" Uyanma vaktin geldi Bartu Vural ! " Dedim sesimi hafif yükselterek . " Sen halen dersini almadın mı ya ? Dünkü korkman yetmedi galiba . " Dedi gözlerini ovalayarak .
" Bir ders aldığım doğru . Aslına bakarsan mutluyum bile . Bu yaptıklarından sonr...
Oyun başlarken heyecanımda bir yandan başlamıştı. Sadece önüme bakıyordum ona değil. Taşlar dönmeye başladı. Babam ile Ayaz;
" Baba sence kim yer acıyı ?"
" Bence Gözde yer. Çünkü ablan kocasına kıyamaz ." Dediği an sesli kahkaha atmak istedim.
" Berabere biter, kalp bu karşılıklı atar ." Dedi annem.
" Bence Bartu kaybeder ." Dedi Ayaz, inşallah ve okey geldi ama daha taşım vardı. Oyun dönmeye devam ederken babam poşetten 5 tane acı biberi çıkardı ve masaya koydu. O an hırsım arttı ben kazanmalıydım. Ve ikinci okeyde geldi. Okeyler ile bitemez isem valla ha ağlarım, gerçekten oturur hususi ağlarım. Taşlar elden ele gezerken birden tek taşla dönmeye başladım ve... ve o taşta gitti okeyle bitti. Tekte biter dediklerini ben çift okey ile bitirmiştim. Bartu'nun surat düştü tabi.
" Neyse karıma kıyamadım ondan ." Dedi beyefendi, tabi kıyamamıştır hiç kıyar mı? Asla. Ve teker teker başladı yemeye. Afiyet olsun paşam ya, balta döner sap döner gün gelir hesap döner diye boşa dememişler ve bir tanede acı biber ben attım. Harbiden felaket bir şeymiş bu zehir gibi . Bartu elini ağzına doğru sallarken Ayaz ile ben keyifle izliyorduk. Ama cidden çok acıymış, neyse müstahak ona. Onun için yetmez tabi o ayrı bir şey. Sonra saat geç olmaya başladı ve annem benim odaya yastık yorgan götürdü, bende arkasından odama geçtim annem iyi geceler deyip odadan ayrıldı. Bartu odaya geldi ve koltuğa oturdu bende yatakları hazırlıyordum. Onun odaya geldiğini görünce yatağa oturup dizlerimi bağdaş kurdum. Oda koltuğa gerildi ve bana çikolata fırlattı;
" Al ağzının yangınını söndürsün ." Dedi ben alt tarafı bir tane yedim dediğine bak.
" Onun bana zararı yok, sen kendini düşün istersen müstakbel kocancım ." Dedim ve çikolatayı ona fırlattım. Önüme döndüm ama bu sefer ise peçete kutusunu fırlattı. Kaşlarımı çatıp ona baktığımda ise;
" Ama buna kesin ihtiyacın var gözyaşlarını silmen de yardımcı olur ." Dedi gülerek.
" Benim ağladığım günler geride kaldı Bartu. Şimdi sıra sende !" Dedim ve peçete kutusunu ona geri fırlattım. Eli ile peçeteyi yakalayıp şaşkın şaşkın bakarken devam ettim;
" Çok kısa önce ağladığını hatırlatmak isterim. Unutun mu ?" Dediğimde benim elbisemi fırlattı.
" Vay be sen gerçekten ilginç birisin Bartu Vural ." Dediğimde kaşlarını çattı ve
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" Ne demek bu ?" Dedi ve hışımla ayağa kalktı . Zoruna gitmişti galiba söylediklerim ve ben eklemeye devam ettim;
" Benden çok daha iyisini düşünsen keşke. Yarım saat önce sana 5 tane acı biber yedirdim ve bunun intikamını almak için oyun oynayacaksın değil mi? Yani alışıksın bu rollere falan, insanları kandırmak gibi vay be ." Dedim gülerek.
