Sabah bir gürültü ile kalktım.
Gözlerimi açmadan kalkmaya çalıştım ama bir şey engelliyordu beni.
Gözlerimi hemen açıp neler olduğuna baktım.
Ahmetin kollarında yatıyordum ve kafamı azıcık kaldırıp etrafa baktığımda İremi gördüm.
Kendisi kapıyı sonuna kadar açmış, eli ağzında ve göz kapakları aya kadar çıkmıştı.
Hemen doğrulup ireme baktım.
İrem: Siz?!
Beyza: Ne? Hayır lan!
Ahmet'te doğrulup ikimize baktı.
Ahmet: Noluyor amk?
Beyza: İrem'e sor.
İrem hala şok olmuş bir vaziyetteydi.
Ahmet bana baktı ve halimize bakıp gülmeye başladı.
Ahmet: Hahahah, irem ya. Yanlış bir şey düşünmedin dimi?
İrem: Evet, düşündüm.
Ahmet: Doğru düşünmüşsün.
Ahmete birden baktım ve bir kaşımı havaya kaldırdım.
İrem: NE?!
İrem kapıya kendini yaslayıp elini anlına koydu.
İrem: Nayırrr, nolamaz daha teyze olmaya hazır değilim!
Ahmetin koluna vurdum ve ayağa kalktım.
Beyza: Anan teyze oluyor irem, Allahım ya sabah sabah neyle uğraşıyorum.
İşim yok bunla bebek yapcam.
İrem: Bilemem artık, yaparmısın yapmazmısın.
Ahmet: Belkide yapar.
Ahmet'te döndüğümde onu malum bir yere baktığını yakaladım.
O hemen gözlerini kaçırdı ve bana baktı.
Vurduğum yeri tutup dudaklarını büzdü.
Beyza: Ağla, küçük bebek.
Banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım.
Banyodan çıktığımda Ahmetin hala yatakta yattığını gördüm.
Beyza: Kalk lan!
Ahmete yerdeki yastığı atıp hemen odadan kaçtım.
Aşağı indiğimde herkesin kahvaltı masasında olduğunu gördüm.
Beyza: Günaydın herkese!
Reckol: Günoo!
Özbey abi: Gel otur gülüm.
Sofraya oturdum ve tabağıma kahvaltılık koydum.
İrem bana habire side eye atıyordu.
Beyza: Sana bir çakarım irem!
Deha: Noluyor olm?
İrem: Yok bişi.
İrem kıkırdarken ben yemeğime devam ediyordum.
Ahmet aşağı indi ama yüzünde bir gülümseme vardı.
Neye gülüyor bu piç acaba.
Oda sofraya oturup yemeğe başladı.
İrem'e yaklaşıp kulağına fısıldadım.
Beyza: Emirhan nerde?
İrem: Gece geç gelmiş, odasında yatıyor.
Beyza: Tamam, banane zaten.
İrem: tabi ya sanane.
İrem bana ters ters bakıp önüne döndü.
Deha: Ahmet bu ne güler yüzlük?
Kuty: Kime borçluyuz bunu?
Ahmet: Bilmem.
Ahmet hemen lafının ardından bana baktı ve sırıttı.
Mal mı bu?
Niye gülümsüyor deli gibi?
Kahvaltımızı bitirip ortalığı toparlayıp hepimiz salona oturduk.
Emirhan hala yatıyordu.
Deha: Bugün evde partimi yapsak?
Reckol: Abow çok iyi olur ya lan.
İrem: Bilemedim.
Beyza: Parti bittikten sonra siz her yeri temizlerseniz, olur derim.
Ahmet kolunu omuzuma atıp kendini koltuğa yasladı.
Ahmet: İstediğin o olsun be gülüm, onuda yaparız.
Özbey abi: Oooooo.
İrem: O benim işim abi, OOOO.
Beyza: Kesin şamatayı ya.
İrem: Bu arada siz temizleyecekseniz kaçırmam yes derim.
Beyza: O zaman tamamdır, alışverişe gitsin bir kısım , Irem'le bende tatlı yaparız.
Kuty: Güzel bir fikir!
Deha: Bu sefer beyza deha.
Özbey abi: Senin ben mizah anlayışını.
Özbey abi dehaya sigara paketini attı ve kahkaha atmaya başladı.
Abim ya ahhahaha.
