BÖLÜM 17

130 8 1
                                    

Bir sonraki bölüm için tek kelime bile yazmadım ama bu bölümü de erken atıyorum... Eğer erken yetiştirebilirsem birkaç bölüm daha normal zamanından birkaç gün önce gelecek ve sonra bir balkon konuşması yapacağım.

🌪

YENİ DÜNYA

İnsan yalnız doğar, yalnız ölürdü.

Bize bu öğretilmişti.

Bize bu öğretilmeye çalışılmıştı.

Bir ikizim olmasına rağmen babam bizi bu gerçekle yetiştirmeye çalışmıştı.

Ben yalnız doğmamıştım ve eğer birkaç saniye daha geç kalsaydı, Güneş yalnız ölmemiş olacaktı.

Babama bu yüzden hep kızgın olmuştum, birkaç saniye daha erken gelseydi Güneş hâlâ hayatta olurdu ya da en azından bir kaç saniye daha geç kalsaydı ben de ölmüş olurdum.

Ölmediğim için babama kızgındım.

Güneş öldüğü için babama kızgındım.

Her şeye rağmen Feza hayattaydı ve bu yüzden her zaman babama bir teşekkür borçluydum.

O gün Feza'nın da hayatı tehlikedeydi ama kısa sürede ona ulaşıp başına bir şey gelmesine engel olmuştu.

"Canım." diye fısıldadım içten bir şekilde.

"İyi misin?" diye sorduğu sırada gözlerindeki doluluğu görmüş olsamda saniyeler içinde gözlerindeki bu ifade silinmişti.

Artık iyiydim.

"İyiyim."

Gülümsedi ve beni kolunun altından ayırmadan bakışlarını Poyraz ve Korhan'a çevirdi.

"Sikik herif." dediğini duydum bakışları Korhan'ın üzerindeyken.

Küfürbaz herifin tekiydi.

"Şaşırmadın." dediğim sırada kaşlarımı kaldırmış ve bakışlarımı Feza'nın çehresine çıkarmıştım.

"Bir Şahmeran'ın dilini ancak başka bir Şahmeran çözebilir." diyerek yanıtladı beni, göz kırptıktan hemen sonra. Babamı konuşturmuş olmalıydı.

"Bana sarılmak yok mu?" dediğini duydum Korhan'ın alayla, kollarını açmış Feza'ya bakıyordu.

"Sen iste yeter ki!" diyen Feza dudaklarını saçlarımın arasına bastırdıktan sonra yanımdan ayrılmış ve saniyler içinde Korhan'ın çenesine sert bir yumruk atmıştı.

Kocaman bir kahkaha attım.

"Feza!" diye bağırdı Korhan yüzündeki gülümseme eşliğinde, bunun olacağını tahmin etmiş olmalıydı.

"Sikik herif, gel buraya." diyen Feza saniyler sonra Korhan'a sıkıca sarılmıştı.

Beynindeki küfür haznesini silmiş miydi, sürekli aynı küfürü tekrar etmesinin başka açıklaması olamazdı.

Korhan'ı özlediğini biliyordum, ikimiz de ondan pek haz etmezdik ama yokluğunu da hissederdik.

"Bu kim?" diye sordu kollarını Korhan'ın vücudundan ayırdıktan hemen sonra bakışlarını Poyraz'a çevirerek "Dost mu düşman mı?"

"Sevgilim." diyen alaycı sesimin ardında karşımdaki üç adamın bakışları aynı anda şokla bana dönmüştü.

Poyraz'ın ifadesi sadece şaşkınlığa ev sahipliği yapmasada yüzünden seçebildiğim tek şey şaşkınlıktı.

GİRYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin