Saat şu an 15.35 geçiyordu.
Emirhan, Ben, İrem, Reckol, Deha, Özbey abi, Aybüke ve Kuty bahçede oturuyorduk.
Özbey abi: Dün neyaptınız bakalım?
Emirhan: Suuçtu Şelalesine gittik.
Özbey abi: Suuçtu Şelalesi ha? Eskiden evimiz gibiydi orası.
Kuty: Dimi, hep oraya kaçardık bir şey yaptığımızda.
Beyza: Gece odamda uyurken camımı taşlıyordular şelaleye gitmek için. Bende İremsiz gelmem diyordum, sonra iremin camınıda taşlardık.
Emirhan: Sen kapıdan çıkmıyordun, annengil kalkar diye, bende senin balkonuna tırmanıp seni alıyordum.
Beyza: Bir gün abim bizi yakaladı.
Emirhan: Bizde hemen kaçtık.
Aybüke: Sonra ağzımıza sıçtılar.
İrem: Benle beyza hep şelalenin altına girmeye çalışırdık.
Beyza: Çok iyi hatırlıyorum, herkes başka bir şeye dalmışken kaşla göz arası şelalenin altına kaçıyorduk.
Deha: Özbey abide kızardı size.
İrem: Sonra Beyza kedi bakışlarını atarak Özbey abiyide şelalenin altına sokuyorduk.
Özbey abi: Beyzanın bakışlarına kimse dayanamaz!
Kedi bakışlarımı atarken Emirhan pis pis sırıtıyordu.
Reckol: Şerefsiz Emirhan beni hep o küçük göllere atardı.
Emirhan: Olm hakketmişsindir ki bende atmışımdır seni.
Reckol: Siktir ordan, Beyza'yla aynı takımda olmamı istemediğin için atıyordun beni.
Beyza: Bende seni kurtarıyordum ahahah.
Aybüke: Doğru lan, beyza o zamanlar çok iyi yüzüyordu.
Emirhan: Hala öyle.
Özbey abi: Çok iyi hatırlıyorum, biz havuz veya denizde yüzme yarışı yapıyorduk, beş saniye sonra beyza bitişte oluyordu ama Ahmet hala aynı yerinde çırpınıyordu.
Herkes gülmeye başladı.
Ahmet: Adımımı duydum?
Ahmetin sesiyle herkes kapıya baktı.
Beyza: Lan, ahmetğğ!
Hemen yerimden kalkıp Ahmet'e koştum.
Kollarımı boynuna atıp ona sarıldım.
Ahmet: Beyzoşum.
Reckol: Kardeşim!
İrem: Kayıncom!
Emirhan: Ayrılın lan, bizde sarılalım!
Yerime oturdum ve sarılmalarının bitmesini bekledim.
Herkes sarıldıktan sonra Ahmet yanıma oturdu.
Emirhan: Kalk lan, ben orda oturuyordum!
Ahmet: Artık ben oturuyorum.
Emirhan başka bir yere oturdu ve üzülmüş gibi baktı.
Ona hava öpücüğü attım.
Şerefsiz hemen güldü ve banada bir tane hava öpücüğü attı.
Ahmet: Neyin hakkından bahsediyordunuz?
Reckol: Senin yüzme konusunda nekadar yetenekli olduğunu.
Ahmet: Hayır abi ya!
Aybüke: O değilde, Beyza'yı bildim bileli sana yüzme öğretiyor.
Kuty: O iş çöp oldu bence.
Deha: Bencede.
Beyza: Dimi, bende düşünebildiğimden beri hep Ahmet'e yüzme öğretiyorum.
Ahmet: Yav abi, beyza çok güzel öğretiyorda, benim öğrenme hırsım yok, yoksa ilk günden sökerim ben.
Özbey abi: Bunu konuşabildiğinden beri diyorsun bu arada! Hiç bir zaman sökemedin.
Emirhan: Ahhahaha abi ya, vallah hiç güleceğim yoktu.
Beyza: Her öğrettiğimde yok burnuma su kaçtı, yok kollarım yoruldu, yok gözlerim yandı, yok boğuluyorum diye ağlıyordu şempanze.
İrem: Rahat bırakın kayıncomu!
Ahmet: Vallah yenge, sen bunların üstesinden gelebilirsin.
Reckola: Şerefsiz Ahmet.
Reckol Ahmetin ensesine vurduktan sonra Kuty Reckole yastıklardan bir tanesini attı.
Özbey abi: Tamam lan kavga etmeyin!
Aybüke: Bir şey diyeceğim, bu akşam bizimkilerinde alıp akşam yemeğine gidelim mi?
Beyza: Bence müq olur!
Deha: Tabi abi, zaten ayda yılda bir kere görüyoruz.
İrem: Aynen, zaten yarın akşam yokuz.
Emirhan: Öylemi? Ben bu akşam sandım.
Kuty: Yok lan, yarın akşam.
Deha: Abi o kadar yoğunuz ki kafa gidiyor arada.
Reckol: Harbi amk, ben daha dün neyaptığımı bilmiyorum.
İrem Reckole side eye attı.
İrem: Biz dün ne yaptık aşkım.
Reckol: Şey, bugün saçların çok güzel olmuş hayatım.
İrem: Konuyu değiştirme!
Reckol: Çok güzel şeyler yaptık aşkım.
İrem: Ne yaptık recep?
Reckol: Yemeğe çıkmadık, film? Aynen film baktık.
İrem: Sen dalgamı geçiyorsun ya? Daha dün neyaptığımızı bilmiyorsun!
İrem Reckolü süs ağacı ile bahçede kovalıyordu.
İrem: Bu ağacı götüne sokarım Recep!
Biz kahkaha atarken İrem yanımıza geldi.
İrem: Gülmeyin sizde ya!
Reckol iremin yanına oturacakken irem onu kovdu.
İrem: Siktir git!
Reckol: Ananı- tamam kızma aşkım, gidiyorum.
Beyza: Noldu kanka ya Allahın aşkına.
İrem: Dün bu öküzle akşam yemeğine gittik ve nargile kafeye, şimdi ,,daha dün ne yaptığımı bile bilmiyorum" diyor! Şu kadar mı değerim yok ya.
Reckol: Pardon aşkım ya.
Ahmet: Yenge, boşver bu götü, bu daha nezaman sıçtığını hatırlamıyor.
İrem: Sağol kayınco, kardeşi bile ne mal olduğunu anladı.
Deha: Tamam lan kavga etmeyin artık.
Kuty: Aynen, Akşam nereye gideceğimizi düşünelim.
Beyza: Hmm, bence italyan çok müthiş olur.
Aybüke: Sushi dahada süper olur.
Özbey abi: Sizce analarımız yer mi şuşi?
Emirhan: Sushi abi şuşi değil ahahaha.
Özbey abi: Şusi, şuşu, şuşe hay ananın.
Herkes güldükten sonra Ahmet konuştu.
Ahmet: Doğru yemezler.
İrem: Bence normal bir restoranda gidelim, her tür yemek olsun.
Reckol: Hay ağzını öpeyim aşkım benim.
İrem: Sem mümkünse hayatın boyunca beni öpme Recep.
Ahmet: Abi, Recep diyor, durum vahim.
Reckol: Biliyorum kardeşim, biliyorum.
Emirhan: Bence çok iyi olur.
Deha: Her zaman ki yeri ayarlarsın beyza o zaman.
Kuty: Aynen!
Beyza: Hemen ayarlattırıyorum!
Özbey abi: Saat 18.00 gibi olsun.
Aybüke: Aynen, süper zamanlama!
Beyza: Tamamdır!
Hemen kenarıya geçip her zamanki restoranda rezervasyon yaptım.
Beyza: Teşekkür ederim, görüşürüz.
Telefonu kapatıp arkamı döndüm ama döner dönmez Emirhan ile çarpıştım.
Emirhan: Biliyormusun, çok güzelsin.
Beyza: Biliyorum, herkes söylüyor.
Lafımı bitirdikten sonra saçımı arkaya attım.
Emirhan: Seviyorum bu hallerini.
Emirhan yanağıma bir buse kondurup yine gözlerime baktı.
Beyza: Yapma ya, ayıp.
Emirhan: Sevmekte mi ayıp artık.
Beyza: Bilmem, ayıp mı?
Emirhan: Sevmek ayıp değil, sevdiğini söylememek ayıp.
Beyza: ,,Seni seviyorum." diyip hemen Emirhanın yanından ayrıldım.
Ordan ayrılırken arkama baktım.
Emirhan bana bakıp gülümsüyordu.
Aşk çocuk ya.____________________________________
Uzun bir bölüm oldu <33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Imkansız Aşk- EMİRHAN ÇAKAL
RomanceBeyza ve Emirhan namı diğer Çakal beraber büyüdüler. Yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu. Beraber büyüyen ikili birbirlerini çocukluktan beri seviyorlardı. Fakat ne olursa olsun her zaman bir engel çıkıyordu ve hiç bir zaman beraber olamıyorlardı. ...