8. bölüm

1.8K 44 2
                                    

    Kimine göre aşk zor iştir uğraş ister ,emek ister en çok ta yürek ister . Ama bazılarına çok basit gelir birini sevmek için atan bir kalp yeter .

   Aslında aşk kimine göre yıllarca aşkından deli divane olan karısının öldüğü gün mezarı başında başka birine aşık olan Oğuz Atay'dır.

   Yada aşkıyla beraber her aşığın diline dolanan şiirler yazan Cemal Süreya.
 

     Zerya için de aşk Fırat'tı . Tıpkı abisi için Mihre olması gibi . Fırat'ın da Zerya'dan pek bir farkı yoktu gerçi . Oda çok seviyordu Zerya'sını

     2 gün göz açıp kapayıncaya kadar geçmişti Urfa'da. Bu süre içinde Cesur ağa sabah erkenden şirkete gidip akşam geç eve dönüyordu ,ihmal ettiği işler oldukça cogalmış . Anca iki gün içinde önemli dosyaları toplayabilmişti.

    Konakta da söz oldugu için iki gündür dip köşe heryer temizlenmiş . Evdeki çalışanlar gibi hem Mihre hemde Zerya temizlik yapmıştı.

   Zilan hanım sürekli gelip temizliği beğenmedim diyip tekrar aynı yeri temizletiyor ,sonra siz yapamiyorsunuz diyip kendi temizliyordu . Zerya annesinin bu heyecanını anlayamıyordu bir türlü ,en son dayanamayarak temizlikten kaçmış ,annesinin onu dovmesiyle tekrar gelmişti .

    Ahmet Bey'in evinde de değişen bişey yoktu . Fırat yerinde duramıyordu onun için iki gün iki asır gibi gelmişti . Nihayet oda sevdiği kadına kavusuyordu . Yıllardır köşe bucak bulusmaktan oldukça sıkılmıştı oda . En sonunda dayanamamıs herşeyi gidip Cesur ağaya anlatmıştı .

  Sonuç Cesur ağa herkesi ikna etmişti şuanda da sevdiği kadını isteyecekti ve nihayet kavusacaktı . O bu hayallerle aksamı beklerken aynı saat aynı dakikalarda Zerya nasıl işin içinden çıkacağını düşünüyordu .

   Evet Fırat'ı seviyordu ama sevgi herşeye yetmiyordu . Yeni günde de zaman hızla akıp gitmiş günes batmış ,artık akşam olmuştu .
  

   Karmanşah konağında tüm hazırlıklar bitmiş ,için erkekleri de nihayet eve gelmişti . Yenilen akşam yemeginin ardından misafirler beklenmeye başlanmıştı.

    Mihre ailesinin özlemiyle biran önce gelmelerini istiyor hem heyecan hem panikle onları terasta ayakta bekliyordu . Cesur ağa karısının heyecanını gorebiliyordu, kendine kızmayı da ihmal etmeyerek karısına aşkla bakıyordu .

    Zilan hanım da en az Mihre kadar heyecanlı bir şekilde gelecek olan misafirlerini bekliyordu . Çünkü yıllar sonra tekrar aşık olduğu adam yani Mihre'nin babası Ahmet beyi görecekti .

    Eskiler yaralıydı, en çokta Zilan hanımla Ahmet bey yaralıydı. Zilan hanımın ailesi orta gelirli bir aileydi ,o zamanlar Bahoz ağa Zilan hanımı görünce beğenmiş istemeye gitmiş ,ailesi de ağa oğlu olduğu için hiç düşünmeden kızına bile sormadan vermiş . O zamanlar da Ahmet beyle gizli gizli görüşen Zilan hanım kalbindeki aşkı da kalbine gömerek el mecbur evlenmiş Bahoz ağayla . Ama ne bir gün sevdası azalmıs nede hasreti . Bahoz ağa çok sonradan anlamış karısının başka birine sevdalı olduğunu ,defalarca karısına sorsa da kim olduğunu öğrenmemiş . Bu süreçte karısına iyice kinlenen adam zaman geçtikçe önce sözlü olarak laf sokmuş sonra bu boyut kendini iyice aşarak dayağa çıkmış . Başta iki üç tokat olan dayak sonradan Zilan hanımı öldürecek raddeye gelmis . Ama yine de ne aşkından vazgeçmiş nede yıllarca görmediği adamı unutabilmiş.

     Zerya ne annesinin heyecanını ,nede abilerinin sessizliğini bir türlü anlayamıyordu . Neden kızlarını vermek için bu kadar sakin ve sessizlik içindeydiler bir turlu çözemiyordu .

MihreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin