BÖLÜM 18

64 6 2
                                    

Yeni gelmedik, geri geldik.

🌪️

KARANLIKLAR

Tek bir dünya vardı.

Birden çok evren olabilirdi ama yaşadığımız dünya aynıydı.

Her birimiz kafamızda bambaşka hayatlar kurabilirdik ama hepimiz aynı dünyanın içinde yaşardık.

Benim hayatım sınıf arkadaşlarımın hayatından her zaman biraz daha farklı olmuştu.

Onların babalarının silahları yoktu.

Onlar daha kendini bilmeden eğitimler görmeye başlamamıştı.

Onlar, birer Tanrıça değildi.

Bir halkları, onların gözlerinin önüne serilen bambaşka bir hayatları yoktu.

Ben farklıydım ve çocukluğumdan beri bu farklılığı iliklerime kadar hissetmiştim ama şimdi hissettiğim farklılık tüm bunların üstündeydi.

Cennet nasıl bir yerdi bilmiyorum ama annemin uyumadan önce kulağıma fısıldadığı masallarda geçen diyarların nasıl bir yer olduğunu biliyorum.

Kötülük yoktu.

Yemyeşil bir yer ve masmavi bir gökyüzü vardı.

Hayal edemeyeceğim kadar güzel bir diyara açmıştım gözlerimi.

Burası annemin anlattığı masalların başrolündeki o yuvaydı.

Benim yuvam dört duvar değildi.

Benim yuvam insanlardı, ailemdi ama şimdi fark ediyordum ki benim yuvam aynı zamanda dört duvarla çevrelenemeyecek kadar geniş olan bu diyardı.

"Burası." diye fısıldadım büyülenmişcesine.

"Her şey yeni başlıyor." diyen Akif beyin sesinden akan mutluluğu hissetmiştim "Gelin ve Tanrıça'nızı selamlayın!"

Kelebeklerin kanatları olurdu.

Kuşların kanatları olurdu.

Perilerin de kanatları olurdu ama anlaşılan benim halkımın da omzunun iki yanımda ufacık kanatlarla vardı ama bu kanatlar onların uçması için yeterli güçteydi.

Derince yutkundum ve Feza'nın hemen yanımdaki yerini aldığını hissettim, onlar halkım olabilirdi ama kardeşim halkımdan önce gelirdi.

"Sakin ol." diyen sesim fısıltıdan farksızdı, gerildiğini fark etmiştim.

"Sen de." diyerek yanıtladı beni.

"Bence sizi duyuyorlar." diyen sesin sahibi Poyraz'dı.

Bu doğru olabilirdi.

Benden çok daha küçük bedenlere sahip olan bu insanlar, insan sanırım doğru bir terim değildi çünkü hayatımda hiç böyle insanlar görmemiştim, yan yana tam karşımıza dizilmişti.

"Hoş geldiniz Tanrıça'm." dedi aralarından biri, bir adım öne çıkarak.

Sarışın bir adamdı ve diğerlerine göre daha kalıplı olsada benden kısaydı, sanırım halkımın böyle bir genetiği vardı.

"Tanrıça'm, dedi." diye homurdandı, hemen yanımdaki Poyraz "Sana Tanrıça'm dedi."

"Belki Tanrıça olduğum için demiştir." dedim alayla.

GİRYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin