GİRYE

BÖLÜM 6

🌪️

GÜÇ

Rüyalarımız bilinçaltımızın yansımasıdır.

Ya da değildir.

Bilmiyorum.

Hayatım boyunca hiçbir zaman hiçbir şeyi çok iyi bildiğimi iddia etmedim, sonuçta doğru bildiğim şeyler yanlış çıkabilir.

Her zaman ufacık şeyleri bile araştıran bir insan oldum, o gün şakaklarım çok mu ağrıdı, bunun sebebi ne, saatlerce araştırırım. Bildiğim bir kod yanlış mı çıktı, nerede yanlış yaptım, saatlerce gözümü kırpmadan hatamı ararım.

Bir rüya mı gördüm, telefonuma sarılır tüm rüya tabiri sitelerinden rüyamın anlamına bakarım. Kötü olanları beynimden uzaklaştırır, iyilere koşarım.

Merak etmeden duramam.

Meraksız olursam yaşayamam.

İki sokaktır arkamda olan araba neden hâlâ benimle aynı yolu kullanıyor, araştırırım, araştırtırım. Ufacık ayrıntılara bile deli gibi takılırım çünkü bizim hayatımız ayrıntılarda gizli.

Büyük resmi görmek önemli değil, ayrıntıların can yakıcı yanlarını fark etmedikten sonra.

Güneş'in yatağında nefes nefese uyanmak bana ne hissettirdi bilmiyorum, gördüğüm şey bir kabus değildi ama rüya diye de adlandıramıyordum.

Poyraz'a Rüzgar demiştim, onu isminin anlamına teslim etmiştim.

Poyraz'a sevgilim demiştim, hayatım boyunca ağzıma almadığım kelimeyi zerre hoşlanmadığım adamın sıfatı yapmıştım.

Rüyamın içeriğine baktığımda ilk dikkatimi çeken şeylerin bunlar olması da tam bir saçmalıktı, rüyamda bizi bir kalkana almış, korumuştum.

Poyraz ise isminin anlamını ellerinin arasına almış, bizi korumuştu.

Telefonuma sarılıp bu rüyayı açıklayabileceğim tüm cümlelerle rüya tabiri sitelerine yazsamda gözle görülür bir sonuç bulamamak canımı sıkmıştı.

Tüm bunları düşünmeyi daha sonraya bırakarak saate baktığımda saatin sekiz buçuk olduğunu gördüm, saatlerce uyumuştum ve uzun süre sonra ilk kez uykumu aldığımı hissediyordum.

Daha fazla oyalanmak istemeyerek banyoya doğru ilerledim ve elimi yüzümü yıkayıp üstümü giyinmeden önce Korhan'dan evinin konumunu istedim, bugün ona kahvaltıya davetliydim. Kendi odama geçip makyajımı ve saçımı yaptıktan sonra beyaz bol kumaş bir pantolon üzerine ise siyah sadece göğüslerimi kapatan bir bralet giydim giyeceğim siyah tek bant topuklu ayakkabılarımı dolaptan çıkarıp pantolonumun takımı olan beyaz blazer ceketimi üzerime geçirdim.

Ceketimin cebinde potluk olmasını istemediğim için yanıma siyah bir çanta akıp gerekli malzemeleri içine attıktan sonra odadan çıktım ve aşağı indim, bu kombini ve makyajı sadece Korhan'ın evine kahvaltıya giderek harcayacağım için üzgündüm ama yapacak bir şey yoktu.

Yola çıkmış konumu takip ettiğim sırada çalan telefonumu açtım "Nerdesin?"

"Yoldayım." diye yanıtladım Korhan'ı.

"Poyraz'lar falan da burda, senin için sorun olur mu?" dediğinde sıkıntılı bir nefes verdim, -lar dediğine göre kalabalıklardı.

"Daha önceden haber verebilirdin Korhan," dedim iğneleyici bir ses tonuyla "iki yıldır onlarla birliktesin, onları daha sonra da davet edebilirdin."