Dün Ahmet ile bavullarımızı yerleştirip yemek yedikten sonra hemen yattık.
Uykum hafif olduğu için gece ahmetin bana sarıldığını hissettim.
Sabah erkenden kalktım.
Ahmeti uyandırmaya çalıştım ama nafile.
Yanağına bir öpücük kondurduktan sonra gözlerini hemen açtı.
Beyza: Uyanman için illa öpeyimmi aaa.
Ahmet: Öppp.
Beyza: Hadi kalk çok açımmm.
Ahmet: Hemen!
Ahmet kalkıp banyoya girdi bende hazırlandım.Üstümü giydikten sonra makyaj yaptım.
Ahmet'te lavabodan çıkmıştı.
Kendisi bir tek havlu dolamıştı pelvisinin etrafına.
Yanıma geldi ve saçlarıma bir öpücük kondurdu.
Bu öpücük bana huzur vermişti.
Ahmet: Nasıl uyudun?
Beyza: Çok güzel.
Ahmet bana gülümseyip kıyafet çıkarttı kendine.
Beyza: Sen?
Ahmet: Sen yanımda olduğun için mükemmel.
Beyza: Yaaa, yalnız sende benim giydiğim tonlarda giyin.
Ahmet: Neden?
Beyza: Öyle, güzel olur.
Ahmet: Tamamdır prenses.Hazırlanıp otelden çıktık.
Kahvaltı için eyfel kulesinin yakınındaki bir restoranda gittik.
Oturduk ve kahvaltı söyledik.
Benim fransızcam çok iyi olduğu için sorun yoktu.
Ahmet: İlerdeki sevgilimde her şeyi biliyor.
Beyza: İlerdeki?
Ahmet: Hmm, ilerdeki.
Utanarak aşağı baktım.
Ahmet: Utanma gülüm.
Beyza: Eee, nasıl bu fikire geldin?
Ahmet: Nasıl hemen konuyu değiştiriyorsun, çoktandır paris'e gitmeyi istediğini biliyordum, bende dedimki neden olmasın.
Beyza: Çok düşüncelisin, teşekkür ederim.
Ahmet: Ne demek, sen yeter ki mutlu ol.
Kahvaltımız gelmişti ve yemeğe başladık.Kahvaltıdan sonra fransız sokaklarını gezdik birlikte.
İrem'e bir kaç hediye almıştım.
Çok eğleniyorduk.
Kamera ile her saniye fotoğraf çekiyorduk.
Akşama doğru eve gittik.
Akşam yemeğine çıkacaktık o yüzden biraz makyajımı tazelemem gerekiyordu ve tabiki başka bir kombin.Kendime aynadan bakarken ahmet yanıma geldi.
Ahmet: Bu güzellik halis mi?
Beyza: Teşekkür ederim ama biraz daha oyalanırsak açlıktan bayılcam.
Ahmet: Hemen ışınlanalım!
Ahmet elini tutup hemen odadan çıkarttı.
Ben kahkaha atarken birlikte aşağı koşuyorduk.
Arabaya binip çok güzel bir restoranda gittik.
İçeriye geçip oturduk.
Ahmet: Nasılsın?
Beyza: Güzelim, marifetliğim ve şirinim, sen?
Ahmet: Hahahah, ben yakışıklıyım, tatlıyım ve aşığım.
Beyza: Hmm, kime?
Ahmet: Sanane, söylemem.
Beyza: Darılırım.
Ahmet: Yok, söylemicem.
Beyza: Yaaa.
Ahmet: Peki, çok güzel biri, sevimli, tatlı, fiziği mükemmel yani tam bir aşk kadını.
Beyza: Kimmiş bu aşk kadının?
Ahmet: Tanımazsın boşver.
Ahmete "ne?" bakışı attım.
Konuşamadan yemeklerimiz geldi.
Ama aklıma takılmıştı.
Ahmet benimle taşak mı geçiyordu yoksa gerçekten o kişi ben değilmiydim?
Sohbetimiz çok güzeldi yemek yerken.
Yemeğimizi yiyip gezdik.Akşam partiye gitmeyi planlamıştık o yüzden yine otele gidip üstümüzü değiştirecektik.
Yorucu ama kombin önemli.
Ahmete iki elbise gösterdim.
Beyza: Mavisi mi yoksa yeşil olan mı?
Ahmet: İkiside açık, ikiside olmaz.
Beyza: Ya ahmet, söyleee.
Ahmet: Hiç biri.
Beyza: Ben hep böyle giyiniyorum ama.
Ahmet: Buda benim hep zoruma gidiyor.
Beyza: Ya ahmet lütfen, karar vermedim.
Ahmet: Öff, yeşil.
Beyza: Tamamdır.Ahmetin yanağını buse kondurup makyaj masama geçtim ve bir kaç taş yapıştırdım gözlerimin altına.
Makyajımı bir daha tazeledim ve mükemmel olmuştum.
Üstümü giyindim ve saçlarımı dalgalı yaptım ve tabiki bir kaç resim çekindim.Ahmet banyodan çıktı ve yanıma geldi.
Ahmet: Hazırmıs- wow, ben seni dışarıya çıkartamam.
Beyza: Saçmalama.
Ahmet: Mümkün değil, odadan çıkmıyoruz.
Beyza: Ya ahmet ahahah, saçmalama.
Ahmet: İkna et.
Kulağına yaklaştım ve fısıldadım.
Beyza: Söz, geldikten sonra ne istersen yaparım.
Ahmet şerefsiz gibi sırıtmaya başlayınca geri çekildim.
Ahmet: Deal!
İstediğime ulaştığım için gülümsedim.Otelden çıkıp arabayla güzel bir mekana gittik.
Yolda irem'le recoyu görültülü aradık.
İrem: Vayyyy, hatırladınız mı bizi?
Beyza: Aşk olsun, unuturmuyuz sizi hiç?
Reckol: Öyle görünüyor vallah.
Ahmet: Yok be abi.
İrem: Sen sus kayınco!
Ahmet: Kızma yenge ya.
Beyza: Eee, napıyorsunuz?
İrem: Hiç, her zaman ki gibi enişten olacak odun beni dışarıya çıkartmadı.
Beyza: Neğğğ?
Reckol: Yorgunum baldız.
Beyza: Ben bilmem, irem haklı.
Ahmet: Abi sizde bir şeyler içmeye gidin.
İrem: Götürmez öküz.
Reckol: Ayıp oluyor ama aşkım.
İrem: Kes. Eee aşkım siz n'aptınız?
Beyza: Bizde sabahtan beri dışardayız şimdide biraz partilemeye gidiyoruz.
İrem: Al işte, birlikte değiller ama bizden daha çok şeyler yapıyorlar.
Beyza: Utan enişte.Ahmet gülerken bende gülmemi tutmayı çalışıyordum.
Reckol: Yapmayın ya, sonra bana küsüyor.
İrem: Suçlu olduğun için olabilir mi acaba?
Ahmet: Bence kapatsan iyi olur.
Beyza: Hadi size iyi tartışmalar, öptük!
İrem: Görüşürüz aşkım.
Reckol: Siktim siz-
Reckol lafını bitirmeden kapattı.
Ahmet ve ben gülmekten altımıza işiyecektik.
Beyza: Ay, tamam yeter artık, yola bak.
Ahmet: Ahahahah, mümkün değil.
Yolculuk mükemmel öte geçmişti.____________________________________
:))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Imkansız Aşk- EMİRHAN ÇAKAL
RomanceBeyza ve Emirhan namı diğer Çakal beraber büyüdüler. Yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu. Beraber büyüyen ikili birbirlerini çocukluktan beri seviyorlardı. Fakat ne olursa olsun her zaman bir engel çıkıyordu ve hiç bir zaman beraber olamıyorlardı. ...