" Uyanma vaktin geldi Bartu Vural ! " Dedim sesimi hafif yükselterek . " Sen halen dersini almadın mı ya ? Dünkü korkman yetmedi galiba . " Dedi gözlerini ovalayarak .
" Bir ders aldığım doğru . Aslına bakarsan mutluyum bile . Bu yaptıklarından sonr...
Sabah babam mobilyaları monte etmek için vida aldı. Bizde annem ile evi temizliyordum. Ayaz ise babama yardım ediyordu tabi buna yardım deniliyorsa, arada bizim yanımıza geliyordu. Babam ile Ayaz sonunda mobilya kurumunu tamamlamışlardı. Artık annem ise odaların dekorasyonunu ayarlıyordu. "Yiğit koltuğun yanına sehpayı onun yanına vitrin onunda yanına üçlü koltuğu koyun. Ayaz perdeyi ortala da as, yok olmadı balkon tarafına ikili koltuğu koyalım bide öyle bakalım." Dedi ve babam ile Ayaz aynı anda "Yine mi ya off." Dediler annemle bizde intikam alırcasına bezdirdikten sonra şükür bitti sayılır, sadece mutfak kalmıştı. Onu da yarın yerleştirirdik. Herkes valizini eşyalarını odalarına aldı. Gardolaplarına yerleşmeye başlamıştı. Ben kendi dolabı mı kıyafetlerimi ayarladıktan sonra Ayazın yanına gittim. Kendisine ne kadar dolap düzeni eğitimi versem de toplamayı bilmiyordu onun kıyafetlerini güzelce dürüp yerleştirdim. Ondan yardım istedim;
"Ablam, canım benim, nasılsın? Kardeşlerin en iyisi." Dedim sırnaşarak. "Abla yalakalığı bırak da ne istiyorsun onu söyle." Dedi canım benim nasıl da tanıyor beni ah. "İşin bittikten sonra gelsen de benim odamın tablo ve fotoğraflarını monte etsen diyorum." Dedim kabul etti bir zahmet işi ne. Onları da hallettikten sonra yatağa iki seksen uzandım. Biraz telefonda sosyal medyada takıldım. Allah'tan taşınma işini okulların yaz tatilindeyken ayarladık yoksa biz bir ay taşınma işini bitiremezdik. Sonra odaya annem geldi ve şunu söyledi; "Babanın arkadaşı varmış burada. Barış abi ile Arzu onlar diyor ki tatile gidelim hep beraber hem taşınma yorgunluğunu atarız dediler. Babanda kabul etti yarın tatildeyiz. Ha bu arada 3 yaşında Masal diye bir kızı ve 18 yaşında bir oğlu var adını bende unuttum haberin olsun."
"Ya gerçekten mi çok iyi olur valla ha anne."
Ayaz'ın yanına gidip annemin dediklerini anlattım, oda çok sevindi. Valiz hazırlamaya başladık. 1 haftalık tatil yapacaktık .Çok güzel geçeceğine eminim Barış abiler de çadır falan alacakmış. Bizde yemek işini ayarlayacaktık of be sonunda hayat şu garibe de tebessüm etsin.
Sabaha annemin bana kalk artık diye bağırışı ile uyandım. Daha saat yedi ya of. Biz arabamızı ayarladık, ilk onların yanına gidip ondan sonra araba ile biz onları takip ederek ilerleyecektik. Bende hazırlanmaya başladım .Üstüme pudra pembesi askılı, beyaz şort ve uzun hırka, sade bir makyaj yaptım ve saçımı ayarlamaya başladım. Babamdan yalvar yakar izin alabilmiştim, yoksa şort falan giydirmeyecekti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Altıma spor ayakkabı giydim. Ama valizime terlik almıştım. Sonunda saçımı ayarladım ve parfüm sıktım artık hazırdım. Saçımı kombinime uygun ve sade yapmıştım. Ayaz beni görünce;
"Abla böyle mi çıkacaksın?"
"Evet."
"Babam ağzına sıçar." Diyerek gülmeye başladı. Kollarımı göğsüme de birleştirdim;
"Birincisi babam izin verdi organik mal ikincisi bana dediği kelimeyi babama demeye gidiyorum. Hihihi elime düştün." Diyerek babamın yanına koşturdum. Sonra tam içeri girerken Ayaz;
"Tamam abla ya özür dilerim babama söyleme!"
"Bir şartla." Dediğimde işaret parmağımı havaya doğru kaldırdım.
"Nedir şartın?" Dedi canım enayim benim.
"Tırnaklarıma oje süreceksin hem de taşırmadan." Dedim keyifle, ofladı pufladı ama şantaja karşı gelemedi. Sonra enayiye sürdürdüm, herkes hazırdı. Artık arabamıza bindik ve Barış abilerin yanına gitmeye başladık. Yaklaşık on beş dakikada Barış abinin çalıştığı dükkana vardık. Onların yanında sırtı dönük bir çocuk vardı birine çok benzetiyordum. Sonra babam Barış abinin yanına gitti. Annem ise Arzu ablanın yanına, o çocuk Barış abinin dükkanına girdi. Galiba orada çalışıyordu. Pür dikkat çocuğa bakıyordum. Ve yavaş yavaş önüne döndü. Ben onu görünce çok şaşırmıştım.