Bazen aşk sadece dile dokunur , heyecan vardır ama senin olusturdugun içindeki boşluğu doldurmak için kurduğun bir senaryodur ...
Bazen ise aşk gönüle dokunur , hatta o kadar dokunur ki insan şaşar durur kendini kaybeder yaşam sevinci gider ...
Şimdi size soruyorum Cesur Ağa'nın aşkı nasıl , sadece dile dokunan mı ? Yoksa , yüreğini heba eden , aklını şaşırtan mı?
Bana sorarsanız onun aşkı bambaşka , uğruna kendini unuttuğu bu zamanda boylesine rastlanmayacak bir sevda .
*******†*******************
Raperin üstündeki beyaz gelinliğin taşlarına dokunuyor gözündeki makyaj akmasın diye kendini zar zor tutuyordu .
Eğer biraz daha beklerse ağlaması işten bile değildi , az sonra abisi elinde kırmızı kuşakla gelmiş aşağıda bekleyen damat ve ailesini daha fazla bekletmemek adına kuşağı baglayacaktı .
Tabi aşağıda deli danalar gibi sabırsızca bekleyen Azat ağa onları daha hızlı olmaya itiyordu .
Raperin yanına gelen abisiyle kısa bir konuşma yapmış ardından abisi kırmızı kuşağı beline bağlamıştı .
Kardeşi bugün son kez evlerindeydi .Tüm aile gibi o da üzüntüsünü gizleme gereğinde bile bulunmuyordu .
Raperin abisinin beline bağladığı kuşakla önce abisinin ,sonra babası ve annesinin en son ise yengesinin elini öpmüş , aşağı inmek için abisinin koluna girmişti .
Her veda üzerdi insanı tıpkı bu veda gibi .Kısa bir el öpme ve öğüt faslının sonunda nihayet Azat karısını almış kendi konaklarina doğru yola çıkmışlardı .
Nefesini kesen bir güzelliği vardı karısının ,o yüzden içi gidiyordu her türlü .
Gelini büyük konağa getirdiklerinde artık o meşhur düğün başlamıştı . Herkesin mutluluğu gözlerinden okunuyor , hayırlı dualarını bu yeni çift için ediyorlardı .
Mutlu olmamak elde mıydı ki ! Böylesine aşkla bakan bir çifti gördükçe .
Karmanşah konağında yine dillere destan bir düğün olduğu kesindi . Bu düğün de tıpkı Mihre ve Cesur Ağa'nın düğünü gibi çok konusulacaktı.
Zilan hanım son evladını da evlendirdigi için keyfine diyecek yoktu . Hem akıllı hem güzel hemde isimlerine yakışır bir gelini vardı doğrusu . Mutluluğu çifte katlanmisti .
Diğer gelini Rojda'ya baktı bu sefer bir türlü sevememisti bu kadını .
Masum dese değil ,kötü dese yine değil , çözülecek gibi biri değildi doğrusu Rojda . Oğlunun onda ne bulduğunu bir türlü anlayamamıştı yaşlı kadın .
Ama abisi öyle miydi Rojda'nın . Resmen yaralı kızına merhem olmuş tüm kederini , acısını alıp götürmüştü .
Ardından diğer gelinine baktı kadın , Mihre'ye . Şişkin karnıyla üstündeki toz pembe elbisesiyle sakince bir kosede oturmuş hüzünlü gözlerle etrafı seyrediyordu .
Ne çok severdi sahi bu gelinini , ne kadar başka bakardı ona .
Oturduğu yerden sakince kalkıp gelinine doğru adım attı yaşlı kadın . Yanına vardığını bile farketmemisti gelini .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mihre
Romance"boşanmak mı istiyorsun?" Diye sordu adam tüm sakinliğiyle . Ona tezat Mihre şaşkınlık biraz da öfkeyle baktı Cesur ağaya. "Evet" dedi adamın kara gözlerine bakarak kararlı bir sesle . " O zaman uyu Mihre " dedi adam "Gecenin bir vakti uyu...