15. bölüm

875 30 4
                                    

Acı çekmek bişey değil de ,neyin acısını çektiğini bilmemek kahrediyor adamı ...

Genç kız hastane koridorunun bir köşesine sinmiş az ilerde ameliyathane kapısının önünde bekleyen annesi ve babasına bakıyordu.

Abisini silahla vurmuştu değil mi ? Nasıl yapmıştı ki böyle bişey . Hangi akla hizmet ! Neden ?

Abisi ona ihanet etti diye mi ? İlk ihanete uğrayan kendisi miydi ki? Değildi , olmazdı,olmamalıydı !

Titriyordu elleri , nasıl kıymıştı bu eller abisine ! Annesi , biriciği az bir mesafe uzakta nasıl nefretle bakardı canından parçasına ,kızına?

Eğer kızı diğer parçasına kıyarsa bakardı elbet . Hem nefretle , hemde kinle .

Peki babası , o ne hissediyor anlayamıyordu Mihre . Nasıl anlasındı ki ,onun aklı ameliyathanedeki abisindeydi zaten .

Dua etti genç kadın ' Allahım abime bişey olmasın ' dedi . Olmasın ki bende rahat bir nefes alayım .

    Ahmet Bey'in sesi duyuldu boş hastane koridorunda "nasıl olmuş bu hanım , kim yapmış ? Kim kıymış benim gözümden sakındığım oğluma ?" .

     Sustu Mihre, ben yaptım diyemedi . Senin oğlunun bana , Zerya'ya ve hatta Cesur'a yaptıklarının intikamını aldım diyemedi .

     "Çok mu merak edersin bey , kim bu hain diye . Uzakta arama bey yanı başında ara . Senin ciğerine ateş düşüren yine senin ciğerindir ."

   Sözler acı verir miydi bir insana ? Kurarken diken batar mıydı diline ? Yada duyarken ? Batardı işte , batıyordu şuan .

     "Ne dersin sen hanım ! ağzından çıkanı kulağın duyar mı senin ?benim oğlum mu canına kıydı şimdi !"
 

    Herşeyden bihaber kurmuştu bu sözleri Ahmet bey . Ona göre oğlu sevdiği kadın bugün evlendi diye canına kıymıştı. Öyle zannediyordu , taki Derya hanım tekrar konuşana kadar .

    
     "Oğlum canına kıymadı bey , senin oğlunun canına kızın kıydı. Mihre kıydı benim oğluma " diyip daha yeni kurumuş yanağına yeni yaşlar ekledi yaşlı kadın .

     Mihre işte o an Sindiği hastane duvarına daha çok sindi , yok olmak ister gibi . Gözyaşları durmaksızın akıyordu yanaklarından her iki kadının da .

     Ahmet bey inanmıyordu ki duyduklarına , inansa ona göre hareket ederdi belki . Ama şuan sağlıklı düşünemiyordu bir turlu .

   Duvar kenarına sinmiş ağlayan kızına baktı , eş zamanlı olarak ona doğru bir adım atıp konuşmaya başladı " annen ne diyor kızım ? Duydun mu abini  sen vurmuşsun dedi ." 

   

    Mihre Sindiği duvardan kalkmış babasına doğru gitmişti " baba ben , ben bir anda oldu ben nasıl oldu anlamadım . Silah nasıl patladı anlamadım baba " dedi ağlamaktan helak olmuş bir şekilde , görüş alanı akıttığı yaşlardan dolayı bulnıklaşmıştı Mihre'nin.

   
      Yanağına yediği tokatla başı yanına düşmüştü genç kızın , Ahmet bey duyduklarının yüküyle yıllarca sesini bile yukseltmedigi kızına bugün tokat atıyordu .

    

    "Ahmet efendi!" Cesur Ağa'nın gürlemesiyle önce Ahmet Efendi'nin sonrada Mihre'nin bakışları ameliyathane koridorunun önünde kızgın boğa gibi duran ona kaymıştı bakışları.

     Cesur ağa yeri döverek yürüdü karısına doğru . Onun bakmaya kıyamadıgı karısına az önce tokat atmışlardı , nasıl öfkeli olmasındı ki !

MihreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin