Yolun yarısı.
🌪
GÜNEŞ'İ ÖLDÜR AY'I YAŞAT
Siz güç nedir bilir misiniz?
İnsanın kendisinin hiç kimseye karşı yıkılmayacağını bilmesi, herkesi yıkacağından emin olması nedir bilir misiniz?
Ben bilirim.
Sil.
Ben bilirdim.
Ben kendimi güçlü sanırdım, bana güç veren gidince anladım.
Dünya'nın en güçsüz kadınıymışım.
Bana güç veren ailemdi, ailem her şeyimdi.
Ailesiz ve güçsüzüm.
Güneşsiz ve ışıksızım.
Ateşsiz ve atasızım.
Bunlardan da üstün tek şey var ama yanımda, bunların hepsini içine hapseden bir Uzay var şimdi tam karşımda.
Uzay olmayı uzun zaman önce bırakması umrumda değil, tüm kaybettiklerime rağmen ben her şeysizim ama canımsız değilim.
Bu bana yeter, yetmese de yetiririm.
"İyi misin?" diye soran Feza'nın sesindeki endişeyi hissetmem zor olmamıştı.
Sadece saniyler önce bilincim yerine geldiği için aklıma dolan yaşananlar bu saniylerde canımı oldukça sıkarken nerede olduğumu anlamak adına bakışlarımı Feza'nın gözlerinden çektim ve bir hastane odasında olduğumu gördüm, buraya ne zaman gelmiştik?
"İyiyim, ne zamandır uyuyorum?"
"İki gündür." diyerek yanıtladı beni, sıkkın bir ses tonuyla "İki gün, iki yıl gibi geçti Luna. Çok korktum."
Yüzümde oluşan buruk tebessüm onun dudaklarının ev sahipliği yaptığı minik tebessümün bir yansımasıydı.
Bizim her şeyimiz birbirimizin yansımasıydı.
Bir biz kalmıştık koca aileden ve şimdi birimiz giderse ikimiz de yok olurduk.
"Akif bey bugün uyanacağını söylendiği için Poyraz'ı sana yiyecek bir şeyler alması için gönderdim." diyen ses tonu az öncekinin aksine oldukça munzurdu.
"Onca adamı varken kendi mi gitti?" dediğim sırada kaşlarım çoktan havaya kalkmıştı.
"Beni hafife almamalısın güzel ikizim, senin yanına yaklaşan bir erkek sineği defetmeyi emin ellerden öğrendim."
Feza'nın biten cümlesinin ardından içinde bulunduğumuz odanın kapısı açılırken ikimizinde bakışları o tarafa dönmüştü, içeri giren Poyraz benim uyanık olduğumu gördüğünde şaşırsada kendini hızla toplamış ve elindeki poşeti komodinin üzerine bırakıp aynı Feza gibi ayak uçlarıma oturmuştu "Kendini nasıl hissediyorsun, doktor çağırdınız mı?"
"İyiyim." diyerek yanıtladım onu, dümdüz bakışlarına karşılık vererek.
Onun gözlerinde çoğu zaman tek bir duygu görmemeye alışıktım çünkü benim gözlerim de ona pek duygu dolu bakmazdı, sesimizin tonuyla birbirimizi anladığımızı fark edeli ise çok uzun bir zaman olmamıştı.
"Akif bey doktorluk bir şey olmadığını söylemişti Poyraz, sırf senin pimpirikliğin yüzünden şu sikik hastaneye geldik kes sesini." diye homurdandı Feza memnuniyetsiz bir tavırla, hastanelerden nefret eden tek Şahmeran kesinlikle ben değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRYE
Viễn tưởng"Büyümemişsin sen" Ne? "Ne?" dedim anlamayarak. "Büyümemişsin işte." dedi, dediği şeyi tekrar ederek. "Gayette büyüdüm baksana bana kocaman kadınım." dedim ve gözlerimle vücudumu işaret ettim. "Bedeninden değil ruhundan bahsediyorum." dedi hafif...