Imkansız Aşk- EMİRHAN ÇAKAL

- 33 -

Ahmet: Beyza, belkide aradığın o sıcaklığı ben sana verebilirim.
Beyza: Ahmet, kafan mı güzel?
Ahmet: Şey, boşver ya, uykum geldi yatalım en iyisi.
Beyza: Bencede.
Ahmet arkasını döndü.
Kendimi nedense kötü hissettim.
Çocukluk arkadaşım bana yürüdü ama ben ona karşı aynı şeyleri hissetmiyorum.
Suçlu hissettiğim için bana sırtını dönen Ahmet'e sarıldım.
Ahmet hiç bir şey dememişti.
Yüzümü onun sırtını gömdüm ve gözlerimi kapattım.
Kim olursa olsun, yanımda yatan kişin sırtına veya göğüsüne yüzüme gömerdim.
Bu tikimi herkes biliyor, o yüzdende Ahmet bir şey dememişti.
Çok yorgun olduğum için hemen uykuya daldım.

Sabah yanağımda öpücükler hissederek kalktım.
Gözlerimi açtığımda Ahmeti gördüm.
Kendisi yanağıma binlerce buse konduruyordu.
Aslında yapmadığı şey değil ama dün gece dediği şeyden sonra artık farklı gözle bakıyordum fakat yinede kardeşim gibi seviyordum.
Beyza: Günaydın cano.
Ahmet: Günaydın mı? Hahaha Tünaydın olmasın o?
Beyza: Ne? Saat kaç?
Ahmet: 14:55, uyandırmasam konsere geç kalacaksın.
Ahmet'e sarılıp yanağını öptüm.
Beyza: İyiki varsın ahmetim.
Ahmet: Sende iyiki varsın ama biraz daha oyalanırsan geç kalacaksın.
Beyza: Tamamdır hemen kalkıyorum.
Yataktan fırlayıp banyoya girdim ve hemen bir duş aldım.
Banyodan çıkıp üstümü giyindim ve biraz saçımı kuruttum.
Çantamı hazırlayıp aşağı indim.
Beyza: Ben çıkıyorum!
İrem: Yemek yemeyeckmisin?
Beyza: Bir şeyler atıştırırım ben.
Özbey abi: Sakın yememezlik yapma!
Beyza: Tamam abi, akşam görüşürüz!
Herkese el sallayıp evden çıktım.

Hazırdım.

Birkaç resim çekip Instagrama attım.
Konserin başlamasına 30dk vardı.
Kapım tıktıklanınca yerimden kalkıp açtım.
Beyza: Hoşgeldinizz!
Özbey abi: Hoşbulduk güzellik.
Herkes içeriye girdi ve oturdular.
En son kapıdan Ahmet girdi.
Ahmet beni başdan aşağı süzüp gözlerime baktı ve gülümsedi.
Ahmet: Çok güzelsin.
Beyza: Çok teşekkür ederim, sende baya yakışıklı olmuşsun.
Ahmet: Öyle mi? Dedim biraz yakışıklı olayım, beyzanın konserine.
Beyza: İyi yapmışsın.
Ahmet'e gülümsedim ve yerime oturdum.
Reckol: Duydum ki bugün ft olacak.
Beyza: Doğru duymuşsun.
Kuty: Kimle olacak bu ft?
Beyza: Mudi diye bir sanatçı, oda almanyada aşk şarkıları ile tanınmış.
Kendisi yaşça büyük benden.
Bir kaç ay önce bana yazdı, ft yapalım mı diye, bende olur dedim.
Deha: Vallah ben şimdiden heyecanlandım.
Beyza: Ben en iyisi arkaya gideyim, siz rahatınıza bakım.
Özbey abi: Tamamdır güzellik.
Toplu kulise gittim ve ft yaptığım kişinin yanına oturdum.
Mudi: Heyecan var mı?
Beyza: İlk defa çıkmıyorum ama ilk defa ft olacak, o yüzden biraz diyebilirim.
Mudi: Seni anlayabiliyorum.
Menejer: Son 5dk!
Konser 5dk başlayacaktı ama aklımda bir sürü soru vardı.
Emirhanı görmemem beni rahatsız ediyordu.
Nerdeydi acaba?
Ve ayrıca Emirhan artık beni ilgilendirmiyor fakat yinede seviyorum, sonuçta düşünebildiğimden beri ona aşıktım.
Bu kadar kolay vazgeçemezdim.
Ahmetin dün dedikleri hala aklımda.
Bana aşık mı değil mi anlayamıyorum ama galiba hallerinden anlaşılıyordu bana karşı bir şey hissettiği.
Çocukluk arkadaşım, kardeşim dediğim kişi bana aşıktı.
Emirhan'da aynı ama ben Emirhan'a karşı bir şeyler hissediyordum.
Hala hissediyorum.
Ahmet'e karşı dünden bugüne bir şey his edemem çünkü bu zamana kadar kardeş gözüyle baktım.
Zaten Emirhanı unuttum değil.
Ayrıca efe bana yazmamıştı.
Dün geleceğim diyordu ama görmedim daha onu ve mesajda yazmadı.
Ha bide bana soğuk yapması var.
Ama nedense ben Ahmet'le uzanıyorum yazdıktan sonra soğuk yaptı.
Aklıma bir şeyler geliyor amaaaa.
Neyse ya, umarım o düşündüğüm şey değildir.
Eğer öyleyse ortalık fena karışır.
Kavga severim, ama sadece izlemesini.
O kadar soru var ki aklımda, beyin hücrelerim yandı.
Bu saçma sapan soruları bir kenarıya bırakıp etrafıma göz attım.

Yerimden kalkıp sahneye doğru gittim.
Perdelerin arkasından kalabalıklığa bakarken belimde bir el hissettim.
Arkamı döndüğümde gördüğüm kişiyle gözlerim büyüdü.

____________________________________
Yine en heyecanlı yerinde bitirdim hehe.