Iveur, Aris'i yaka paça en yakındaki atlardan birine sürüklerken kalabalık da hararetlenmiş, kimin tarafını tutacağını bilemez bir şekilde olan biteni izliyordu. Onca insanın içinde Iveur'a engel olmaya çalışan tek kişi Khala'ydı. Ustası bile Khala'nın durumu inkar etmemesi üzerine çaresizce Iveur'un sözlerini kabullenmiş ve Aris'i savunmaktan vazgeçmişti.
"Bırak onu Iveur! O sadece küçük bir çocuk. Bunca zamandır bizimleydi, hangi birimizi felakete uğrattı? Druha gecesi doğanların lanetli olacağı inancı eski ve aptalca bir uydurmadan ibaret!" Khala Iveur'un peşinden koşturmayı bırakıp Keya'nın ölmeden önceki sözlerini tekrarladı. "Hiç kimse lanetle doğmaz."
Khala'nın sözleri Iveur'u durdurmaya yetmemişti. Aris'i Torin'in yağız atına bindirip kendisi de arkasına bindikten sonra öfkeli bakışlarını Khala'nın üzerine dikti. "Bakarsın şu çocuğun başı iyi bir fiyat eder de kimsenin yüzüne bakmadığı Fruden köyü, krallığın daima hatırlayacağı bir yer olur."
Iveur Aris'in ağlayışına aldırış etmeden atı mahmuzlarken Khala duyduklarının etkisiyle dehşete düşmüş bir biçimde hızla arkasını dönüp kalabalığa doğru seslendi. "Durdurun onu! Biri onu durdursun! Ugrim! Tanrı aşkına, Ugrim! O senin oğlun, duyuyor musun? Aris senin oğlun!"
Khala'nın sözleri Iveur'un duraklamasına ve tüm köy halkının başını çevirip ağızları açık bir şekilde Ugrim'e bakmasına neden olmuştu. Ugrim, zihninin içinde işittiği şeyi doğru anlayıp anlamadığını tartışırken Khala sözlerine devam etti.
"Keya. Onu hatırlıyor musun? Yuwo köyünden. Ne zaman ve nerede tanıştınız, neden ayrıldınız bilmiyorum çünkü bana bunları hiç anlatmadı fakat Keya senin bebeğini taşıyordu. Köyünden kovulmuştu ve buraya da gelemiyordu çünkü burada görülüp Fruden'in başına iş açmaktan çekiniyordu. Doğumunun Druha gecesine denk gelebileceğini anladığımda onu bir mağaraya yerleştirdim." Yaşlı kadın sözcükleri arka arkaya sıralıyor, soluk bile almadan konuşuyordu. "Keya, Aris'i doğururken öldü ve onu bana emanet etti. Eğer inanmıyorsan gözlerinin içine bak Ugrim! O buz mavisi gözlerini senden almış."
Ugrim duyduklarının şokuyla olduğu yere mıhlanıp kalmıştı. Ne kıpırdıyor ne de konuşuyor, yalnızca duyduklarını hazmetmeye çalışıyordu. Keya, ilk ve son aşkı. Gerçekten de çocuğunu taşımış ve doğururken de ölmüş müydü? Gözlerinin önünde Keya'nın zarif, masum yüzü belirdi. İri, ela gözlerinin hemen altındaki küçük ben, al yanaklar ve ufak bir burun. Hemen sonra Aris'i canlandırdı gözünün önünde. Bu yüzde Keya'ya dair bir şeyler aramaya çalıştı ve buldu da. Bakışları. Bakışlarında tam olarak tarif edemediği ancak Keya'da da aynısından olduğundan emin olduğu bir şeyler vardı. Khala'nın sözleri üzerine Aris ile ilgili daha önceden dikkat etmediği her şey birden bire ona Keya'yı anımsatır oldu. Sesinin tınısında dahi Keya'dan bir iz bulur gibiydi.
Ugrim'in zihni bu düşüncelerle meşgulken hiç beklenmedik bir anda, hiç kimsenin nereden geldiğini dahi göremediği bir ok havayı delip geçerek Torin'in sırtına saplandı. Torin'in olduğu yerde yalpalayıp kan kusması tüm bakışların önce Torin'in üzerinde, ardından da okun geldiği yöne toplanmasına neden oldu. Köylülerin korku dolu bakışları telaşla nöbetçileri aradı ancak iki nöbetçi de yerinde yoktu. Belli ki önce onlar vurulmuştu.
Eşkıya oldukları her hallerinden belli olan atlılar köye akın ederken bu şoku ilk atlatan ömründe birçok kez baskına tanık olmuş olan Khala'ydı.
"Kadınlar ve çocuklar içeri!" diye tüm gücüyle bağırdı yaşlı kadın.
Kadınlar ve çocuklar panik içinde evlere koştururken köyün erkekleri de ellerine geçirebildikleri ilk silahla düşmanla çarpışmaya başlamıştı. Havada oklar ve mızraklar uçuşuyor, birbirine çarpan kılıç sesleri tiz bir ses çıkartıyordu. Ortalık iyiden iyiye karışırken her iki taraftan da ölülerin ve yaralıların sayısı artıyordu. Kocalarının ve oğullarının yaralandıklarını gören kadınlar, evlerinde çığlık çığlığa bağrışıyor, kimisi dayanamayıp dışarı çıkarak eline geçen ilk şeyle düşmana saldırıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/331727915-288-k899440.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ZAMANLARIN KRALLIĞI: Bereket Çağı
Fantasi~ WATTYS 2023 BÜYÜK ÖDÜL KAZANANI ~ Yüzyılda bir kez yaşanan ve ruhlar dünyasının kapılarının açıldığı Dhura gecesinde Aris isimli bir erkek çocuk dünyaya gelir. Yıllardır kemikleşmiş inanca göre Dhura gecesi doğan çocuklar lanetlidir ve öldürülmel...