BÖLÜM 11

122 8 10
                                    

🌪️

KÖMÜR RENGİ

Dök benzini zemine, bir kibrit yak, at kibriti üstüne.

Yak geceyi, gündüzü, geleceği ve geçmişi ama en çok geçmemişi.

Ortalık alev alsın, sen de yan ama kendinle birlikte diğerlerini de yak, yanmadan yakamazsın çünkü.

Yakmak istiyorsan önce küle dön sonra küllerinden bir araya gelip herkesi küle çevir.

Sevdiklerin ve seveceklerin, nefes al ve öp onları son defa, yanmadan ve yakmadan önce.

Nefes al ve bir adım geri çekil sevdiklerinin kollarından. Ateşin onlara sıçramasın, yan ama onları yakma. Yoksa küllerinden doğamazsın, yakmak için yandığınla kalırsın.

Öp ama son defa, kardeşinin gözlerinden, annenin ellerinden ve sevdiğinin dudaklarından.

Öp ve yan.

Öp ve yak.

Onları değil kendini.

Yan ve yak.

Öp ve öl.

Nefes al ve geri çekil.

Bak son defa kalbini attıran hayata, kardeşine, abine, annene. Sonra geç aynanın karşısına kendine bak, her şeyin sebebi olan varlığına.

Baktın mı?

Korhan ben gözlerimi açtığım anda gözlerini kapatırken onu umursamadım ve Deniz dahil hiç kimseye bakmadan koltuğa geçip kumandayı alarak az önce durdurduğum videonun devam etmesini sağladım.

Ekrandaki Luna ve Ateş'in kahkahaları durmuştu ve sakin bir şekilde birbirlerine bakıyorlardı.

"Korhan ve Feza'yı çağırsana." dedi geçmişim, hâlâ karşısında oturan Ateş'e.

Ateş kafasını sallayıp ayağa kalktığı sırada bir adım dahi atmasına fırsat kalmadan odanın girişinde yapılı bir beden belirdi, bu bedenin sahibi şuan yalnız olsaydım beni hüngür hüngür ağlatabilecek tek kişiydi. Siyah tişörtünün altına giydiği basketçi şortu ve özensiz pansuman yapılmış küçük yaraların olduğu yüzü onun ne kadar yakışıklı olduğunu gizleyememişti.

Önce elindeki çantayı odanın herhangi bir köşesine attı, sonra ise üstüne giydiği siyah tişörtü ensesinden tutarak çıkartıp odadaki koltuklardan birinin üzerine fırlattı. Üzerinin çıplak olmasından dolayı vücudundaki üzerinden zaman geçip izi kalmış pekte fazla olmayan yaralar belli olurken o, saniyler sonra bakışlarını bulunduğu odanın içerisinde gezdirmişti.

Güneş'in kaşları ayakta bekleyen Ateş'i görmesiyle havaya kalkarken sadece bir saniye sonra kaşlarının çatılma sebebi muhtemelen Ateş'in fark etmeden geçmişimin önüne geçerek kapattığı bedenimi görememesiydi. Güneş dahil herkesin çok iyi bildiği bir şey vardı, Ateş'in olduğu her yerde eninde sonunda ben de bulunurdum.

"Kenara çekil." dedi geçmiş zamanın birinde yaşamaya devam eden Güneş, Ateş'e, düz bir ses tonuyla.

Nefes alamadım.

Videolardaki gibi değildi, şuan bir ânı izliyordum, yaşadığım bir anıyı izliyor ve hayatta en çok özlediğim insanın sesinin bir anının içinden çıkıp kulaklarıma ulaşmasına izin veriyordum.

GİRYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin