Sabahın ilk ışıklarıyla açmıştı gözlerini Ömür. Tam bir ay olmuştu Behzat ve İlyas içerden çıkalı ve tabii Şevket abisi öleli. Şaka gibiydi kimse abisinin adını bile anmıyordu, bir hiç uğruna ölen abisinin...
Haşmet ve Behzat görüşmüyordu Şevket ile ama Ömür gizlice görüyordu abisini. Suçlu da olsa kıyamıyordu o canından bir parçayı yok saymaya. Kızgındı herkese herşeye kendi ailesine bile. Evet evet kendi abilerine de kızgındı, hiç üzülmez miydi insan, hiç mi umrumda olmazdı. Buda yetmezmiş gibi bir de aynı masada oturuyorlardı abilerinin katiliyle.Alparslan Çakırbeyli, o öldürmüştü abisini , sırf gözdağı vermek için İşte en çok ta bu zoruna gidiyordu.
Ama hayır yılmayacaktı o Ömür Façalı'ydı aynı acıyı ona da yaşatmadan ölmeyecekti. Bütün bu düşüncelerden sıyrılıp banyoya girdi. Daha sonra aşağıya indi. Henüz kimse uyanmamıştı. Mutfağa gidip kahvaltıyı hazırladı . O sırada Behzat geldi "günaydın" dedi ,"günaydın" diye karşılık verdi o da. Haşmet de inince kahvaltıya başladılar.Ömür: Abi müsaden olursa ben bu gün dışarıya çıkayım.
Behzat: Nereye?
Haşmet: Çıkabilirsin kızım.
Ömür tebessüm edip kalktı masadan. Behzat bozulmuş bir yüz ifadesi ile arkasından baktı , daha sonra dönüp.
Behzat: Abi bu kız her gün her gün nereye gidiyor, bir iş karıştırıyor olmasın.
Haşmet: Adam öldürmekten daha büyük bir iş var mı Behzat sen her gün öldürüyorsun senden daha büyük bir şey yapmaz merak etme .
.................. Ömür araba...............
Gözünü yoldan bir an olsun ayırmıyordu, kendinden tiksiniyordu. Yaptığı yanlıştı o da bunun farkındaydı İlyas Çakırbeyli masumdu abisinin ölümünde hiç bir suçu yoktu. Hatta Şevketi nedensiz yere öldürdüğü için Alparslan'a çok kızdığını duymuştu onu araştırmasını istediğini adamlardan. Çok şey duymuştu aynı adamlardan hasımları bile "Mert adamdır." demişler onun hakkında. Hem mağdurdu da durduk yere şişelenmişti içerde. Ama abisinin de yoktu bir suçu. And içmişti Alparslan'a da aynı acıyı yaşatacaktı. Onun bu hayatta en sevdiği insandı İlyas amcası . İlyası öldürüp Alparslan'ın acı çekmesini zevk ile izleyecekti. Bu düşüncelerin içindeyken otelin önüne geldiğini fark etti. Dikiz aynasından kendini kontrol ettikten sonra indi arabasından. Artık yabancı değildi buraya bir aydır gelip gidiyordu, İlyas'ın uyarılarına aldırmadan . Ne yazık o İlyas'ı öldürmek için kendine aşık etmek isterken İlyas onu korumaya çalışıyordu. Her zamanki gibi kendinden emin bir edayla çıktı merdivenleri. Odasının kapısına gelince sahte bir gülümseme takındı ve kapıyı tıklattı...