- 36 -

265 14 27
                                    

Ahmetin yanına oturdum ve kendimi koltuğa bıraktım.
Çok yorulmuştum.
Ahmet: Bir şey istermisin?
Beyza: Ne gibi mesela?
Ahmet: Bilmem, su gibi mesela?
Beyza: Ha, çok iyi olur aslında.
Ahmet kalkıp bana bir bardak su verdi ve geri yerine oturdu.
Tam su içerken karnım çok sesli bir şekilde guruldadı.
Hemen gözlerimi daha çok açıp etrafa baktım, biri duydumu diye.
Ahmetle göz göze geldim.
Ahmet kulağıma eğildi.
Ahmet: Bir şey yemedin dimi daha?
Ona bakarak kafamı sağa ve sola salladım.
Ahmet birden kalktı ve elini bana uzattı.
Elini tutup kalktım.
Özbey abi: Nereye?
Ahmet: İşimiz var abi, siz gidersiniz eve.
Ahmet hemen odadan çıkma peşinindeydi.
Beni çekiştirirken çantamı sol elimle kapıp odadan çıktık.
Tam arabaya binecekken tanıdık bir ses duydum.
Efe: Beyza!
Arkamı döndüm ve bana koşan efeyi gördüm.
Beyza: Efe?
Efe: Seni aradım konserden sonra ama bulamadım.
Beyza: Kusura bakma, iyimisin?
Efe: Biraz koştum, o yüzden. Çok iyiydin.
Beyza: Teşekkür ederim.
Efe: Sahnede bir yıldız gibi parlıyordun.
Gözümü senden alamadım.
Beyza: Utanıyorum ama.
Efe: Utanma, doğruları söylüyorum.
Özür dilerim geciktim ve sana yazamadım, fırsatım olmadı.
Beyza: Sorun değil, aslında çok üzülmüştüm ama sahneye çıktığımda seni görmek beni çok mutlu etti.
Efe: Resmen sahneye çıkmak için gelmişsin dünyaya, herkes sadece seni konuşuyordu.
Çok güzel olmuştun, üstündeki çok yakışmıştı sana, saç desen zaten mükemmel.
Tam bir şey söyleyecekken Ahmet boğazını temizledi.
Orda anladım ki, kısa kesip gitmem lazımdı.
Beyza: Çok teşekkür ederim efe, şey bizim gitmemiz lazım, görüşürüz.
Efeye el sallayıp arabaya bindik.

Ahmet: Niye sana yürüyor o şerefsiz?
Beyza: Yapma Ahmet ya, bozma ortamı.
Zaten ayıp ettim çocuğa.
Ahmet: Niye ayıp ettin.
Beyza: El salladım sadece, sarılıp vedalaşıcaktım.
Ahmet: Sarılıp?
Beyza: Evet, belkide bir küçük öpücük yanağına olabilirdi.
Ahmet sinirli bir şekilde yola bakıyordu.
Direksiyonu sıkıyordu.
Elimi onun enesine koydum ve biraz yaklaştım.
Beyza: Şen beni kışkandınmııı?
Ahmet: Yapma ya, Allah'ın aşkına.
Beyza: Niye ki? Hoşuna gitmedi mi?
Ahmet: Tam tersi.
Beyza: Ha?
Durumun ciddi olduğunu anlayınca elimi geri çektim.
Tövbe tövbe.
Ahmet sırıtıyordu kenardan.
Ortalık yumuşasın diye müziğin sesini açtım ve söylemeye başladım.
Beyza: SANA BİR ÖNERİM OLACAK HAYATINDA!
Ahmet: MİKROPLARI AT!
Ahmet'le müziğe vibe ediyorduk.
Yaklaşık 15dk sonra bir restoranda gelmiştik.
İçeriye geçip oturduk.
Beyza: Ohh çok acıktım.
Ahmet: Ben olmasam ne yapardın acaba?
Beyza: Sen olmasan ben yaşayamazdım amet.
Ahmet: Amet sana kurban olsun.
Beyza: Hihi. Allah korusun gülüm.
Yemeklerimiz geldi ve yemeye başladık.
Beyza: Mmhhh.
Ahmet: Yavaş ye boğazında kalacak ahaha.
Orta parmağımı ona çekip gülümsedim.
Ahmeti takmayıp yemeye devam ettim.
Yemeğimiz bittikten sonra ordan ayrıldık ve arabaya bindik.
Ahmet: Eee, ne yapalım?
Beyza: Bilmem?
Ahmet: Bence eve gidip film bakalım.
Beyza: Süper olur yeminle.
Ahmet eve doğru sürüyordu, bende hala bugün yetmemiş gibi şarkı söylüyordum.
Eve geldik ve arabadan indik.
Anahtarımla açtım kapıyı.
Bizimkiler oturuyorlardı.
Beyza: Biz geldikkk!
İrem: Hoş geldinizzz!
Ahmet: Hoş bulduk.
Beyza: Ben yukarıya çıkıp duş alacağım.
Keyfinize bakın siz!
Deha: Tamamdır!
Yukarıya çıktım ve sıcak bir duş alıp üstüme yazlık pijamalarımı giyindim böyle kısa bir şort ve hafif crop, ev hamam gibiydi çünkü.
Ahmetin odasına girdim ama keşke girmez olaydım.
Ahmet sadece iç çamaşırı ile odada duruyordu.
Beyza: Lan!
Hemen elimle gözlerimi kapattım.
Ahmet yanıma gelip elimi çekti yüzümden.
Ahmet: Sakin ol güzellik.
Gözlerimi açtım ve ahmete baktım.
Kendisi burnumun dibindeydi.
Kendisi hemen eşofman altı giymiş ama üstü hala çıplaktı.
Üstü dert değil çünkü her gün böyle dolaşır ama az önceki next level di.
Beyza: Ben sakinim amet.
Ahmet: Gördük sakinliğini.
Yere bakıp konuştum.
Beyza: Ya durmuşsun odanda çıplak halde bir an, ne bilim ya.
Ahmet parmağıyla çenemden tuttu ve ona bakmamı sağladı.
Ahmet: Beğendinmi?
Beyza: Evet, beğendim.
Ahmet pis pis sırıtıyordu.
Bir dudaklarıma birde gözlerime bakıyordu.
Ahmet: Öyle mi?
Bunu söylerken fısıldıyordu ve daha çok yaklaşıyordu dudaklarıma.
Ona daha fazla yaklaştım ve sesli bir şekilde:,,Hayır değil" dedim.
Hemen içeriye geçip yatağa oturdum.
Ahmet mor led ışıkları açmış ve yatağa bir sürü tatlı yiyecekler koymuş.
Ahmet: Pijaman çok güzelmiş.
Beyza: Merciii.
Ahmet beni çok uzun süre süzdüğü için hemen yorganın altına girdim.
Bu şerefsizden her şey beklenir.
Yanıma uzandı oda.
Bir film açtı ve abur cuburları açtı.
Ahmet: Bak bunlar çok iyi, geçen keşfettim.
Bir parça alıp ağzıma attım.
Beyza: Çok güzelmiş ya la.
Ahmet: Damak zevkim güzeldir benim, senden belli oluyor.
Ahmete baktım oda bana baktı.
Beyza: Tamam.
Ahmet gülüyordu mal mal, bende onun elindekini alıp hepsini hapur hupur yemeğe başladım.

Film bitmek üzereydi.
Film sırasında Ahmetin eli bacağıma veya omuzuma gidiyordu ama ben takmıyordum bile.
Gözlerim kapanıyordu ama çok heyecanlıydı film, o yüzden zor uyanık kalıyordum.
Ahmet: Uykunmu geldi?
Beyza: Hmm.
Ahmet beni kendine çekti ve göğsünde yatmamı sağladı.
Ben yüzüme göğsüne koydum ve gözlerimi kapattım.
Ahmet saçımı okşuyordu.
Em sevdiğim şey.
Ahmet: İyi geceler güzellik.
Ahmetin iyi geceler demesiyle gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.


____________________________________
💗💗

Imkansız Aşk- EMİRHAN ÇAKALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin