Kediler ve Şarkılar.

Çift tartışması.

- ölürüm hasretinle.

Sıkıntıyla nefes verip, derse döndüm. Bugün pazartesiydi ve Arda okula gelmeyeceğini söylemişti. Bakışlarımı Akına çevirdim ve Akının soruyla bakışmasını izledim. Birden telefonuma mesaj gelmesiyle telefonumu cebimden çıkardım.

can; Bugün okuldan sonra atacağım linkte ki kafede buluşalım konuşmamız gereken şeyler var.

Gelen mesaja şaşırdım. Can benimle ne konuşmak istiyordu? sıkıntıyla nefes verdim ve zil çaldığı gibi Akınla birlikte yürümeye başladık. Akına dönüp "sen eve git, benim bi işim var."  Dedim Akın şaşkın bi ifadeyle "ne işi?"  diye sordu. Sıkıntıyla nefes verdim, o sırada Akının telefonuna mesaj geldi. "İyi tamam ben gidiyorum ama bu konuyu eve geçince konuşacağız"  dedi ve arkasını dönüp gitti. Kafe buraya çok yakın olduğu için yürümeye başladım. Can benimle ne konuşacaktı? sıkıntıyla nefes verdim ve hızlı bir şekilde yürümeye başladım. Kafeye gitmesem mi diye düşünürken, kafenin önüne gelmiştim çoktan. Hızlı bir şekilde içeri girdim ve bakışlarımı kafenin içinde gezdirdim. Canın oturduğu masayı görünce yürümeye başladım. Sandalye çekip karşısına oturdum. Hızlı bir şekilde "niye çağırdın beni buraya? ne konuşacağız?"  diye sordum. Can güldü ve "ne bu acele biraz sakin."  Diye cevapladı, sinirle "söylemek istediklerini söyle gideceğim"  dedim. Can güldü ve "Ardadan hoşlanmıyorsun değil mi?"  diye sordu. O an aklıma Arda için ağladığım geldi ve "çok hoşlanıyorum"  diye cevapladım. Can sinirle, "beni delirtmek için yapıyorsun"  dedi. Sinir bozucu bir şekilde güldüm ve "sen kimsin de seni delirtmek için yapayım?"  diye sordum. Can güldü ve "arkana bak"  demesiyle arkamda gördüğüm Ardayla şok oldum. Bu bi kumpas mıydı? Arda sinirle masanın önüne geldi ve "noluyor burda?"  diye sordu. Can güldü ve "sohbet ediyorduk öyle"  diye cevapladı. Sinirle ayağa kalktım ve "birşeyler konuşmak istediğini söyledi bu yüzden geldim"  diye cevapladım. Arda Cana hiçbir şey söylemedi ve benim elimden tuttuğu gibi yürümeye başladık. Arda aşırı sinirliydi, haklıydı da buraya gelmemem gerekiyordu. Arda arabasını açtı ve birlikte arabaya geçtik. Sinirle saçlarını karıştırdı ve bana baktı. "Anlatmanı bekliyorum"  dedi sıkıntıyla nefes verdim. "Mesaj attı konuşmak istediği şeyler varmış bende kabul ettim"  dedim. Sinirle arabayı çalıştırdı ve yol boyunca hiçbir şey söylemedi. Ardaya dönip, "bir şey demeyecek misin?"  diye sordum. Arda "Sinirim geçince konuşuruz, ters bir şey söyleyip seni kırmak istemiyorum"  dedi. Evin önüne geldiğimizde beni öpmesini beklerken "görüşürüz Deren"  dedi. Beni öpmedi, dolu gözlerle "görüşürüz Arda"  dedim. Ve arabadan aşağıya indim. Koşarak eve girdim ve kapıyı açtım. Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim koltuğa yatıp ağlamaya başladım. Akın salona girdi ve "niye ağlıyorsun?"  diye sordu. "Bugün Can bana mesaj attı benimle konuşmak istediği şeyler varmış. Bende gittim oraya da Arda geldi bizi aynı masada görünce işte sinirlendi"  dedim. Akın güldü ve "ilk çift tartışması yani?"   dedi. Ardından gözlerimde ki yaşları sildi ve  "merak etme o geri döner üzme kendini"  dedi. Sıkıntıyla nefes verdim ve "her zaman dudağımın kenarına buse bırakırdı, bu sefer yapmadı."   Dedim ve üzüntüyle kafamı yere eğdim. Aklıma gelen şeyle Akına döndüm ve, "bugün okul çıkışında sana mesaj gelmişti. Kimdi o?"  diye sordum. Akın güldü ve "kızım ne mesajı? delirdin iyice" diye cevapladı. Gözlerimi devirdim ve "yalan söyleme mesaj gelmişti"  diye cevapladım. Akın bir şey söylemeyince "Gökdeniz tatlı çocuk değil mi ya?"  diye sordum. Akın sinirle "ıyy kim bakar o tipsize?"  diye cevapladı. Gülerek  "zaten flörtü varmış Gökdenizin, Ardadan duydum"  dedim. Akın sinirle "kimmiş?"  diye sormasıyla kahkahalarla gülmeye başladım..