Kuty, Deha ve özbey abi alışverişe gittiler.
Reckol, İrem, Ahmet ve ben evde kaldık.
Beyza: Hadi mutfağa!
Mutfağa gidip kek ve cupcake yapmaya karar verdik.
Reckol: İrem'le kek yaparım ben!
Ahmet: Bizde cupcake yapalım.
Kafamı sallayıp cupcakeler için malzemeleri çıkarttım.
Malzemeleri alıp hepsini bir kaseye koydum.
Ahmet orda dikilmiş beni izliyordu.
Eline mixeri verip kaseyi gösterdim.
Kendisi gözlerini devirip mixeri pirize soktu.
Mixer ile yaklaşık 5dk boyunca hepsini karıştırdı.
Beyza: Bence yeterli bukadar.
Ahmet mixeri kapatıp üstüne baktı.
Bütün karışım üstüne sıçramıştı.
Yüz ifadesini görünce kahkaha atmaya başladım.
Ahmet bana ters ters bakıp bir anda üstündekini çıkardı.
Kafamı iki yana sallayıp çekmeceden önlük aldım.
Arkamı döndüğümde Ahmet dibime girmişti.
Beyza: Al şu önlüğü giy.
Ahmet: Neden ki?
Beyza: Böyle mi dolaşacaksın ahmet ya.
Ahmet: He nolmuş?
Kaşlarımı çatıp ona baktım.
Beyza: Nemi olmuş? Biscolata reklamındaki erkeklere benzemişsin ahahah.
Ahmet: Öyle mi?
Ahmet beni tezgah ile arasına almış ve her geçen saniye dahada fazla yaklaşıyordu.
Beyza: Hmm.
Ahmet gülümsüyordu ve dudaklarıma bakıp duruyordu.
Ahmet: O zaman sende benim çikolatam olsana.
Reckol: Oooo!
İrem: OOOO!
Ahmete kilitlenmiş gibiydim.
İrem ve Reconun yanımızda olmaları beni o an hiç ilgilendirmiyordu.
Ahmet büyü yapmış kesin bana.
Çünkü gözlerinden ve dudaklarından hariç hiç bir yere bakamıyordum.
Şerefsiz.
Arkadan gelen tanıdık bir ses ile ikimizde sağa baktık, merdivenlere.
Emirhan: Neye ooo diyorsunu-
Merdivenlerden inen Emirhan Ahmet ve beni görünce lafını yarıda kesti.
Kaşlarını havaya kaldırıp Mutfağa girdi.
Hala bize bakıyordu
Olayın ciddi olduğunu anladığımda hemen zorda olsa kendimi Ahmet'ten kurtardım.
Emirhan: Baktımda, hemen seni mutlu eden başka birini bulmuşsun.
Ahmet: Nediyorsun olm sen?
Ahmeti hafif kenarıya itip Emirhan'a baktım.
Beyza: Sen beni mutlu etmedin ki.
Emirhan: Öyle mi?
Beyza: Evet öyle.
Ahmet gözlerin devirip Emirhan'a baktı.
Arkamı döndüm ve kasedekini cupcake kalıplarına koydum.
Mutfak aşırı sessizdi.
Emirhan: Bu hazırlık ne için?
Reckol: Akşam parti vereceğiz kanka.
Emirhan: Vayyy ama benim haberim yok, kırıldım.
Emirhan eline bir elma alıp içeriye gitti.
Beyza: Mal.
Emirhan: Sağır değilim!
Emirhanın taklidini yaptım ve arkama baktım.
İrem gülmekten nefes alamıyordu.
Beyza: Nefes al lan, gebercen şimdi.
Kafamı sallayıp cupcakeleri fırına attım.
Ahmetin moreli bozulmuş gibiydi, o olaydan sonra.
Kendisi bir şey demeden yukarıya çıktı.
Reckol, İrem ve ben Mutfağı toparlayıp Oturma odasına geçtik.____________________________________
Yeni bölümkeee
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Imkansız Aşk- EMİRHAN ÇAKAL
RomanceBeyza ve Emirhan namı diğer Çakal beraber büyüdüler. Yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu. Beraber büyüyen ikili birbirlerini çocukluktan beri seviyorlardı. Fakat ne olursa olsun her zaman bir engel çıkıyordu ve hiç bir zaman beraber olamıyorlardı. ...