2. bölüm

4.1K 93 2
                                    

Aşk tek taraflı olunca yakar insanın canını ...

  Flasback (3 ay önce )

Genç kız yeni evin temizliğini bitirmiş avluda bulunan eski kanepelerden birine kendini adeta bir un çuvalı gibi bırakmıştı . Annesi Derya hanım 2 göz evinin oturma odasından dışarı çıktı kızının yanina eski kanepeye doğru yürüdü sakince . Şimdi bu deli kızı çarşıya gönderse bir dert göndermese bir dert diye geçirdi içinden . Ve sakince yanına doğru oturdu

-naptin kızım inşallah bitirdin işleri

-bitirdim ana bitirdim ama bende bittim valla

-ellerine sağlık kızım . Biraz dinlen de liste yaptiydim alman için ,dinlendikten sonra gider alırsın çarşıdan .

Diyip oturduğu eski kanepeden kalktı yaşlı kadın daha Mihre itiraz bile edemeden eski evlerinin içinde girmişti bile annesi . Ardından Mihre şaşkın gözlerle baktı kadına . İki dakikada istediğini yapmıştı ,sonrada paşalar gibi içeri girmişti . tebessüm edebildi sadece genç kız . Ardından el mecbur çarşının yolunu tuttu annesinin eline tutusturdugu listeyle .

  Aynı dakikalarda Cesur ağa da yıllardır uzak olduğu memleketine dönmüş ve ağalığı eline almıştı . Ardından da babası gidip çarşıda kendini göster diye tembihleyince de el mecbur çarşıya gelmişti . Çarşıya girdiği gibi onu gören bütün gözler ona dönmüştü . Kimi hayranlık ,kimi merak , kimi şaşkınlık , kimi de nefretle . Ama hiç bir göz şuan umrunda değildi . Şuan deli gibi sadece birini görmek istiyordu ,ona gitmek doya doya sarılmak ,ama yapamıyordu işte . Önünde engeller vardı ,görünmeyen engeller .

-hos gelmissiz agam buyurmaz misiz bir kahvemizi için .

-hos bulduk Seyit amca ,olur valla içerim bir kahveni ,çoktandır icmemistim ,özledim bende .

Cesur ağa yaşlı adamın davetini kırmamak için kabul edip kahveye girmişti . Anında herkez ayağa kalkıp karşılamıştı ağayı oda herkezi selamlamisti başıyla .

Mihre de sakin adimlarla çarşıya girmiş annesinin uzun listesini bitirmeye çalışıyordu. Annesinin son isteği ,gül sabununu da alırsa işi biter di , ne yazık ki çarşının aşağısına inmesi gerekiyordu . Ama elindeki poşetlerle iki adım atacak hali yoktu . Tabi almazsa başına gelecekleri bildiğinden el mecbur çarşının aşağısına doğru adım atmaya başladı . Tam o sırada Cesur ağa da biten kahvesiyle oturduğu tahta sandalyeden kalkarak herkese selam verip kahveden çıkmaya başladı ,Mihrede elinden kayan poşetleri daha düzgün tutabilmek adına poşetleri düzeltirken bir taş parçasinin gazabına uğrayarak ayağının takilmasiyla tam dusecekken son anda biri tarafından tutulduğunu farketti . Düşmenin verdiği panikle gözlerini kapatmıştı ama açmaya da korkuyordu . Çünkü onu tutan kollar tanıdık birinin kokusuyla harmanlanmış ti . Aklına gelenin başına gelmesinden korkarak gözlerini yavaşça açtı . Cesur ağa kollarındaki bedene inanmazca bakıyordu gerçekliğinden emin değildi ama  bir o kadarda emin olmak istiyordu "inşallah " dedi. İçinden "inşallah sen Mihre sındır de gerçekten kollarımda sındır " ve ardından kollarındaki kadın korkakca gözlerini açtı . Korktuğu şey başına gelmişti işte . Bir yandan şaşkınlık bir yandan korku bedenini esir almıştı . Şaşkınlığı bu adamın gitmiş olmasıydı ,yıllardır burda değildi "demekki dönmüş Mihre "dedi içinden . Korkusu da bu adamdı ,nedenini bilmese de ölümüne korkuyordu bu adamdan . En sonunda kendini biraz toparlayarak adamın ellerinden kurtulmaya çalıştı ama sadece çalıştı çünkü onu tutan kollar öyle sıkı tutmuştu ki, çıkmayı bırak kibirdayamiyordu bile . En son içine kaçan sesini bularak

MihreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin