Tam eve girecekken Emirhan bana seslendi.
Emirhan: Beyza, gelir misin?
Emirhanın yanına gidip önünde durdum.
Beyza: Efendim?
Emirhan: Yürüyüşe gidelim mi?
Kolumdaki saate baktım.
Saat 23.35 geçiyordu.
Biraz düşünüp sonrada gülümseyip kafamı salladım.
Emirhan elimden tutup beni parka doğru götürdü.
Parkta bir banka oturup Emirhan ile sohbet ettik.
Emirhan: Biliyormusun, suuçtu şelalesinde sana seni sevdiğimi söylemeden ki gece buraya gelip, sana aşkımı nasıl itiraf edeceğimi düşündüm.
Beyza: Gerçekten mi?
Emirhan: Evet, hatta söylesem mi söyleyemesem mi diye iki buçuk saat düşündüm.
Beyza: Bende sana söylememeye karar vermiştim, çünkü o zaman senin beni sevdiğini bilmiyordum ve eğer sana aşık olduğumu söyleseydim, çocukluk arkadaşım benden uzaklaşır, arkadaşlığımız biter diye korkuyordum.
Emirhan: Bende ilk başta öyle düşündüğüm için sana söylememiştim, sonra "kaybedecek hiç bir şeyim yok" diye düşündüm.
Beyza: Ama şu halimize bak, senelerdir birbirimizi seviyoruz, biliyoruzda ama maalesef hiç düzgün bir ilişki yaşamadık.
Emirhan: Orası öyle, ama sağlıksız bir ilişki yaşayacağımıza birbirimiz severek arkadaş kalabiliriz.
Dediği nedense beni kırmıştı.
Oysaki gerçeği söylüyordu ve bende bunu biliyordum.
İlişkimizin olmaması asıl beni üzüyordu.
Onu sevdiğim halde ve önümde durduğu halde acı çekiyordum.
Beyza: Yani.
Emirhan: Noldu? Kötü bir şey mi dedim?
Beyza: Yo, hayır.
Emirhan: Burdan gitmek istemiyorum.
Beyza: Bende.
Emirhan: Almanyaya gideceğim içinde seviniyorum aslında.
Beyza: Arladaşlarım bana yazıp duruyorlar, nezaman geleceksin diye.
Emirhan: Mattia?
Beyza: O gittiğinden beri sadece bir kere yazıştık. Zaten o kadar çok konuşmuyorduk, gelişi benide şaşırttı.
Emirhan: Benide.Emirhan'la uzun sohbetlerin sonunda saat 3.46 gibi eve geri döndük.
Emirhan: İyi geceler prensesim.
Beyza: İyi geceler emoş.
Emirhan'a el sallayarak eve girdim.Gözlerimi açtığımda yanımda Emirhanı gördüm. Hemen yatakta doğrulup Emirhan'a baktım.
Beyza: Napıyon lan burda.
Emirhan: Saat kaç olduğundan haberin varmı?
Beyza: Yok. Saat kaç.
Emirhan: 14.55. Ayrıca herkes seni bekliyor.
Beyza: Ne? Sebep.
Emirhan: Hepimiz dışarıya çıkacağız, dünkü gibi. Sen uyanmayınca aslında annen seni uyandırmak için beni yanına gönderdi ama o kadar güzel uyuyordun ki, kaldıramadım.
Hemen ayağa fırlayıp banyoya girdim.
Rutinimi hemen yapıp çıktım.
Makyaj masama oturup makyajımı yapmaya başladım.
Emirhan yatağımda uzanmış telefonu elinde biriyle mesajlaşıyordu.
Beyza: Emir?
Emirhan: Hmm?
Beyza: Saçımı yaparmısın?
Emirhan: Düzleştirmek mi?
Beyza: Evet.
Emirhan gözlerini devirip yanıma geldi.
Herkes, Emirhan'da dahil, saçımı düzleştirmeme karşıydı.
Sebebi çok basit, çünkü uzun ve gür saçlarımı bu şekilde kırıyordum.
Yolda tanımadığım insanlar saçlarımın nekadar güzel olduğunu söylüyorlar, yani okadar güzel saçlarım var.
Maşallah resmen.
Bir bakan birdaha bakıyor.Emirhan saçımı tarayıp, koruyucu spreyi sıkıp düzleştirmeye başladı.
Saçlarımı hep o düzleştirdiği için bu konuda bir ustaydı.
Ben makyajımı bitirmiştim ve Emirhan'da saçımı bitirmişti.
Kalkıp dolabıma gittim ve giyeceklerimi çıkarttım.
Beyza: Hadi çık!
Emirhan: Gözümü kapattım.
Beyza: Aradan baktığını görüyorum, çakal!
Emirhan: İkinci adım.
Beyza: Hadi ya zaten geç kalktım.
Emirhan: Tamam, sinirlenme prenses. Çıktım.
Emirhan odadan çıktı, bende üstümü hemen giyindim.
____________________________________
Birdahaki bölümde görüşmek üzere bebeklerimm <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Imkansız Aşk- EMİRHAN ÇAKAL
RomanceBeyza ve Emirhan namı diğer Çakal beraber büyüdüler. Yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu. Beraber büyüyen ikili birbirlerini çocukluktan beri seviyorlardı. Fakat ne olursa olsun her zaman bir engel çıkıyordu ve hiç bir zaman beraber olamıyorlardı. ...