Merhaba arkadaşlar nasılsınız? Evet bölüm biraz geç geldi ama bu benim elimde olan bir şey değildi. Maalesef bir haftadan fazladır rahatsızdım bölümü ancak yetiştirebildim. Yeni bölüm hakkındaki düşünceleriniz çok merak ediyorum o yüzden satır arası yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum. Oy vermeyi de unutmayalım.🥰🥰🥰
Bütün gücünü ve cesaretini toplayıp elindeki bıçağı İlyas'ın sırtına indirdi..
Gözleri kapalıydı, ancak bu şekilde cesaretini toplayabilmişti. Ama tuhaf bir şey vardı elleri olduğu yerde kaskatı kesilmişti. Gözlerini yavaşça açtığında ilk gözüne çarpan bileklerini sımsıkı tutan eller oldu. İlyas'ın elleriydi. Fark etmişti işte "bitti" dedi içinden yolun sonuna gelmişti.
Ömür'ün artık kaybedecek bir şeyi kalmamıştı o yüzden de korkmuyordu. Derin bir nefes alıp gözlerini bileklerinden alıp İlyas'ın gözlerine götürdü. Gördüğü manzara karşısında şok olmuştu, öfkeli değildi. Daha doğrusu hiç bir şey yoktu gözlerinde şaşkınlık bile yoktu, evet evet şaşkın değildi çünkü biliyordu, bekliyordu. İyi de nasıl olurdu ne zamandan beridir biliyordu, madem biliyordu bu oyuna neden ayak uydurdu bunca zaman.
Ömür'ü bu soruların arasından almak istercesine konuştu İlyas.
İlyas: İyi plandı.
Bunu gülümseyerek söylemişti.
Ömür: Nnn.. nasıl?
İlyas: Sana bir sır vereyim mi Ömür? Ben o kadar da aptal bir adam değilim.
Ömür: Nasıl öğrendin? Kim söyledi?
Ömür bu soruları sorarken İlyas elindeki bıçağı alıp yaklaşık iki metre uzaklıktaki çiçeğe doğru yürüdü. Çiçeğin arasında çıkardığı şeyle Ömür'ü bir kez daha şok etmişti. Bir kamera çıkarmıştı çiçeğin arasından. Evet İlyas herşeyin farkındaydı ve kaydetmişti. Ömür sudan çıkmış balık gibi öylece duruyordu. İlyas elindeki kamerayı sallayarak konuşmaya başladı.
İlyas: Evet Ömür hanım sen şovunu yaptın, şimdi sıra bende.
Ömür: Bana ne yapacaksın?
İlyas: Hiç bir şey. Hiç bir şey yapmayacağım, sen de yapmayacaksın. Çünkü eğer bu görüntüler birinin eline geçerse kimse bunu tek başına planladığına inanmaz. Bu ne demek biliyor musun?
Ömür şaşkınlıkla olumsuz anlamda başını salladı.
İlyas: Bütün ailen masada infaz edilir.
Ömür: Benden ne istiyorsun?
İlyas: Hiç bir şey istemiyorum. Sadece oynadığın oyuna devam edeceksin. Ha bu arada yeğenime herhangi bir zarar vermeyi aklından bile geçirme yoksa olacakları biliyorsun.
Ömür: Neden böyle bir şey istiyorsun?
İlyas: Bak bu da anlaşmamızın diğer bir maddesi sana az sonra anlatacaklarımı kimse bilmeyecek.
Ömür: Tamam.
İlyas: Çok yakında istediğin olacak , yani beni öldürmek için extra bir çaba harcamana gerek yok yakında öleceğim zaten. Sen de o zamana kadar benim karım gibi yapmaya devam edeceksin.
Ömür duyduğu şeyi henüz idrak edememişti." Yakında öleceğim"ne demekti?
Ömür: Sen benimle oyun mu oynuyorsun?
İlyas derin bir nefes alıp Ömür'e döndü.
İlyas: Tamam şimdi sana en başından anlatıyorum. Ben en başından beri senin ne yapmaya çalıştığının farkındaydım kendi kendine vazgeçmeni bekledim ama sen sandığımdan daha inatçı çıktın. Sana hak veriyorum yani Alparslan'dan intikam almak istemeni. Aslında bu oyuna dahil olmayı hiç düşünmüyordum. Ama ta ki o akşam yemeğine kadar. O gece karar verdiğimiz gibi seni son kez görüp bu konuyu sonsuza kadar kapatacaktım sen de başını belaya sokmayacaktın .
