" Acısını ruhunda hissettiğin herşeyi yanlız başına yaşarsın..."
(3 ay sonra )
" Peki mutluluk hep baki mıdır hocam "
Mihre , Cesur'un saçma sorularından bezmiş bir şekilde suratına bakıyordu artık .
Sabahın ilk ışıklarında ikisi de uyanmış bir daha da uyuyamamıstı
Cesur da sanki zaman dolsun diye karısını bezdirecek bilmem kaç milyon soru sormuştu .
Bu da onlardan bir tanesi idi .
" Değildir evladım , hem zaten mutluluk baki olsa kul Allah'ı anar mıydı hiç ! "
" Anmazdı doğru , bildiğim tek birşey varsa küçük hanım seninle gelecek sıkıntıya da razıyım , yeterki sen hep yanımda ol "
Mihre tam kocasına cevap vermek için ağzını açmış ama elinin üstüne gelen sıcak damla susmasına sebep olmuştu .
Eş zamanlı olarak Mihre'nin bakışları eline gelen damlaya kaymış kocası ise çoktan korku dolu gözlerle burnu ve gözleri arasında mekik dokuyordu.
Mihre eline gelen kan damlasıyla burnunun kanadığını çoktan anlamıştı .
Bir kaç haftadır tekrar eden şey yine tekrar ediyordu ona göre .
Bu aralar anlamlandiramadigi burun kanamalari oluyordu .
" Mihree !"
" Ne oldu sana burnun kanıyor !!"
Panikleyen kocasıyla daha da çok gerilse de onu sakinlestirmek adina sakin bir şekilde konuşmuştu .
" Bişey yok Cesur sakin ol yıkarım şimdi bişey kalmaz "
Sadece çalışmıştı , onun o halini goren kocası çoktan ayağa kalkmış ellerini eşine destek olmak amacıyla her iki tarafına yerleştirip onu da kaldırmaya çalışıyordu .
" Hadi kalk hastaneye gidelim hemen !"
" Abart istersen Cesur"
" Bişey yok merak etme mevsim değişikliğinden oluyor bunlar , her yıl yaşadığım sorun bu "
" Mihre gülüm geçen sene yoktu böyle bişey , hem hadi kalk bir gorunelim benim de içim rahat etsin "
" Cesur Allah için akşam kına var unuttun mu sonra gideriz hastaneye cidden boşuna evham yapıyorsun , bişey olsaydı ben kendim gitmek isterdim "
Mihre akşamki kınayı hatırlatarak kocasını ikna etmeye çalışmış , ama ikna etme süresi neredeyse yarım saatini almıştı .
En son Cesur ağa pes eder bir sekilde düğünden sonra hastaneye gitmek şartıyla rahat bırakmıştı .
Azat'a kız isteme merasimi in üstünden üç ay geçmiş, Mihre'yi kırmamak adına ev ahalisi doğumdan önce düğünü yapmaya karar vermişti.
Zerya ise aileyi tekrar sevindirecek o haberi vermiş , hamile olduğunu herkese duyurmuştu .
Mihre'nin doğumuna iki hafta gibi bir süre kalmıştı artık bazen sancıları olsa da bunu doğumun yakın olmasına bağlıyor , kan kustugu gerçeğini ise görmezden geliyordu .
Hamilelik haberini duyan annesinden bir adım beklemişti genç kadın ama nafile . Annesi Derya hanım kızını tebrik için gelmek yerine bir ay önce çarşıda gördüğü halde görmezden gelip geliniyle yoluna devam etmişti .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mihre
Romance"boşanmak mı istiyorsun?" Diye sordu adam tüm sakinliğiyle . Ona tezat Mihre şaşkınlık biraz da öfkeyle baktı Cesur ağaya. "Evet" dedi adamın kara gözlerine bakarak kararlı bir sesle . " O zaman uyu Mihre " dedi adam "Gecenin bir vakti uyu...
