Ne zamandır uyuyorum bilmiyorum. Bıçaklandıktan sonra hastaneye getirilmiştim. Yanımda kimse yoktu. Bartu, Ayaz, Ecem herkes neredeydi? Doğrulmaya çalıştım ama çok zordu. Sanırım sağ böbrek yakınından ameliyat olmuştum. Yanıma hemşire geldi;
" Polisler sizin ile görüşmek istiyor. Konuşabilecek kadar iyi hissediyor musunuz? "
" Evet, iyiyim ama herkes nerede? "
" İfade veriyorlar siz endişe etmeyin. " Dedi ve çıktı. Biraz ağrım vardı. Ama iyi hissediyordum. Sonra içeri polisler girdi;
" Evet, gözde hanım kendinizi iyi hissediyor musunuz? "
" Evet. "Dedim ve Emre hakkında birçok soru sordular. En son;
" Şikâyetçi misiniz? " Dedi ve kesin net bir şekilde " Evet " dedim. 17 dakika süren ifadenin ardından polisler çıktı. Emre Oflas, taciz, adam kaçırma ve adam yaralamadan yargılanacaktı. İçeri annem ve babam girdi. Korkmuş ve endişeli bakışlar ile yanıma geldiler. Annem ağlıyordu. Babamın ise gözleri dolmuştu. Annem yanıma oturdu;
" Annecim nasılsın? " Dedi titreyen sesiyle. Saçlarımı okşamaya başladı.
" İyiyim anne. " Dedim, çok yorulmuşlardı. Onları öyle görünce kendimin, bedenimin ve ruhumun ne kadar yorgun olduğunu hissettim. Daha bu şehre taşınalı 3 ay olmuştu ve şuan yaşadıklarımıza bakıyorum da çok tuhaftı her şey. Zamanın akışına bırakmıştım kendimi sadece yorgundum. Ne küs ne yalnız ne de âşık. Ama aşk olabilir mi? Bartu'ya âşık olmuş olabilir miyim ki? Bu soruları yanıtlamak için biraz düşünmem gerekiyor bence hatta uzun bir süre. Ve aklıma geldi meraktan soracaktım;
" Anne Masal ve Bartu'nun anne ya da baba tarafından akrabası yok mu? "
" Var annecim. "
" Peki, neden görüşmüyorlar? "
" Annecim bilmediğin çok şey var. " Dedi,
" Ne anne? "
" Yok bir şey yavrum. "
" Anne bende ne saklıyorsanız öğrenmek istiyorum. "
" Kızım bunu ne ben ne de baban söyleyebilir. Bu Arzu ablan ve Barış abin ile aramızda ve daima öyle kalacak. " Dedi, niye bu kadar tedirgin olduklarını anlamadım. Bunun içinde bir iş var. Bizden hepimizden ne saklıyor olabilirler ki? Daha doğrusu Masal ve Bartu'dan sakladıkları ne olabilir? Umarım her ne ise kimse üzülmez. Babam bana seslendi;
" Babacım biz özür dileriz senden. " Dedi, bunu babam demişti. Evet, babam soğuk bir insan ama içten sevdiğini biliriz. Şaşırmıştım böyle bir şey duyunca. Beklemiyordum çünkü
" Baba aslında ben sizden özür dilerim. Benim yüzümden halinize bakın. " Dedim ve o an babamın gözünden akan yaşı görmüştüm. Yanıma geldi. Tam sarılacaktı ki;
" Yiğit dur kız ameliyattan çıktı. Bir yerine bir şey olur. " Dedi annem, bu ikaz ile baba durdu ve yanağımdan öptü. O sıcacık öpücüğün üstüne Ayaz geldi;
" Abla. "Diye koşturdu. Oda sarılacaktı babam durdurdu. Ve bende;
" Tamam, sakin, biliyorum hepiniz bana âşıksınız. " Dedim gülmeye başladılar. Bartu girdi içeri, alçısı çıkmış bir şekildeydi. Perişan bir durumdaydı. Ellerinde kızarıklık ve çizikler vardı. Onunla beraber beni kurtarmak için gelen kişi vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Daima Benimsin
Novela Juvenil" Uyanma vaktin geldi Bartu Vural ! " Dedim sesimi hafif yükselterek . " Sen halen dersini almadın mı ya ? Dünkü korkman yetmedi galiba . " Dedi gözlerini ovalayarak . " Bir ders aldığım doğru . Aslına bakarsan mutluyum bile . Bu yaptıklarından sonr...