhan: Seviyorum bu hallerini.
Emirhan yanağıma bir buse kondurup yine gözlerime baktı.
Beyza: Yapma ya, ayıp.
Emirhan: Sevmekte mi ayıp artık.
Beyza: Bilmem, ayıp mı?
Emirhan: Sevmek ayıp değil, sevdiğini söylememek ayıp.
Beyza: ,,Seni seviyorum." diyip hemen Emirhanın yanından ayrıldım.
Ordan ayrılırken arkama baktım.
Emirhan bana bakıp gülümsüyordu.
Aşk çocuk ya.


____________________________________
Uzun bir bölüm oldu <33

Imkansız Aşk- EMİRHAN ÇAKALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin