" Uyanma vaktin geldi Bartu Vural ! " Dedim sesimi hafif yükselterek . " Sen halen dersini almadın mı ya ? Dünkü korkman yetmedi galiba . " Dedi gözlerini ovalayarak .
" Bir ders aldığım doğru . Aslına bakarsan mutluyum bile . Bu yaptıklarından sonr...
O gördüğüm çocuğa doğru ilerlemeye başladım. Oda ağır ağır bana dönüyordu. Ve o çocuk "Bartu" beklemiyordum onun olabileceğini, şaşırdım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Onu burada görünce çok şaşırdım oda beni görünce küçük çaplı bir şok geçirdi. Yanıma doğru yürümeye başladı ve bana;
"Senin burada ne işin var?" Dedi gülümseyerek.
"Babamın arkadaşının yanına geldik. Sen burada mı çalışıyorsun?" Dedim sonra babamların o tarafa baktı. Onları işaret ederek.
"Oradaki adam benim babam." Dedi ben böyle bir şey beklemiyordum şok geçirdim resmen.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Şaka mı? Yanındaki de benim babam." Dedim onunda ağzı açık kaldı. Babam çağırdı, arabalara bindik ve artık tatil yolculuğumuz başlıyordu. Ayaz ile bağıra bağıra şarkı söylüyorduk. Babam arada eşlik ediyordu, annem "Bunlar deli mi?" der gibi bakıyor. Çok eğlenceli yolculuğun sonuna ulaştı. Beyler çadır yapmaya başladılar tabi böyle bir şey mümkünse.
BARIŞ ABİ: "Bartu asılsana oğlum vay ben senin amına koyayım."
BABAM: "Barış yardım et içinde kaldım ben ne oluyor?"
AYAZ: "Asılsana baba ipin ucunu."
BARTU: "Ayaz baban çadırın içinde kaldı."
AYAZ: "Hee tamam baba sen rahatına bak ya."
Bu olanlara karşı annem, ben, Arzu abla ve 3 yaşımdaki Masal gülme krizine girmiştik. Bizde onlara;
"Dört erkek bir çadırı kuramadınız." Diyerek dalga geçiyorduk. Sonra babam bize,
"Çocuklar denize girsenize." Dedi ve Ayaz ile beraber denize doğru koştuk. Denizde yalnız olduğunuzu düşünüyorduk ama Bartu bizden önce girmiş ve orada eğlenmeye başladık. Çok güzel vakit geçiyordu ama ben Güneş Kremi sürmeyi unuttuğum için yüzüm kıpkırmızı olmuştu. Ayaz ile Bartu çok güzel anlaşmaya başladılar Ben tanımadığım şehirde olduğum için pek yakın davranamadım ama olsun gene de eğlenceli geçiyordu zaman Ayaz ile Bartu birbirlerini su fırlatarak eğleniyorlardı. Sonra da Bartu bana su fırlatmaya başladı.
Ayaz onu sanki gücü yetecekmiş gibi boğmaya çalışıyordu. Tabii ki de fayda etmiyordu yani aralarında 2 yaş var sonuçta ne kadar fayda edecek. Bartu sonra Ayaz'ı boğmak için kovalamaya başladı. Onu kovalarken sonra bana yöneldi salak salak sular fırlattı ve bana doğru yüzmeye başladı. Bartu beni boğdu suyun en altına kadar indim neredeyse çıkmama da izin vermiyordu geri zekalı. Sonra ben onun bileğini tutum ve oda artık bir zahmet çekti. Bende ona;
"Benim ne suçum vardı. Ayaz seni boğmaya kalktı manyak." Dedim ve oda gülerek bana şöyle dedi.
"Sen kaderine razı oluyorsun." Dedi ve bende içimden 'Ne alaka ya?' dedim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ve eğlence başlamıştı.
Beyler mangal yakıyordu. Ben de Bartu'nun kardeşi masal ile ilgileniyordum. Annem ve Arzu abla ise salata falan yapıyorlardı. Sonra ben lavaboya gidecektim babam Ayaz'ı markete göndermiş. Babam beni yalnız göndermedi illa birini yanımda gönderecek "Sıçarken de yanıma girsin mi baba?" demek isterdim;
"Bartu'da seninle gelsin." Dedi ve yürümeye başladık. Sohbet ediyorduk, Bartu elini saçlarının arasına daldırırken;
"Senin neden böyle sürekli durgun, sinirli ve agresifsin?"
"Çünkü tanımadığım bir şehirde tanımadığım kişiler ile birlikteyim sence normal değil mi Bartu?" Dedim ve beni haklı buldu ben lavaboya girdim. Elimi yüzümü yıkadım ve güneşten perişan olmuş yüzüme baktım bir süre ardından çıktım. Ayaz'da marketten gelmiş sohbet ediyorlardı. Bende yanlarına gittim;
"Bartu senin yüzünden her tarafım kesilmiş pislik."
"Aaa ben ne yaptım ya? Bir kere benden bir anı kaldı bir şey olmaz." Dedi cins cins sırıtarak. Gözlerimi kısarak on döndüm.
"Gıcıksın sen ya." Sonra Ayaz araya girdi ve şöyle dedi.
"Siz niye geldiğinizden beri anlaşamıyorsunuz." Bartu ile ben aynı anda şunu söyledik.
"Belki de biz böyle anlaşıyoruz."
"Belki biz böyle anlaşıyoruz." dedik aynı anda.
Ayaz bir süre durdu ve bize bakarak tebessüm etti. Sanırım dımıcık göt olmuştu. Sonra yemeğe oturduk. Baya yedik doyduk sonra bizim beyler alkol almaya başladı. Bartu'da alkol alıyordu. Yani bir Trakyalıdan beklenen bir şey, ben arabaya bindim biraz kestirmek için arka koltuğa geçtim. Daha akşam olmamıştı ama yorulmuştum ama bizimkiler tabi arabanın müziği full açık uyu uyuyabilirsen artık derken. Bartu geldi müziği kapattı ve;
"Rahat uyu." Dedi gözlerimin içine bakarak.
"Eyvallah." Dedim sadece şaşırdım böyle bir odundan şaşırtıcı bir hareketti. Bir kaç dakika sonra Ayaz uyandırdı, yanlarına gittim.
Bende Masal ile ilgilendim. Bartu'nun morali bozuktu.