Gökdeniz.

738 64 13
                                    

- yalpalarayaktan giderim kapısına.

Ardayla birlikte konserin arka sokağında, oturuyorduk.  Buraya şarkı sesi geliyordu. Ardayı ilk defa görüyormuş gibi heyecanla ona bakıyordum. Arda utangaç bi şekilde gülümsedi, " neden öyle bakıyorsun? başka biri olmamı mı isterdin?"  dedi. "Sen olduğunu biliyordum zaten"  dedim. Arda siyah dağınık saçlarını karıştırdı, gülerek yüzüme baktı. "Noktasıydın her şeyin, ve bu hikayemin. Kediler ve şarkılar bize yeterli değil, sana ben gerek. Diye fısıldadı utangaç bi gülümsemeyle yere baktım. "Vay be kedilerveşarkılar sonunda çıktın ortaya". Dedim ve kahkahalarla güldüm. Gülerek ayağa kalktı ve, " hadi evine bırakayım seni annen merak etmiştir."  Dedi gözlerim doldu, ve ayağa kalktım..

***

Son derste, sıkıntıdan resim çiziyordum. Sıkıntıyla nefes verip Cana baktım. Can bana dönüp " çıkışta sana bir şey anlatmam lazım çok acil."  Dedi gözlerimi devirip "dedikodu dinlemek istemiyorum"  dedim ve güldüm. " Dedikodu değil çok ciddiyim, konuşmamız gereken şeyler var."  Dedi tam bir şey söylecekken hoca sinirle bana baktı "Deren dersi dinlemeyeceksen çık dışarı"  diye bağırdı sinirle gözlerim doldu ve sıkıntıyla nefes verdim. Hoca tekrar "okul çıkışı beni bul"  dedi. Tam ben bir şey söyleyecekken, Canın arkadaşı "hocam ilkokul çocukları gibi ceza mı vericeksiniz"  dedi ve tüm sınıf kahkahalarla güldü. Hoca sinirle "aynen öyle yapacağım."  Dedi ve önüne dönüp, ders anlatmaya devam edecekken zil çaldı. Ben çantamın içine eşyalarımı koyarken herkes çıkmıştı bile. Çantamı sırtıma takıp hocanın karşısına geçtim. Hoca sinirle "spor salonu temizlenmesi gerekiyormuş. Bende seni seçtim temizlemen için. Dersi dinlemezsen böyle cezalar yersin."  Dedi ve yürümeye başladı hocanın peşinden yürümeye başladım. "Koskoca salonu tek başıma mı temizleyeceğim?" diye sordum. Hoca güldü ve " Senin gibi bi Haylaz daha var onunla birlikte temizleyeceksin eğer dersleri dinlememeye devam edersen bu sefer kötü olur"  dedi ve salona girdik. Çantamı kenara bırakıp hocayı dinlemeye başladım. "Temizlik malzemeleri orda geri kalanı siz halledersiniz"   dedi ve spor salonundan çıktı. Sinirle söylenmeye başladım " al işte bi bu kaldı başıma gelmeyen."  Dedim ve elimde ki topları kafese attım. Top sesiyle arkamı döndüm, Arda basketbol oynuyordu.  "Ben burda toplamaya çalışıyorum sen orda top oynuyorsun ver şunu"  dedim ve sinirle elinden topu aldım. "Hocanın haylaz dediği öğrenci sen miydin ki?"  diye sordum. "Hayır o ben değilim o çocuğu gönderdim ben geldim yerine"  dedi ve sırıttı. " O çocuk da tamam sen geç mi dedi?"  diye sordum. Güldü ve "hadi başlayalım. Çok işimiz var"  dedi. Gülerek İşe başladım.

***

Her yerim ağrıyordu, yorgunlukla sahanın ortasına yattım. Gözlerimi kapanırken karışmış siyah saçlarıyla tepemde bana bakan Ardaya, Ne var?  bakışı attım. Bir şey söylemeyip yanıma yattı. Birlikte salonun ortasına yığılmıştık resmen. "Çok yoruldum ya "  dedim ve ayağa kalktım. Arda da ben gibi ayağa kalktı ve temizlik odasına girdi. Bende o sıra çantamı sırtıma taktım. Arda temizlik odasından çıktığında, üstünde siyah bi tişört vardı ve, tişört resmen Ardanın üstüne yapışmıştı. Tüm kaslarını ortaya çıkarmıştı. Ağzım açık bi şekilde Ardayı inceliyordum. Ardanın" Kedinin ciğere baktığı gibi bakıyorsun."  Demesiyle silkelendim. Arda tam bir şey söylecekken telefonu çaldı cebinden telefonu çıkarıp telefonu açtı. "Gökdeniz boşa gelme kardeşim eve gidip direkt yatıcam. PlayStation falan oynayamam"   dedi ve telefonu Gökdeniz denen çocuğun yüzüne kapattı. " Niye yüzüne kapatıyorsun ayıp değil mi?"  dedim. " Merak etme alınmaz o öyle şeylere"  dedi ve tekrar bana dönüp " bi de yarın gel bi insan nasıl süzülür öğretiyim."  Dedi ve göz kırptı. Utancımdan hiçbir şey söylemedim ve birlikte hızlı bir şekilde yürümeye başladık. Dışarı çıktığımız anda karşımızda yeşil gözlü bi çocuk belirdi. "kanka PlayStation oynamayacağız dedin ama ben bi ümit diyerekten geldim."  Dedi bu çocuğun Gökdeniz olduğunu anlamıştım. Arda sinirle Gökdenizin gözlerinin içine baktı. Gökdeniz birden bana döndü, ve "sen kimsin?"  dedi Arda birden "işim var başka zaman"  dedi arkamı dönüp tam ortamdan ayrılıyordum. Birden Gökdenizin "Altına aldığın kızlardan biri mi bu?"  demesiyle gözlerimin dolması bi oldu.

***

Canla birlikte kantinde oturuyorduk. Can önüme kahveyi koydu ve sandalye çekip oturdu. " her şeyi anlatacağım sadece sakince beni dinle."  Dedi ve etrafa baktı tekrar gözlerini bana çevirdi. "Artık anlatıcak mısın? ayrıca biraz da sakin ol."  Dedim ve Can sıkıntıyla nefes verdi. Tam bir şey söylemeye başlayacakken, Arda sandalye çekip oturdu, ve Cana bakmaya başladı. Sıkıntıyla nefes verdim. Ve Ardanın suratına bakıp, "bir şey konuşacağız rahat bırakır mısın?"  diye sordum. Arda hiç samimi olmayacak şekilde gülümsedi. Birden Ardanın birkaç arkadaşı yanımıza gelip, oturdular. Sıkıntı çıkacağını anlamıştım. "Arda bana bakıp, e hadi konuşsanıza"  dedi. Can ayağa kalkıp ortamı terk ettiği gibi, Ardanın arkadaşları ve Arda ayağa kalkıp ortamı terk etmişlerdi..

Merhaba sevgili okuyucularıımm nasılsınııız?? kitapla alakalı düşüncelerinizi benimle paylaşmayı unutmayınnn ayrıca yeterince vote ve yorum gelmezse bölüm paylaşmayı düşünmüyorum. Sizleri seviyorum kendinize iyi bakınnn<3




Kediler ve Şarkılar.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin